https://islamansiklopedisi.org.tr/behram-sah
Muhtemelen 1084’te doğdu. Babası Gazneli Hükümdarı III. Mesud, annesi Sultan Sencer’in kız kardeşi Mehd-i Irak’tır. Babasının 508’de (1115) ölümü üzerine kardeşler arasında başlayan saltanat mücadelesini kazanan ağabeyi Arslanşah taht kavgaları sırasında kardeşlerinden bazılarını öldürmüş, bazılarını da hapsederek Gazneli tahtına geçmişti (509/1116). Behram Şah babasının öldüğü tarihte bugünkü Kandehar yakınlarındaki Tiginâbâd’da bulunduğu için ağabeyisinin eline düşmekten kurtuldu, fakat yapılan savaşta mağlûp olarak Sîstan yoluyla Kirman Selçuklu Hükümdarı Arslanşah’ın yanına kaçtı. Arslanşah kendisine yakın ilgi gösterdi ve Horasan Meliki Sencer’den yardım istemesini tavsiye etti. Dayısı Sencer de onu iyi karşıladı ve kardeşi Arslanşah’a bir mektup göndererek aralarındaki meseleyi uzlaşma yoluyla halletmelerini istedi. Fakat o bu teklifi reddettiği gibi annesi Mehd-i Irak’a da çok kötü davrandı. Bunun üzerine Sencer ona karşı bir sefer düzenledi. Büst’te Sîstan hâkimi Tâceddin ile kardeşi Fahreddin de ona katıldı ve birleşik Selçuklu ordusu Arslanşah’ı Gazne yakınlarında mağlûp ederek Hindistan’a çekilmeye mecbur etti (1117). Behram Şah’ı vasalı olarak Gazneli tahtına çıkaran Sencer onun Selçuklu hazinesine günlük 1000 dinar (başka bir rivayete göre yıllık 250.000 dinar) vergi ödemesini kararlaştırdı.
Arslanşah, Sencer’in Gazne’den ayrılmasından sonra Pencap’tan topladığı kuvvetlerle Behram Şah’ın üzerine yürüdü. Ona mukavemet edemeyeceğini anlayan Behram Şah Gazne’nin kuzeybatısındaki Bâmiyân Kalesi’ne sığındı, Arslanşah da Gazne’ye hâkim oldu. Ancak daha sonra Selçuklu ordusunun desteklediği Behram Şah karşısında mağlûp oldu ve Afganistan sınırında yakalanarak hapsedildi (1117). Behram Şah ileride başına yeni meseleler çıkarmasından endişe ederek onu öldürttü (512/1118).
Arslanşah’ın Pencap’taki vekili Muhammed b. Ali eş-Şeybânî bir müddet sonra Behram Şah’a isyan etti. Bunun üzerine sultan süratle Hindistan seferine çıktı ve Muhammed b. Ali’yi mağlûp ederek isyanı bastırdı. Fakat daha sonra bu kabiliyetli ve tecrübeli devlet adamını affedip görevinde bıraktı ve Gazne’ye döndü (Ocak 1119). Onun dönmesi üzerine Muhammed b. Ali ikinci defa ayaklandı ve bağımsızlığını ilân etti. Behram Şah tekrar Hindistan’a giderek âsiyi bertaraf etti ve Hüseyin b. İbrâhim’i Hindistan’da vekil bırakarak (1119) Pencap’ta nüfuz ve otoritesini yeniden yerleştirdi.
Behram Şah 1119-1135 yılları arasında ülkede tam bir barış ve huzur sağladı ve uzun süren hükümdarlık yıllarında Sultan Sencer’in sadık bir vasalı olarak hareket etti. Oğlu Devletşah’ı Sultan Sencer’in Merv’deki sarayında rehine olarak bıraktığı gibi Selçuklu hazinesine her yıl önemli miktarda haraç ödedi. Bastırdığı paralara Abbâsî halifesinden sonra Sultan Sencer’in adını da koydurdu. Ancak 1135’te haraç ödememesi ve bağımsız hareket etmeye kalkışması üzerine Sencer derhal Gazne’ye hareket etti ve şehri ele geçirdi. Behram Şah Sencer’den korkup Hindistan’a doğru çekildiyse de sonra özür dileyerek bağlılık arzetti. Sencer de onu sultan olarak yerinde bırakıp Belh’e döndü (1136).
Behram Şah’ın hânedanın geleneksel yayılma politikasını takip ederek hâkimiyet sahalarını genişletmeye çalışması onu Gurlular’la karşı karşıya getirdi. Behram Şah’ın Gazne’de bulunan Gurlu Kutbüddin Muhammed’i zehirleterek öldürtmesi üzerine kardeşinin intikamını almak isteyen Seyfeddin Sûrî büyük bir orduyla harekete geçti. Bunu haber alan Behram Şah Gazne ile Hindistan arasındaki Kirman şehrine kaçtı. Seyfeddin Sûrî de savaş yapmadan Gazne’ye hâkim oldu ve sultanlığını ilân etti (1148). Ancak Behram Şah daha sonra onu mağlûp ederek Gazne’yi tekrar ele geçirdi, Seyfeddin idam edilerek başı Rey’de bulunan Sultan Sencer’e gönderildi (1149). Ancak bu defa da kardeşinin intikamını almak için seferber olan Alâeddin Hüseyin, Behram Şah’ı bozguna uğratıp Gazne’ye hâkim oldu. Şehri yağmaladıktan sonra ateşe verdi (1150) ve bundan dolayı da “cihan-sûz” (dünya yakan) lakabıyla tanındı. Gurlular karşısındaki son mağlûbiyetinden sonra Hindistan’a çekilen Behram Şah, Sencer’in Cihansûz Alâeddin Hüseyin’i mağlûp ve esir etmesinden faydalanarak Gazne’ye döndü (1152). Beş yıl sonra burada öldü, yerine oğlu Hüsrev Şah geçti.
Behram Şah âdil, iyi kalpli ve cömert bir hükümdardı. Zengin bir kütüphanesi vardı. İlim, edebiyat ve şiire ilgi duymuş, bu sebeple âlim, şair ve edipleri himaye etmiştir. Mes‘ûd-i Sa‘d-i Selmân, Senâî, Seyyid Hasan Gaznevî, Kelîle ve Dimne’yi Arapça’dan Farsça’ya çeviren Ebü’l-Meâlî Nasrullah-ı Şîrâzî (eser onun teşvikiyle tercüme ve kendisine ithaf edildiği için Kelîle ve Dimne-i Behrâm Şâh adıyla şöhret bulmuştur), Seyyidü’ş-şuarâ Ebû Bekir b. Muhammed, Muhammed b. Nâsır-ı Alevî ile kardeşi Hasan, Şehâbeddin Ali ve Fahreddin Muhammed gibi şair ve edipler onun himayesine mazhar olmuş ve bazıları eserlerini ona ithaf etmişlerdir. Bu bakımdan onun dönemi kültür açısından Gazneliler’in son parlak dönemini teşkil eder.
BİBLİYOGRAFYA
Nizâmî-i Arûzî, Çehâr Maḳāle, Rabat 1403/1982, s. 82, 164-165.
Aḫbârü’d-devleti’s-Selcûḳıyye, s. 91-92.
Râvendî, Râhatü’s-sudûr (Ateş), I, 164, 171.
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 353-356; XI, 17-18, 89-90, 108.
Minhâc-ı Sirâc el-Cûzcânî, Ṭabaḳāt-ı Nâṣırî (nşr. Abdülhay Habîbî), Quetta 1949, I, 284-286, 305, 396-397, 402-405, 463-464.
Mîrhând, Ravżatü’ṣ-ṣafâʾ, IV, 140-141, 631, 633-634.
Browne, LHP, II, 305-306, 317-319, 341, 349.
Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Ankara 1954, II, 306-310, 361-375.
G̲h̲ulām Mustafā K̲h̲ān, A History of Bahrām Shāh of G̲h̲aznīn, Lahore 1955.
a.mlf., “A History of Bahram Shah”, IC, XXIII/1-2 (1949), s. 62-91; XXIII/3 (1949), s. 199-235.
C. E. Bosworth, “The Political and Dynastic History of the Iranian World (A.D. 1000-1217)”, CHIr., V, 117-118, 158-161.
a.mlf., The Later Ghaznavids: Splendour and Decay: The Dynasty in Afghanistan and Northern India, 1040-1186, Edinburgh 1977, s. 91-120.
a.mlf., “Bahrāmšāh”, EIr., III, 526-527.
Abdülkādir el-Bedâûnî, Muntak̲h̲abu-t-tawārīk̲h̲ (trc. G. S. A. Ranking), Delhi 1986, I, 56-61.
S. Hillelson, “Behrâm Şâh”, İA, II, 454.
P. Hardy, “Bahrām S̲h̲āh”, EI2 (İng.), I, 940.
B. Spuler, “G̲h̲aznawids”, a.e., II, 1052.