https://islamansiklopedisi.org.tr/saidi-abdulmuteal
29 Şâban 1311’de (7 Mart 1894) Dekahliye vilâyetine bağlı Ecâ’da doğdu. Ailesi, Saîd bölgesindeki Asyût’a bağlı Menfelût beldesinden geldiği için Saîdî nisbesiyle tanınmıştır. Çiftçilikle uğraşan babası Abdülvehhâb kendisi henüz bir aylıkken vefat ettiğinden ailenin geçimini annesi sağlamaya çalıştı. Öğrenim hayatına köy mektebinde başladı, parlak zekâsı ve çalışkanlığı ile kendini gösterdi. 1914’te kaydolduğu Tanta’daki Ezher’e bağlı el-Ma‘hedü’l-Ahmedî’yi bazı sınıfları okumadan bitirdi. Kahire’de girdiği imtihanda âlimiyye diploması aldı (1918). Öğrenimi esnasında ilmî ve edebî yayınların yanı sıra vatanseverlik duygusunun gelişmesinde önemli rolü olan Vatan Partisi’nin yayın organı başta olmak üzere günlük gazeteleri takip etti (Târîḫu’l-ıṣlâḥ, s. 93). Mezun olduğu yıl el-Ma‘hedü’l-Ahmedî’ye hoca olarak tayin edildi; Arap edebiyatı, belâgat, hadis, felsefe ve mantık dersleri verdi.
Ezher’de takip edilen eğitim metot ve müfredatının çağın gerisinde kaldığı ve ıslah edilmesi gerektiğini söyleyen Saîdî, burada okutulan ders kitaplarını eleştiren makale ve kitaplar yazdı. Bu konuda kaleme aldığı Naḳdü niẓâmi’t-taʿlîmi’l-ḥadîs̱ li’l-Ezher başlıklı eseri henüz basılmadan öğrenciler arasında olumlu karşılanırken el-Ma‘hedü’l-Ahmedî’deki hocaları tarafından eleştirildi ve enstitüden ayrılması istendi. Gelecek tepkilerden çekindiği için eserin basımını beş yıl geciktirdi. Mısır’ın Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını kazanmasının ardından kitabını 1924’te neşretti ve bu eseriyle kamuoyunda ıslahatın gündeme gelmesini hedefledi. Bunun üzerine Dinî Enstitü İdare Meclisi, Saîdî’nin maaşının yarısının kesilmesine karar verdi. Ancak bu karara Ezher’in önde gelen bazı âlimleri karşı çıktı ve Ezher hatibi Şeyh Mustafa el-Kayâtî, Saîdî’yi destekleyen bir makale yazdı (a.g.e., s. 98-99). Bu arada Saîdî, 1928’de Ezher şeyhi olan bir diğer ıslahat savunucusu Muhammed Mustafa el-Merâgī’nin görüşlerini destekleyen yazılar kaleme aldı. Saîdî’nin hocası ve el-Câmiu’l-Ahmedî’nin şeyhi olan Muhammed b. İbrâhim ez-Zavâhirî ile görüşen Merâgī’nin aracılığıyla uygulanan maaş kesintisi kaldırıldı. 1929’da el-Belâġ dergisinde bu defa tarikatlara yönelik eleştirileri çıkınca bir Şâzelî şeyhi olan Zavâhirî’yi, ardından İslâm’da siyaset hürriyeti konulu makalesindeki, “İslâm’da yönetim halkların elindedir; halklar dilerse monarşi, dilerse cumhuriyet rejimi kurar” şeklindeki ifadesiyle de Kral Fuâd’ı öfkelendirdi. Çağdaşı Ali Abdürrâzık gibi İslâm’ın bir devlet sistemi teklif etmediği, ancak yöneten ve yönetilen arasındaki hukuku belirlediği düşüncesini savundu.
1932 yılından itibaren Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi’nde hoca olarak göreve başlayan Saîdî, Muhammed Abduh ve M. Mustafa el-Merâgī’nin fikirleri doğrultusunda yayımlanan haftalık es-Siyâsetü’l-üsbûʿiyye gazetesinde makaleler yazdı. Fıkıh ilminin modern dönemde uygulanabilirlik sorununun çözümüne dair yazılarından dolayı Ezher’den ihracı gündeme geldi (1937). Merâgī’nin buna karşı çıkması üzerine bu sorun Saîdî’ye beş yıl kıdem verilmemesi ve Ezher’in Tanta’daki birimine nakliyle sonuçlandı. Bu dönemde de el-Menâr, er-Risâle, el-Belâġ, Kevkebü’ş-şarḳ, el-Aḫbâr, Livâʾü’l-İslâm, el-Hidâye (Irak), er-Râʾid (Küveyt) gibi gazete ve dergilerde makaleleri yayımlandı. Genel olarak edebiyat, i‘câzü’l-Kur’ân, ictihad, tesettür, düşünce özgürlüğü, İslâm birliği, siyer, kelâm ve fıkıh ilminin tecdidine yönelik yazılar kaleme aldı.
1939’da Tanta’dan Kahire’ye döndü. 1940-1950 yıllarında, başta kendisini gazete ve dergilerde edebiyat ve felsefe tartışmalarına yönelik yazılar yazmaya teşvik eden Mustafa Abdürrâzık olmak üzere fikirlerinden etkilendiği Muhammed Abduh’un talebeleriyle ilişkilerini güçlendirdi. Muhammed Hüseyin Heykel, Tâhâ Hüseyin, Abbas Mahmûd el-Akkād, Ahmed Emîn, Zekî Mübârek, Muhibbüddin el-Hatîb, Mustafa Sabri Efendi, Abdurrahman İlîş, Hasan Kâmil es-Sayrafî, Ali Abdülvâhid Vâfî, Muhammed el-Gazzâlî gibi ilim ve fikir adamlarıyla tartışmalarda bulundu. Kıdemle ilgili yasak kaldırılmamakla birlikte 1951’de Ezher Üniversitesi Arap Dili Fakültesi’ndeki görevine döndü. 7 Mart 1959’da emekliye ayrıldıktan sonra da fikirlerini savunmaya devam etti. Seyyid Kutub ve Mevdûdî ile de sosyal ve siyasal konularda tartışmaları oldu. 13 Mayıs 1966’da vefat etti.
Abdülmüteâl es-Saîdî mürtedin öldürülmesi, oruçta zorlanma gibi geleneksel kelâm ve fıkıh kültüründe yer alan fakat modern dünyanın telakkileriyle uyuşmayan bazı görüşleri ve uygulamaları sorgulaması, bu tür görüşlere mesnet teşkil eden âyetlere yeni yorumlar getirmesi ve yenilikçi görüşler ileri sürmesiyle tanınır. Ona göre geleneksel ilimlerin yanı sıra modern ilimlerin de öğrenilmesi gerekir. Modern dönem geçmişin birikimi üzerine kuruludur ve biri diğerinden ayrı düşünülemez. Avrupa’nın büyük üniversiteleri gibi köklü bir müessese olan Ezher’de çok yönlü eğitime gidilmelidir. Klasik metinlerde ibare çözmeye öncelik veren okumalara dayalı öğrenim zaman kaybından başka bir şey değildir. Modern dönemin meselelerine ışık tutacak, dinde ve ilimde ictihad kapısını açacak son dönem eserleri tercih edilmelidir. Esasen ilk dönemlerde âlimler ictihadda bulunuyor ve her asırda yenilik arayışına giriyordu. Özellikle son yedi asırlık süreçte bu çaba terkedildiğinden çağın ihtiyaçlarına cevap verecek ilmiye sınıfı oluşamamış, bu da müslümanların gelişen dünyada ortaya çıkan sorunlara hem dinin asıllarına hem de çağın ruhuna uygun çözümler üretmesini engellemiş, müslüman toplumların her alanda gerilemesine yol açmıştır.
Eserleri. Saîdî’nin elli kadar matbu, yirmi kadar müsvedde halinde eseri bulunmaktadır.
Dil ve Edebiyat: el-Âcurrûmiyyetü’l-ʿaṣriyye (Kahire 1921; nahiv ilmine dair yeni öğretim metotlarının teklif edildiği bir eserdir), Naḳdü kitâbi Ṭâhâ Ḥüseyn Fi’ş-Şiʿri’l-Câhilî (Tanta 1925), Ebü’l-ʿAtâhiye eş-şâʿirü’l-ʿâlemî (Kahire 1939; Ebü’l-Atâhiye’nin şiiri ve biyografisinin eleştirel olarak ele alındığı bir eserdir), en-Naḥvü’l-cedîd (Kahire 1947), Esrârü’t-tems̱îl beyne’ṭ-ṭarîḳati’l-edebiyye ve’t-taḳrîriyye (Kahire 1955), Buġyetü’s-sâlik ilâ Evḍaḥi’l-mesâlik (Kahire 1384/1964), el-Belâġatü’l-ʿâliye (nşr. Abdülkādir Hüseyin, Kahire 1420/2000), Buġyetü’l-Îżâḥ li-Telḫîṣi’l-Miftâḥ fî ʿulûmi’l-belâġa (I-IV, Kahire 1426/2005; Hatîb el-Kazvînî’nin kendi eseri için şerh mahiyetinde kaleme aldığı el-Îżâḥ’ın şerhidir), Taʿlîḳāt ʿalâ Sırri’l-feṣâḥa li’bni Sinân el-Ḫafâcî (Kahire, ts.), Ravâʾiʿu’n-naẓm ve’n-nes̱r (Tanta, ts.). Müellifin bunların yanı sıra şu eserleri de kaydedilebilir: Ziʿâmetü’ş-şiʿri’l-Câhilî beyne İmruʾi’l-Ḳays ve ʿAdî b. Zeyd (Kahire 1934), Muḫtârâtü’ş-şiʿri’l-Câhilî (Kahire 1952), Dirâsetü kitâbin fi’l-belâġa (Kahire, ts.), Şeẕerât ʿalâ Şerḥi Şüẕûri’ẕ-ẕeheb fî maʿrifeti kelâmi’l-ʿArab (Tanta, ts.; Kahire 1946), Maʿa zaʿîmi’l-edebi’l-ʿArabî fi’l-ḳarni’l-ʿişrîn (Kahire, ts.), el-Muḳarrar min târîḫi edebi’l-luġa li-ṭullâbi’s-seneti’r-râbiʿa (baskı yeri ve tarihi yok), el-Kümeyt b. Zeyd şâʿirü’l-ʿaṣri’l-Mervânî (Kahire, ts.), el-Iṣlâḥu’l-İslâmî fî edebi ṣadri’l-İslâm (Ezher Ktp., nr. 7165, müsvedde halinde), es̱-S̱evratü’l-edebiyye li-ḳudâma’l-müvelledîn (Ezher Ktp., nr. 7166, müsvedde halinde), er-Ricʿiyyetü’l-edebiyye fi’l-ʿaṣri’l-Mervânî (Ezher Ktp., nr. 361, müsvedde halinde).
Kur’an Araştırmaları: el-Aḳvâlü’l-ḥisân fî ḥüsni naẓmi’l-Ḳurʾân (Tanta, ts.), Dirâsât Ḳurʾâniyye (Kahire 1959), el-Ezher ve Kitâbü Dirâsât Ḳurʾâniyye (Kahire 1964; müellifin Dirâsât Ḳurʾâniyye adlı eserine Ezher ulemâsının yönelttiği eleştirilere cevaptır), en-Naẓmü’l-fennî fi’l-Ḳurʾân (Kahire, ts., 1992; Kur’an’daki 114 sûrenin içeriğini özetleyen, âyet ve sûrelerin tertibi, bunlar arasındaki münasebetleri nüzûl sebepleri bağlamında inceleyen müellif, bu eserini Dozy ve Carlyle gibi şarkiyatçıların Kur’an’ın nazmı ve üslûbuna yönelik eleştirilerine reddiye olarak kaleme almıştır; T trc. Hüseyin Elmalı, Kur’ân: Edebî Mesaj, İzmir 1999, 2006).
Tarih, Siyaset ve Eğitim: Naḳdü niẓâmi’t-taʿlîmi’l-ḥadîs̱ li’l-Ezheri’ş-şerîf ve kelimetün fi’t-taʿdîli’l-cedîdi’ṣ-ṣâdır fî 1342 h. (Kahire 1924), Şebâbü Ḳureyş fi’l-ʿahdi’s-sırrî li’l-İslâm (Kahire 1927), Târîḫu’l-cemâʿati’l-ûlâ li’ş-şebâbi’l-müslimîn bi-riyâseti’n-nebî (Tanta 1930), Târîḫu’l-ʿArab fi’l-Câhiliyye ve ṣadri’l-İslâm (Kahire 1933), Târîḫu’l-ıṣlâḥ fi’l-Ezher ve ṣafaḥât mine’l-cihâd fi’l-ıṣlâḥ (Kahire 1943), el-Müceddidûn fi’l-İslâm mine’l-ḳarni’l-evvel (Kahire 1951, 1416/1996), es-Siyâsetü’l-İslâmiyye fî ʿahdi’l-ḫulefâʾi’r-râşidîn (Kahire 1961), es-Siyâsetü’l-İslâmiyye fî ʿahdi’n-nübüvve (Kahire, ts.).
Fıkıh: el-Mîrâs̱ fi’ş-şerîʿati’l-İslâmiyye ve’ş-şerâʾiʿi’s-semâviyyeti’l-vażʿiyye (Kahire 1934), el-Fıḳhü’l-muṣavver fi’l-ʿibâdât ʿalâ meẕhebi’l-İmâm eş-Şâfiʿî (Kahire 1938), Fî Meydâni’l-ictihâd (Kahire 1949), el-Ḳaḍâya’l-kübrâ fi’l-İslâm (Kahire 1960; Yusuf Kılıç tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir [İslâm Tarihinde En Mühim Hukukî Kararlar, İstanbul 1997]), Taʿlîḳāt ʿalâ şerḥi’s-Sirâciyye fî ʿilmi’l-mîrâs̱ (baskı yeri ve tarihi yok).
Diğer Eserleri: Îżâḥu manṭıḳi’l-ḳadîm fî metni’t-Tehẕîb li’s-Saʿd et-Teftâzânî ve şerḥuhû li’l-Ḫabîṣî (Kahire 1940), el-Ḥürriyyetü’d-dîniyye fi’l-İslâm (Kahire 1375/1955), Tevcîhât ve taḥḳīḳāt fî ʿışrîne ḥadîs̱en nebeviyyen (Kahire 1956), Risâletü’l-İslâm (Kahire 1959), el-Ḳurʾân ve’l-ḥükmü’l-istiʿmârî (Kahire, ts.), Şerḥu ve ḥavâşî Zübedi’l-ʿaḳāʾidi’n-Nesefiyye (Kahire, ts.), Min eyne nebdeʾ? (Kahire, ts.), el-Vasîṭ fî târîḫi’l-felsefeti’l-İslâmiyye (Kahire, ts.). Saîdî ayrıca İbn Sinân el-Hafâcî’nin Sırrü’l-feṣâḥa (Kahire 1372/1953), Şemseddin İbn Tolun ed-Dımaşkī’nin Besṭu sâmiʿi’l-müsâmir fî aḫbâri Mecnûni Benî ʿÂmir (Kahire 1383/1964) adlı eserlerini ve Mecnûn’un şiirlerini çeşitli kaynaklardan derleyerek Şerḥu Dîvâni Mecnûn: Leylâ li-Ḳays b. Mülevvaḥ el-ʿÂmirî adıyla neşretmiştir (Kahire 1960).
Saîdî hakkında Mersîl Abdülhâdî Abdullah İsmâil eş-Şeyḫ ʿAbdülmüteʿâl es-Saʿîdî ve dirâsâtühü’l-belâġıyye adlı yüksek lisans tezi (1993, Câmiatü’l-Ezher külliyyetü’d-dirâsâti’l-İslâmiyye fer‘u’l-benât), Mustafa Abdurrahman İbrâhim, en-Nitâcü’l-edebî li’ş-Şeyḫ ʿAbdilmüteʿâl es-Saʿîdî mevḍûʿâtühû ve ḫaṣâʾiṣuh adlı doktora tezi (1994, Câmiatü’l-Ezher külliyyetü’l-lugati’l-Arabiyye) hazırlamış, İsmet Nassâr, Ḥaḳīḳatü’l-uṣûliyyeti’l-İslâmiyye fî fikri’ş-Şeyḫ ʿAbdilmüteʿâl es-Saʿîdî adıyla bir eser kaleme almıştır (Kahire 2004). Ayrıca Saîdî’nin düşünceleri hakkında Feyyûm Dârülulûm Fakültesi’nde, “ʿAbdülmüteʿâl es-Saʿîdî ve’l-uṣûliyyetü’l-cedîde” (1423/2002) ve Kahire Üniversitesi Benî Suveyf Şubesi’nde Mefhûmü’l-uṣûliyye beyne’l-ġarb ve’l-İslâm fî fikri’ş-Şeyḫ ʿAbdilmüteʿâl es-Saʿîdî (1425/2004) adıyla iki ilmî toplantı düzenlenmiş, Abdullah Abdülganî Serhân da Saîdî’nin belâgatla ilgili görüşleriyle uzun bir makale yazmıştır (“Ârâʾün belâġıyye li’ş-Şeyḫ ʿAbdilmüteʿâl es-Saʿîdî; ʿArḍun ve taḥlîlün ve naḳd”, Külliyetü’l-luġati’l-ʿArabiyye bi’l-Ḳāhire ve s̱emânûne ʿâmen fî ḫidmeti’l-luġati’l-ʿArabiyye ve ḥimâyetihâ: en-Nedvetü’l-ʿilmiyyetü’l-ûlâ bi-münâsebeti’l-yevmi’l-ʿâlemî li’l-iḥtifâl bi’l-luġati’l-ʿArabiyye 18.12.2012, Kahire 2012, s. 430-514).
BİBLİYOGRAFYA
Abdülmüteâl es-Saîdî, Târîḫu’l-ıṣlâḥ fi’l-Ezher, Kahire 1370/1951, s. 90-99.
a.mlf., el-Ḥürriyyetü’d-dîniyye fi’l-İslâm (nşr. İsmet Nassâr), Kahire 1433/2012, s. 22-75.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), IV, 148.
M. Abdülmün‘im Hafâcî, el-Ezher fî elf ʿâm, Beyrut-Kahire 1408/1988, III, 177-183.
a.mlf. – Ali Ali Subh, el-Ḥareketü’l-ʿilmiyye fi’l-Ezher fi’l-ḳarneyni’t-tâsiʿ ʿaşer ve’l-ʿişrîn, Kahire 2007, s. 205-216.
M. Receb el-Beyyûmî, en-Nehḍatü’l-İslâmiyye fî siyeri aʿlâmihe’l-muʿâṣırîn, Dımaşk-Beyrut 1414/1995, II, 199-220.
M. Hayr Ramazan Yûsuf, Muʿcemü’l-müʾellifîne’l-muʿâṣırîn: Vefeyât 1315-1424 (1897-2003), Riyad 1425/2004, I, 414-416.
Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, Nes̱rü’l-cevâhir ve’d-dürer fî ʿulemâʾi’l-ḳarni’r-râbiʿ ʿaşer, Beyrut 1427/2006, I, 814.
Muhammed el-Ferrân, Meẓâhirü’t-tecdîd fi’l-ḫiṭâbi’d-dîniyyi’l-İslâmiyyi’l-muʿâṣır, Rabat 1428/2007, s. 129-131.
Tahsin Görgün, “Tecdid”, DİA, XL, 238.
Emel Muhtâr, “Ḥaḳīḳatü’l-uṣûliyyeti’l-İslâmiyye fî fikri’ş-Şeyḫ ʿAbdülmüteʿâl eṣ-Ṣaʿîdî (Dr. İsmet Nassâr)”, http://www.ahramdigital.org.eg/articles.aspx?Serial=794426&eid=6784 (13.12.2014).