SEFÎNE-i EVLİYÂ - TDV İslâm Ansiklopedisi

SEFÎNE-i EVLİYÂ

سفينۂ أولياء
Müellif: HÜR MAHMUT YÜCER
SEFÎNE-i EVLİYÂ
Müellif: HÜR MAHMUT YÜCER
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2009
Erişim Tarihi: 23.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/sefine-i-evliya
HÜR MAHMUT YÜCER, "SEFÎNE-i EVLİYÂ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/sefine-i-evliya (23.11.2024).
Kopyalama metni

Eserin mukaddimesinde Hüseyin Vassâf küçüklüğünden beri ehlullaha muhabbeti olduğunu, bir gün sahaflardan geçerken tarikat pîrlerinin adlarını ve silsilelerini içeren Esmâr-ı Esrâr adlı bir risâleyi (İstanbul 1316) satın aldığını, bu sırada gönlünde velîlerin biyografilerini yazma düşüncesinin doğduğunu ve yirmi seneyi aşkın bir çalışmadan sonra eseri tamamladığını söyler. Müellif kitaba Sefîne-i Evliyâ-yı Ebrâr Şerh-i Esmâr-ı Esrâr adını verdiğini söylüyorsa da eser Esmâr-ı Esrâr’ın şerhi olmayıp bu adlandırma kendisine Sefîne-i Evliyâ’yı yazma ilhamını veren bu esere şükranını ifade etmektedir. Dîvân-ı Hümâyun Kalemi Mühimme Odası memurlarından Mehmed Sâmî Sünbülî’nin Esmâr-ı Esrâr’ı elli dört sayfalık bir risâle olmasına karşılık Sefîne-i Evliyâ tarikat pîrlerinin yanı sıra 2000’e yakın sûfînin biyografisini, eserlerinden örnekleri içeren beş ciltlik hacimli bir çalışmadır. Hüseyin Vassâf 8 Aralık 1900 tarihinde yazmaya başladığı eserin müsveddelerini 6 Ekim 1923’te tamamlamış ve 18 Aralık 1924’te temize çekme işini bitirmiştir. Müellifin elli yedi yıllık ömrünün yarısını bu kitabın telifiyle meşgul olarak geçirdiği anlaşılmaktadır.

Müellif eserine, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’nin evliya kabirlerini ziyaret etmenin makbul bir davranış olduğunu ifade eden sözleriyle başlamış, mukaddimede tasavvuf, tarikat ve mutasavvıf kelimeleri hakkında açıklamalar yapmış, bunların çeşitli tariflerine yer vermiştir. Kitabın I. cildinde Kādiriyye ve kolları Rûmiyye, Gāniyye, Hâlisiyye, Yâfiiyye, Garîbiyye, Müştâkıyye, Enveriyye ile Rifâiyye, Bedeviyye, Medyeniyye, Sühreverdiyye, Şâzeliyye, Desûkıyye, Senûsiyye, Zeyniyye, Kübreviyye, Mevleviyye, Sa‘diyye’ye ve Bektaşîler’e ait biyografiler bulunmaktadır. II. cilt Nakşibendiyye, Çiştiyye, Bayramiyye ve Celvetiyye meşâyihini; III. cilt Celvetiyye ile Halvetiyye’nin Rûşeniyye, Gülşeniyye, Sezâiyye, Karamâniyye, Cemâliyye, Sünbüliyye, Sivâsiyye ve Şâbâniyye kollarını; IV. cilt Şâbâniyye’nin Çerkeşiyye, İbrâhimiyye (Kuşadavî), Halîliyye (Geredevîler), Bekriyye kollarını ve Halvetiyye’nin Buhûriyye, Hayâtiyye kollarıyla Sinâniyye ve Uşşâkıyye meşâyihini içermektedir. V. ciltte yine Halvetiyye’nin Ramazâniyye, Cerrâhiyye, Sûfiyye, Cihangîriyye, Mısriyye ve Mevleviyye kısmının zeyli yer almaktadır. Bu cildin sonunda tekkelerin kapatılmasından az önce İstanbul dergâhları ve son şeyhlerinin isimlerine ait bir liste ile müellifin geniş otobiyografisi bulunmaktadır.

Hüseyin Vassâf, eserine aldığı mutasavvıfların biyografilerini tesbit etmek için 200’e yakın kaynağa başvurmuş, kütüphanelerde araştırma yapmış, uzun süreli seyahatlere çıkmıştır. Bunların dışında Bandırma, Gönen, Manyas, Gemlik, İzmit, Yalova, Eskişehir, Afyonkarahisar, Uşak, Manisa, İzmir gibi şehirleri gezmiştir. Hüseyin Vassâf’ın böyle bir eser yazmaya başladığının duyulması devrin ilim ve irfan sahibi şahısları tarafından takdirle karşılanmış, İbnülemin Mahmud Kemal, Şeyh Vasfî, Abdürrezzak İlmî, Bağdatlı Muhammed Said efendiler daha eser tamamlanmadan müellife tebriklerini bildiren yazılar göndermişlerdir. Tamamlanmasının ardından Mehmed Hazmî, Sâdık Vicdânî, Mehmed Besim ve Ahmed Remzi Dede (Akyürek) tarafından esere takrizler yazılmıştır.

Sefîne-i Evliyâ, çoğunluğu XVIII, XIX ve XX. yüzyıllarda yaşamış 2000 dolayında mutasavvıfın hayatını içermektedir. Biyografiler her tarikatın kurucu pîrinden başlamak üzere XX. yüzyıldaki silsilenin son halkasına kadar devam etmekte, önemli şeyhler, kurdukları veya görev yaptıkları tekkeler kronolojik sıraya göre tanıtılmaktadır. Bunların çoğunluğu İstanbul ve Anadolu’da yaşayan şahsiyetlerdir. Bu özelliğiyle eser bir sûfîler ansiklopedisi niteliğini taşımaktadır. Sefîne-i Evliyâ’nın bir başka özelliği biyografisi verilen mutasavvıfın eserlerinin zikredilmesi, kitaplarından alıntılar yapılması, şiirlerinden örnekler kaydedilmesidir. Kişilerin resmî görevlerine ve postnişinlik yaptıkları dergâhlara da işaret edilmiştir. Bu arada bilgi alınan kaynağın veya şahsın ismi zikredilerek de bilimsel bir yöntem izlenmiştir. Ayrıca bazı türbelerin, tekkelerin ve mezarların müellif tarafından çekilmiş resimleri eserde yer almıştır. Hüseyin Vassâf, devrinin meşhur şeyhlerinin vefatı münasebetiyle kaleme aldığı veya başkaları tarafından yazılan tarih manzumelerini Sefîne’ye almakla eseri tarih ve edebiyat açısından da önemli hale getirmiştir. Eserin sayfaları arasında kişiler veya tekke-türbelerle ilgili çeşitli yayın organlarından kesilmiş kupürlere de rastlanmaktadır. Sefîne-i Evliyâ daha müellif hayatta iken basılması için matbaaya verilmiş, ancak harf inkılâbı sebebiyle basılamamıştır. Müellif hattı nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan eser (Yazma Bağışlar, nr. 2305-2309). Mehmet Akkuş ve Ali Yılmaz tarafından yayımlanmıştır (I-V, İstanbul 2006).


BİBLİYOGRAFYA

Hüseyin Vassâf, Sefîne-i Evliyâ-yı Ebrâr, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 2305-2309; a.e. (haz. Mehmet Akkuş – Ali Yılmaz), İstanbul 2006, hazırlayanların girişi I, XXXI-XLIV.

Mehmet Akkuş, “Sefîne-i Evliyâ-yı Ebrâr, Şerh-i Esmâr-ı Esrâr”, İlim ve Sanat, sy. 2, Ankara 1985, s. 88-91.

“Sefîne-i Evliyâ”, , VII, 487.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 36. cildinde, 303 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER