SA‘Y - TDV İslâm Ansiklopedisi

SA‘Y

السعي
Müellif: SALİM ÖĞÜT
SA‘Y
Müellif: SALİM ÖĞÜT
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2009
Erişim Tarihi: 13.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/say
SALİM ÖĞÜT, "SA‘Y", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/say (13.12.2024).
Kopyalama metni

Sözlükte “çalışmak; yürümek, koşmak” gibi anlamlara gelen sa‘y, fıkıh terimi olarak hac ve umre tavaflarından sonra Safâ tepesinden başlayarak dördü gidiş, üçü dönüş olmak üzere Safâ ile Merve tepeleri arasında toplam yedi defa gidip gelmeyi ifade eder. Gidiş ve gelişlerden her birine şavt, sa‘yin yapıldığı yere mes‘â denilir. Bu tepeler arasındaki sa‘y yerinin uzunluğu 394,5, genişliği 20 metredir.

Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde sa‘y kelimesi ve türevleri sözlük anlamlarıyla birçok yerde geçer. Terim anlamıyla sa‘yi belirtmek üzere Kur’an’da sadece tavâf (el-Bakara 2/158), hadislerde bunun yanı sıra daha çok sa‘y kelimesi kullanılmıştır (, “saʿy” md.). Sa‘yin Kur’an’daki dayanağını oluşturan, “Şüphesiz Safâ ile Merve Allah’ın (dininin) nişanelerindendir; hac veya umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eden kimsenin onları tavaf (sa‘y) etmesinde günah yoktur” meâlindeki âyette (el-Bakara 2/158) “günah yoktur” ifadesi sa‘yin, Safâ ile Merve tepelerindeki İsâf ve Nâile adlı iki putu selâmlamak üzere yapılan Câhiliye dönemi uygulamasını çağrıştırdığını düşünen bazı sahâbîlerin bu kaygısını gidermeyi amaçlamaktadır (Buhârî, “Ḥac”, 79, 80; İbn Hacer, III, 498). Hz. Peygamber’in hac yaparken Safâ ile Merve tepeleri arasında sa‘y etmiş olması (Buhârî, “Ḥac”, 80; Müslim, “Ḥac”, 147) ve, “Sa‘y etmek size emredildi, sa‘y ediniz” buyurması sa‘yin meşruiyetinin sünnetteki delillerindendir (, VI, 437; ez-Zeylaî, III, 55-57). Sa‘yin dinî bir hüküm oluşu ayrıca icmâ ile desteklenmiştir. İbn Abbas tarafından nakledilen ve genel kabul gören rivayete göre Hz. İbrahim’in eşi Hâcer’in, oğlu İsmâil için su aramak maksadıyla bu iki tepe arasında koşması sa‘yin menşeini oluşturur (Buhârî, “Enbiyâʾ”, 9; başka rivayetler için bk. Fâkihî, II, 209-212). Muhammed Hamîdullah sa‘yin ana şefkatinin ifadesi, dolayısıyla Allah’ın kullarına sevgisinin sembolü olduğunu belirtir (, VIII/1-4 [1984], s. 149).

Sa‘y Hanefî mezhebine göre hac ve umrenin vâciplerinden, diğer üç mezhebe göre ise rükünlerindendir. Hanbelî mezhebinde sa‘yin vâcip veya sünnet olduğuna dair görüşler de vardır. Kırân haccında Hanefî mezhebine göre biri umrenin, diğeri haccın olmak üzere iki sa‘y yapılması gerekirken cumhura göre ifrad haccında olduğu gibi tek sa‘y yapılır, bu hem haccın hem de umrenin sa‘yi kabul edilir. Sa‘ye Safâ tepesinden başlanır, Merve tepesinden başlanırsa birinci şavt geçersiz sayılır. Zira Resûl-i Ekrem, Safâ tepesine doğru yürürken Bakara sûresinin 158. âyetini okuyup burada önce Safâ’nın zikredildiğine işaretle, “Allah’ın başladığı yerden başlıyoruz” demiştir (Müslim, “Ḥac”, 147; İbn Mâce, “Menâsik”, 84).

Sa‘yin geçerlilik şartları şunlardır: 1. Sa‘y ihrama girildikten sonra yapılmalıdır. Ancak bu şart sa‘yin ihramlı olarak yapılması gerektiği anlamına gelmez. Zira haccın sa‘yi ziyaret tavafının ardından yapıldığı takdirde -ki sünnete uygun olan budur- ihramsız yerine getirilir. Önemli olan bu sa‘yden önce hac ihramının giyilmiş olmasıdır. Kudûm tavafından veya nâfile bir tavaftan sonra yapılan hac sa‘yi ise ancak ihramlı olarak yapılabilir, umre sa‘yinin de ihramlı yapılması vâciptir. 2. Sa‘y tavaftan sonra yapılmalıdır, tavaftan önceki sa‘y geçersiz olup iadesi gerekir. Dört mezhebe göre kudûm veya ziyaret tavafının ardından yapılabilirse de sa‘yin ziyaret tavafından sonra yapılması daha faziletli görülmüştür. Mâlikîler’e göre sa‘y farz veya vâcip tavafın ardından yapılmalıdır; nâfile tavaftan sonra yapılan sa‘yin iadesi, iade edilmeden ihramdan çıkılırsa ceza kurbanı kesilmesi gerekir. Şâfiî ve Hanbelîler’e göre kudûm tavafının ardından sa‘y yapılmadan Arafat’ta vakfe yapılırsa sa‘y ziyaret tavafından sonraya bırakılmalıdır. 3. Hanefîler’in dışındaki üç mezhebe göre sa‘y yedi şavttan, Hanefî mezhebine göre dört şavttan eksik olursa geçersiz sayılır. Ayrıca Hanefî mezhebinde sa‘yin dört şavta tamamlanmaması veya yeniden yapılmaması halinde ceza kurbanı gerekeceğine hükmedilmiştir.

Sa‘yin vâcipleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre yürümeye gücü yetenlerin yürüyerek sa‘y yapması vâcip olup bu durumdaki kimse başkası tarafından taşınarak veya binek üzerinde sa‘y yaparsa ceza kurbanı kesmekle yükümlü olur. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise yürüyerek sa‘y yapmak sünnet olup yürümeden sa‘y yapan kimseye ceza gerekmez. 2. Hanefî mezhebine göre sa‘yin yedi şavta tamamlanması vâciptir, dört şavt ile yetinilirse eksik kalan her şavt için sadaka ödenmelidir.

Sa‘yin başlıca sünnetleri şunlardır: 1. Niyet etmek. Hanbelîler’e göre sa‘yde niyet şarttır. 2. Sa‘ye tavaftan sonra ara vermeden başlamak. 3. Sa‘yden önce ve iki rek‘atlık tavaf namazından sonra Hacerülesved’i selâmlamak. 4. Sa‘y yaparken abdestli olmak. Tavaftan sonra âdet görmeye başlayan kadının sa‘y yapması kerahetsiz olarak câizdir. 5. Her şavtta Kâbe’yi görebilecek şekilde Safâ ve Merve tepelerine çıkmak. 6. Safâ ve Merve tepelerine her çıkışta Kâbe’ye dönüp tekbir, tehlîl getirmek, dua etmek ve Hz. Peygamber’e salâtüselâm okumak. 7. Sa‘y yapılan yerin belirli bölgesinde (günümüzde yeşil ışıkla aydınlatılmış direkler arasında) kısa adımlarla süratli ve çalımlı yürümek (hervele yapmak). Bu hüküm sadece erkekler içindir, kadınlar hervele yapmaz. Konuşmak, yemek içmek gibi tavafta mubah olan her şey sa‘yde de mubahtır. Farz namaz veya cenaze namazı için sa‘ye ara vermek câizdir. Sa‘y esnasında alışveriş yapmak ve tavaftan sonra çok uzun müddet ara vermek ise mekruh sayılmıştır.

Hz. Peygamber sa‘y yaparken Safâ ve Merve tepelerine her yönelişinde Bakara sûresinin 158. âyetini okumuştur (Müslim, “Ḥac”, 147). Ayrıca Safâ tepesine ilk çıktığında Kâbe’ye yöneldikten sonra, Safâ tepesinden inerken, hervele yaparken, Merve tepesine yaklaşırken ve bu tepeye çıktıktan sonra okuduğu dualarla ilgili çeşitli rivayetler vardır (, “Ḥac”, 128; Beyhakī, V, 94-95). Ancak sa‘yin her şavtında ne okuduğuna dair bilgi bulunmamaktadır. Günümüzde bu konuda hac rehberlerinde yer alan dualar her zaman yapılabilecek dualardan olup hac ve umre yapanlara yardımcı olmak amacıyla bir araya getirilmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

, “saʿy” md.

, VI, 437.

Müslim, “Ḥac”, 259-264.

Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 56.

, II, 67, 69, 72.

Fâkihî, Aḫbâru Mekke (nşr. Abdülmelik b. Abdullah b. Dehîş), Beyrut 1414, II, 209-212.

Muvaffakuddin İbn Kudâme, el-Muġnî, Beyrut 1405, III, 193-199.

Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, es-Sünenü’l-kübrâ, Haydarâbâd 1352, V, 94-95.

Nevevî, el-Mecmûʿ (nşr. M. Necîb el-Mutîî), Riyad 1423/2003, VIII, 59-66.

Abdullah b. Yûsuf ez-Zeylaî, Naṣbü’r-râye, Beyrut 1407/1987, III, 55-57.

, III, 498.

, II, 459-463.

, I, 493-495.

, II, 485-488.

, II, 500-501.

Muhammed Hamîdullah, “İslâm’da Hac” (trc. M. Âkif Aydın), , VIII/1-4 (1984), s. 149.

T. Fahd, “Saʿy”, , IX, 97.

Salim Öğüt, “Saʿy”, İslâm’da İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi (ed. İbrahim Kâfi Dönmez), İstanbul 2006, IV, 1740-1741.

“Saʿy”, , XXV, 5-14.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 36. cildinde, 206-207 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER