SABÂ-ZEMZEME - TDV İslâm Ansiklopedisi

SABÂ-ZEMZEME

صبا زمزمه
SABÂ-ZEMZEME
Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2008
Erişim Tarihi: 02.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/saba-zemzeme
İSMAİL HAKKI ÖZKAN, "SABÂ-ZEMZEME", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/saba-zemzeme (02.11.2024).
Kopyalama metni

Türk mûsikisi makamları arasında “bûselikliler” ve “kürdililer” genel adı altında dügâh perdesinde karar eden iki grup makam vardır. Bunlardan bûselikliler grubunda, bir makamın sonuna yani karar kısmına yerindeki bûselik makamı dizisi veya beşlisi (hatta dörtlüsü) eklenmek suretiyle karar ettirilir. Kürdililer grubunda ise yine bir makamın sonuna bu defa yerindeki kürdî dizi veya beşlisi (hatta dörtlüsü) eklenerek karar verilir. Bu makamlar asıl makama bağlıdır; sadece kararları asıl makamdan farklı, yani bûseliklilerde bûselikle, kürdililerde kürdî ile karar ederler. Bunlar asıl makamın adının sonuna bûseliklilerde “bûselik”, kürdililerde “kürdî” adı eklenerek adlandırılır: Hisar-bûselik, nevâ-bûselik, sabâ-bûselik, acem-kürdî, muhayyer-kürdî, nevâ-kürdî gibi. Sabâ-zemzeme makamı da sonuna kürdî eklenen makam grubundan olup dügâh perdesinde karar eder. Bu makamın diğer adı sabâ-kürdîdir. Abdülbâki Nâsır Dede’nin terkipler arasında “zemzeme” adıyla zikrettiği bu makam sabâ makamı gibi çıkıcı veya çıkıcı-inici seyir özelliğine sahip olup dizisi sabâ makamı dizilerine yerinde kürdî dizisi, beşlisinin (hatta dörtlü ve üçlüsü) eklenmesinden meydana gelmiştir.


Sabâ-zemzeme makamının güçlüsü de sabâ makamı gibi çârgâh perdesidir ve bu perdede zirgüleli hicaz çeşnisiyle makamın yarım kararı yapılır. Makamın asma kararları sabânın asma kararlarıdır. Bunlar (fazla ısrar etmemek kaydıyla) gerdâniyede hicazlı, acemde nikrizli, dik-hisarda hüzzamlı asma kararlarla segâhtaki çeşnisiz asma kararlardır. Ancak sabâ-zemzeme makamında sabânın durak perdesi de bir asma karar perdesine dönüşmüştür. Çünkü makam kürdî ile tam karar edecektir. Dolayısıyla dügâh perdesinde de sabâ çeşnili asma karar yapılır. Bunların dışında kürdî perdesinde çeşnisiz ve rast perdesinde bûselik çeşnili asma kararlar da yapılabilir. Nota yazımında sabâ-zemzeme makamının donanımı da sabâ gibidir; donanıma si için koma, re için bakiye bemolü konulur ve gerekli değişiklikler eser içinde gösterilir. Makamın dizisini meydana getiren sesler şunlardır: Sabâ dizisi dügâh, segâh, çârgâh, hicaz, dik-hisar, acem, şehnaz veya dik-şehnaz, tiz segâh ve tiz çârgâh; kürdî dizisi dügâh, kürdî, çârgâh, nevâ, hüseynî, acem, gerdâniye ve muhayyer. Yapısı gereği zaten geniş bir seyir alanına ve çok çeşniye sahip olduğu için ayrıca genişlemeyen sabâ-zemzeme makamının yeden perdesi de rasttır (sol).

Sabâ-zemzeme makamının seyrine sabâ makamı ile ve çıkıcı yahut çıkıcı-inici olarak durak veya güçlü civarından başlanır. Sabâ makamında, özellikleri ve asma kararları belirtilerek dolaşılıp güçlü çârgâh perdesinde zirgüleli hicaz çeşnisiyle yarım karar yapılır. Yine bu makamda karışık gezinilerek dügâh perdesinde sabâ makamı sona erdirilir. Buradan kürdî dizisi veya daha çok beşlisine (hatta dörtlüsü ve üçlüsü) geçilip bu dizi ve çeşni gösterildikten sonra dügâh perdesinde kürdî çeşnili tam karar yapılır (diğer özellikler için bk. SABÂ).

Küçük Mehmed Ağa’nın remel usulünde, “Ebrûlerine vesme rûhuna gamze mi çekmiş?” mısraıyla başlayan bestesiyle, “Yetiş ki ey dil-i şûrîde câna can katalım” mısraıyla başlayan ağır semâisi; Hacı Sâdullah Ağa’nın, “Gel mâh-ı cihânım gidelim gülşene biz de” mısraıyla başlayan yürük semâisi; Sermüezzin Rifat Bey’in curcuna usulünde, “Hayâl-i yâre değme girye dursun” ve Hacı Ârif Bey’in düyek usulünde, “Kabûl eyle sanadır arz-ı hâlim” mısralarıyla başlayan şarkıları; Zekâi Dede’nin âyîn-i şerifi, Muallim İsmâil Hakkı Bey’in evsat usulünde, “Merhabâ ey mâh-ı mübârek merhabâ” mısraıyla başlayan ramazan ilâhisiyle İzzettin Hümâyi Elçioğlu’nun müsemmen usulünde, “Ey habîb-i muhterem lutfet şefâat kıl bize” mısraıyla başlayan ilâhisi bu makamın en güzel örneklerindendir.


BİBLİYOGRAFYA

Abdülbâki Nâsır Dede, Tedkîk ü Tahkîk (nşr. Yalçın Tura), İstanbul 2006, s. 56-57.

Hâşim Bey, Mûsikî Mecmuası, İstanbul 1280, s. 36.

Tanbûrî Cemil Bey, Rehber-i Mûsikî, İstanbul 1321, s. 97.

Suphi Ezgi, Nazarî-Amelî Türk Musikisi, İstanbul 1933-40, I, 225-227; IV, 263-264.

Hüseyin Sâdeddin Arel, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı Dersleri (haz. Onur Akdoğu), Ankara 1991, s. 264-265, 291-293.

İsmail Hakkı Özkan, Türk Mûsikîsi Nazariyatı ve Usûlleri Kudüm Velveleleri, İstanbul 2006, s. 412.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2008 yılında İstanbul’da basılan 35. cildinde, 332-333 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER