https://islamansiklopedisi.org.tr/buselik
Türkçe’ye Farsça’dan girmiş olan kelime pûselik şeklinde de kullanılmaktadır.
Bûselik Perdesi. Portenin, sol anahtarına göre üçüncü çizgisi üzerine yazılan si notasının adıdır.
Bûselik Makamı. Tarihi çok eskilere dayanır. Yerinde bûselik beşlisine a) hüseynîde hicaz dörtlüsü b) hüseynîde kürdî dörtlüsü ilâvesiyle meydana gelen iki çeşit dizisi vardır. Donanımına herhangi bir ârıza işareti yazılmaz. Makamın güçlüleri hüseynî ve çârgâh perdeleri, durağı dügâh perdesidir. Çıkıcı seyreder. Batı mûsikisindeki la minör gamına çok yakındır.
Bûselik dörtlüsü veya beşlisi, bûselik makamının dışında birçok birleşik makamın yapısında da yer alır. Bunlardan acem-bûselik, arazbar-bûselik, bayatî-bûselik, bayatî-araban-bûselik, bûselik-aşiran, evç-bûselik, gerdâniye-bûselik, hicaz-bûselik, hicazkâr-bûselik, hisar-bûselik, mâhur-bûselik, muhayyer-bûselik, nevâ-bûselik, sabâ-bûselik, şehnaz-bûselik, tâhir-bûselik kendi adını taşıyan birleşik makamlardır. Bûselik ismi kullanılmayan, ancak bünyesinde, yerinde veya şed (transpoze) olarak bûselik dörtlü veya beşlisi bulunduran nihâvend, sultânîyegâh, ferahfezâ vb. makamlar da vardır.
Bûselik makamına örnek olarak Itrî’nin, “Her gördüğü perîye gönül mübtelâ olur” mısraı ile başlayan hafîf usulündeki bestesi, Sultan III. Selim’in, “Bir pür-cefâ hoş dilberdir” mısraı ile başlayan yürük aksak şarkısı ve İsmâil Dede Efendi’nin din dışı sahadaki ilk bestesi olan ağır aksak semâi usulündeki, “Zülfündedir benim baht-ı siyâhım” mısraı ile başlayan şarkısı gösterilebilir.
BİBLİYOGRAFYA
Ezgi, Türk Musikisi, I, 33, 37, 75-76; IV, 206-207.
Arel, Türk Mûsıkîsi, s. 19.
Öztuna, BTMA, I, 164-165.
Hormoz Farhat, “Būsalīk”, EIr., IV, 568.