https://islamansiklopedisi.org.tr/ulgener-mehmet-fehmi
Safranbolu’da dünyaya geldi. Babası Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî’nin halifelerinden İsmâil Necâti Efendi, annesi Cemile Hanım’dır. Babasının İslâmî ilimlerde derinleşmek istemesi üzerine aile İstanbul’a göç etti. Çocukluğunun ilk yılları dışında Mehmet Fehmi’nin de hayatı İstanbul’da geçti. Kur’an’ı ezberledikten sonra 1876’da Beyazıt Camii dersiâmı olan babasının derslerini takip etti ve 30 Aralık 1892’de icâzet aldı. 1899’da Vefa İdâdîsi’nde akaid, ertesi yıl bunun yanında Arapça muallimliğine tayin edildi. Ruûs imtihanını kazanarak 1902’de Beyazıt Camii’nde dersiâmlık görevine başladı. Bu arada Sultan Abdülaziz’in oğlu Şehzade Şevket Efendi’ye hocalık yaptı. Beyazıt Camii’ndeki görevi sürerken derecesi mûsıle-i Sahn, mûsıle-i Süleymâniyye, ibtidâ-i hâric ve 2 Mayıs 1910’da hareket-i hârice yükseltildi. 1906’da Mercan İdâdîsi’nde Arapça, 1909’da İstanbul Erkek Lisesi ile (İstanbul Leylî İdâdîsi) 1910’da Dârülfünûn-i Osmânî Ulûm-i Şer‘iyye ve Edebiyat şubelerine fıkıh ve ardından Arap edebiyatı muallimliğine getirildi. Bir ay sonra Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nde Arapça muallimliği de kendisine verildi. Burada ayrıca kelâm dersi okuttu. 1910’da Geyvân Bey Medresesi’nde kısm-ı âlî edebiyyât-ı Arabiyye müderrisliğine, 1911’de Dârülfünun Ulûm-i Hukūkıyye Şubesi’nde Mecelle muallimliğine tayin edildi. Mekteb-i Mülkiyye’de fıkıh, hikmet-i hukūk-ı İslâmiyye ve Mecelle hocalığında bulundu (1909-1914).
Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi kurulduğunda 5 Ekim 1914 tarihinde Meclis-i Mesâlih-i Talebe âzalığıyla birlikte buranın tâli kısm-ı sânî umum müdürlüğüne tayin edildi, bu kısmın talebelerine Arap edebiyatı dersleri verdi. Medreselerin ıslahı ile yeniden düzenlenen ders programı çerçevesinde Medresetü’l-vâizîn üçüncü sınıf talebesine Arap edebiyatı okuttu. Ardından Meşîhat-ı İslâmiyye ders vekâleti âzalığına getirildi. 10 Cemâziyelâhir 1335 (3 Nisan 1917) tarihli kanunla tâli kısm-ı sânî İbtidâ-i Dâhil Medresesi’ne çevrilince buranın müdürlüğü uhdesinde kalmak üzere Süleymaniye Medresesi fıkıh usulü müderrisliğine tayin edildi. 1916’da başladığı huzur dersleri muhataplığı vazifesini 1919 yılına kadar sürdürdü. Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’ndeki görevi yanında 1918’de buranın umumi müfettişliğine getirildi. 1919’da Defter-i Hâkānî-i Şer‘î memurluğuna nakledildi, arkasından tekrar umum müfettişlik görevine döndü. 1922’de üçüncü rütbeden Mecidî nişanıyla taltif edildi. Cumhuriyet’in ilânı ile Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’ndeki görevi sona erdi. 1924 yılında seçimle Cumhuriyet devrinin ilk İstanbul müftüsü oldu. 20 Nisan 1943’te İstanbul’da vefat etti ve Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile sofasına defnedildi. Mezar taşındaki “Hüve’l-hallâku’l-bâkī” ibaresini son asır Türk hattatlarından Abdülkadir Efendi (Saynaç) yazmıştır. Mehmet Fehmi Ülgener’in Emine Behice Hanım’la 1892 yılında yaptığı evlilikten iki çocuğu olmuştur. Tanınmış iktisat profesörü Sabri Fehmi Ülgener onun oğludur. İslâmî ilimlerde babası İsmâil Necâti Efendi’nin iyi bir takipçisi olan Mehmet Fehmi Ülgener onun gibi zâhirî ve bâtınî ilimlerde derinleşmiştir. Arapça ve Farsça’ya vâkıf, ayrıca hüsn-i hatta meraklı idi. Ünlü hattat Sâmi Efendi’den meşkettiği ta‘lik yazıda maharet sahibiydi. Nakşibendî-Hâlidî şeyhi olan babası vasıtasıyla Nakşibendîliğe intisap eden birçok insanla tanışmış, tarikat âdâb ve erkânını öğrenmiştir. Oğlu Sabri Ülgener’in belirttiğine göre tasavvufa olan meylini gizlemiş bir tarikat ehlidir.
Eserleri. 1. Hikmet-i Hukūk-ı İslâmiyye (İstanbul 1329). Mekteb-i Mülkiyye’de okuttuğu İslâm hukuku felsefesi derslerinin kitap haline getirilmiş şekli olup sadeleştirilerek İslâm Hukuk Felsefesi adıyla da yayımlanmıştır (nşr. Niyazi Kahveci, Ankara 1994).
2. Medeniyet İslâmiyet’le Olur (İstanbul 1332).
3. Dîn-i İslâm’ın Esasları İnsanların Refah ve Saadetleridir (İstanbul 1340).
4. Dinî, İdarî Mâlûmat Mecmuası ve İmtihan Rehberi (İstanbul 1940, 1958, 1962). İstanbul müftülüğü sırasında camilerde görev yapacak kimseler için kaleme alınmış bir imtihan rehberidir.
BİBLİYOGRAFYA
İlmiyye Salnâmesi, s. 126, 176.
Yaşar Okur, Atatürk’le Onbeş Yıl: Dini Hatıralar, İstanbul 1962, s. 36-39.
a.mlf., “Atatürk ve Türk Musikisine Ait Bilinmeyen Hatıralar”, 20. Asır, sy. 177 (1956), s. 13; sy. 178 (1957), s. 13.
Ebül‘ulâ Mardin, Huzur Dersleri (nşr. İsmet Sungurbey), İstanbul 1966, II-III, 365-367.
Ali Çankaya, Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler, Ankara 1968-69, I, 332; II, 1038, 1039; IV, 1258, 1331, 1363, 1475, 1526, 1595.
Sadık Albayrak, Son Devir Osmanlı Uleması, İstanbul 1980, III, 224-225.
İrfan Gündüz, Gümüşhânevî Ahmed Ziyâüddîn: Hayatı-Eserleri-Tarîkat Anlayışı ve Hâlidiyye Tarîkatı, İstanbul 1984, s. 147-148.
Ahmet Güner Sayar, A. Süheyl Ünver: Hayatı, Şahsiyeti ve Eserleri, İstanbul 2004, s. 154.
a.mlf., Ülgener Yazıları, İstanbul 2006, s. 247-249.
a.mlf., Bir İktisatçının Entellektüel Portresi: Sabri F. Ülgener, İstanbul 2007, s. 37-43.
a.mlf., “İsmâil Necâti Efendi”, DİA, XXIII, 115.
Kazım Karabekir, Günlükler: 1906-1948 (haz. Budak Kayabek – Yücel Demirel), İstanbul 2009, II, 1308, 1309.
Fahri Güven, “İlk İstanbul Müftüsü Mehmed Fehmi Efendi’den Fıkralar”, Millî Gazete, İstanbul 23 Mayıs 2010.
Kâmil Yaşaroğlu, “Ülgener, Mehmed Fehmi”, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul 1999, II, 645-646.