SOFUOĞLU, Mehmet Cemal - TDV İslâm Ansiklopedisi

SOFUOĞLU, Mehmet Cemal

SOFUOĞLU, Mehmet Cemal
Müellif: NİLGÜN SOFUOĞLU KILIÇ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2019
Erişim Tarihi: 27.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/sofuoglu-mehmet-cemal
NİLGÜN SOFUOĞLU KILIÇ, "SOFUOĞLU, Mehmet Cemal", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/sofuoglu-mehmet-cemal (27.04.2024).
Kopyalama metni

Kütahya’nın Simav ilçesine bağlı Şenköy’de doğdu. Karaalioğulları sülâlesinden Sofu Mehmet Efendi’nin torunudur. Babası Sait Hoca, annesi Karahüseyinoğulları’ndan Fadime Hanım’dır. Ailenin soyadı önceleri Tuncer iken babası tarafından 1950’de Sofuoğlu olarak değiştirilmiştir. İlk eğitimini aldığı babasının gözetiminde hâfız oldu. Babası Kâmil Miras’ın sünnet hakkındaki bir yazısını çok beğenince oğlunu ilim tahsiline yöneltti. İlkokulun ardından gittiği İzmir Kestanepazarı Kur’an Kursu’nda hıfzını tekrar ederken İzmir İmam-Hatip Okulu’nun dört yıllık orta kısmının bitirme sınavlarını dışarıdan verdi ve lise kısmını aynı okulda okuyarak bitirdi.

1961-1962’de İzmir’de Hacı Mehmed Camii’nde imam-hatiplik yaptı. Bu sırada İlâhiyat Fakültesi’ne girebilmek için Nazilli Lisesi’ni dışarıdan bitirdi. 1962’de girdiği Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden 1966’da mezun oldu. Manisa’nın Demirci ilçesindeki İmam-Hatip Okulu’na öğretmen olarak tayin edildi. 1969’da aynı ilçeden Âmâ Hâfız Rıza Orhun’un kızı Nermin Hanım’la evlendi. Bu evlilikten Sait Cemil, Sencer ve Safiye Nilgün adında üç çocuğu oldu. Öğretmenliği sırasında Millî Eğitim Bakanlığı’nca bir yıl süreyle Bağdat’a gönderildi. Türkiye’ye döndükten sonra hadis alanında çalışmaya karar verdi. 1972’de Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Hadis Kürsüsü’ne asistan tayin edildi. 1975-1976’da doktora çalışması için araştırmalar yapmak üzere Ezher Üniversitesi’nde bulundu. 1977’de Şia’nın Hadis Anlayışı başlıklı teziyle doktorasını tamamladı, 1983’te Hadis Tenkîdi Yönünden el-Kâfî Üzerine Bir İnceleme adlı teziyle de doçentliğe yükseldi. 1985’te Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ne doçent olarak tayin edildi, 1989 yılında profesör oldu. 1985-1988 yıllarında bu fakültede, 1993-2004 arasında Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Meslek Yüksek Okulu’nda idarî görevler üstlendi. Kuruluş aşamasında bir dönem Kazakistan Ahmet Yesevî Üniversitesi’nde çalıştı. Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nden 2008 yılında emekliye ayrıldı. 31 Ağustos 2013’te geçirdiği bir kalp krizi sonucunda vefat etti ve İzmir Urla Zeytinalanı Mezarlığı’na defnedildi.

Kur’an’ın anlaşılmasında hem İmam Mâtürîdî’nin akılcı yaklaşımını hem tarihselci yorumu esas alan Sofuoğlu’na göre Kur’ân-ı Kerîm sorumlu ve yetkin bir kul anlayışı zemininde anlaşılmalıdır. Allah her şeye kādir olmakla birlikte insanın âhirette hesaba çekilebilmesi için eylemlerinde özgür iradeye sahip olması ve bir sorumluluk üstlenmesi gerekir. Ayrıca Kur’an’ın adaleti sağlama amacının gerçekleşmesi İslâm ahkâmının zamana ve toplumsal şartlara göre değişmesine bağlıdır. Kur’an’ı anlamak için nâzil olduğu dönemin Arap dilinin, toplumun siyasal, kültürel ve ekonomik özelliklerinin, Hz. Muhammed’in yaşadığı çağa kadar ortaya çıkmış olan diğer dinlerin ve kültürlerin çok iyi bilinmesi gerekir. Bu konuda başarı ancak Hıristiyanlık, Yahudilik, Hint dinleri, Doğu kültürü, hatta tarihin ilk çağlarına ait bütün mitolojik mirasın araştırılıp öğrenilmesi ve antropoloji, sosyoloji, psikoloji, dinler tarihi gibi disiplinlerle iş birliği yapılmasıyla elde edilebilir. Ona göre Hz. Muhammed’in Kur’an dışında bir mûcizesi yoktur. Kur’ân-ı Kerîm’in yüksek edebî değeri, dili, içeriği ve tahrife uğramadan günümüze kadar gelmesi onun îcâzının delilidir. Hz. Peygamber’in tek mûcizesini Kur’an’ın teşkil etmesinin hikmeti, Peygamber’le birlikte artık mûcizeler devrinin kapanıp akıl ve bilim devrinin başlamış olmasıdır.

Sofuoğlu’na göre Hz. Peygamber’in bütün sözleri vahye dayalı değildir. “O kendi hevâ ve hevesine göre konuşmaz” meâlindeki âyet (en-Necm 53/3), Resûl-i Ekrem’e peygamberlik verildikten sonra söylediği her sözün vahiy olarak değerlendirilmesi gerektiğini değil onun okuduğu âyetlerin Allah katından indiğini, müşriklerin şair, meczup ya da yalancı olduğu yolundaki iddialarının yanlışlığını gösterir. Bu âyet sadece Kur’an’ın Allah katından indiğini bildirdiğinden Hz. Peygamber’in beşer olarak söyledikleri vahiy kavramının dışında değerlendirilmelidir. Hadislerin sıhhatinin belirlenmesinde sahâbe unsuru önemlidir. Saîd b. Müseyyeb’in sahâbî tarifini benimseyen Sofuoğlu’na göre Hz. Peygamber’i yakından tanıyan sahâbe onun sözlerini ve davranışlarını daha doğru, bunların vahiy eseri mi yoksa kendi kararı mı olduğunu anlayabilmektedir. Sonraki dönemlerde sahâbe tarifinin genişletilmesi hadis usulünde bazı sorunların doğmasına yol açmıştır. İslâm tarihinde meydana gelen siyasal, kültürel, ekonomik pek çok gelişmenin sebebi uydurma hadislerin ortaya çıkmasıdır. Hz. Muhammed, Kur’an’la mukayyet olduğundan hadis külliyatı Kur’an’a arzedilerek okunmalıdır. Bunun neticesinde sıhhatinden emin olunan hadisler Kur’an’ın doğru anlaşılmasında ilk başvuru kaynağını teşkil eder. Sofuoğlu son yıllarında dinde sembolizm, eski kültür ve dinlerdeki sembolik öğelerle İslâm kültüründeki benzerlikler üzerinde çalışmış, ancak bu çalışmalarını esere dönüştürmeye ömrü vefa etmemiştir. Ona göre günümüzde İslâm dünyasının yaşadığı sorunların çoğu Kur’an’da ve Resûl-i Ekrem’in sünnetinde dürüst ve güvenilir insan olma ilkesine yapılan vurgunun anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır. Müslüman devletler, sosyal devlet olmalıdır; zengin sayısının az, yoksul sayısının fazla olduğu toplumlarda İslâm’ın ruhuna aykırı bir durum söz konusudur.

Eserleri: Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi Kılavuzu (Ankara 1975, 1978, 1984, Mücteba Uğur ile birlikte); Ayet ve Hadislerle İbadetlerimiz (İstanbul 1984, Salih Akdemir ile birlikte); Açıklamalı Büyük Dua Kitabı (Ankara 1994); İslam Dîni Esasları: Yeni Bir Bakış-Yeni Bir Yorum (İzmir 1996, 1997, 1999; Hz. Peygamber’in “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz” hadisi temel ilke kabul edilerek kaleme alınan bu eser klasik ilmihallerden farklı bazı görüşler içermektedir); Alevîlik-Bektaşîlik Tartışmaları (Ankara 1997, Avni İlhan ile birlikte); Kur’an-ı Kerim ve Hadislere Göre Hz. İsa ve Hıristiyanlık (Ankara 2005); Yüce Kur’an ve Açıklamalı-Yorumlu Meali (Ankara 2008, 2009, 2011, 2014, Abdülkadir Şener ve Mustafa Yıldırım ile birlikte).

Makaleleri: “Şia’nın Sahabîler Hakkındaki Bazı Görüşleri” (, XXIV [1981], s. 533-538); “Zayıf ve Mevzu Hadisler Açısından Tirmizî’nin Süneni Üzerine Bir İnceleme” (, VI [1983], s. 437-487); “Gadir-i Hum Meselesi” (, XXVI [1983], s. 461-470); “Kur’an ve Hadis Kültürünün Kutadgu Bilig’deki İzleri” (, V [1989], s. 127-180); “Muhammed Sadık Necmi’nin Buhâri’ye Yönelttiği Bazı Tenkidler” (a.g.e., VI [1989], s. 89-94); “Regaib Namazı Hakkında Bir Münazara” (a.g.e., VII [1992], s. 13-45); “Şia-i İmâmiye’nin Hadis Anlayışı” (Milletlerarası Tarihte ve Günümüzde Şiilik Sempozyumu, İstanbul 1993, s. 258-287). İzmir’de yayımlanan Özlem (1961) ve Fidan (1992) adlı dergilerde de yazıları bulunan Sofuoğlu ayrıca M. Zâhid Kevserî’nin Fıḳhü ehli’l-ʿIrâḳ ve ḥadîs̱ühüm adlı Arapça eserini Hanefi Fıkhının Esasları adıyla ve Abdülkadir Şener ile birlikte tercüme etmiştir (Ankara 1991).


BİBLİYOGRAFYA

M. Cemâl Sofuoğlu, İslam Dîni Esasları: Yeni Bir Bakış-Yeni Bir Yorum, İzmir 1999, s. 1-2, 663-758.

a.mlf., Yüce Kur’an ve Açıklamalı-Yorumlu Meali, Ankara 2008, s. 399, 474, 525, 528.

Abdülkadir Şener, “Prof. Dr. M. Cemâl Sofuoğlu Kardeşim”, , XXXIII/315 (2013), s. 54-55.

[Maddenin yazımında M. Cemal Sofuoğlu’nun ailesi ve yakınlarından alınan bilgilerden de yararlanılmıştır].

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 517-518 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER