ATEH
Bir ehliyet ârızası, akıl eksikliği ve zayıflığı hali.
BAYGINLIK
Ehliyet ârızalarından biri.
CÜNÛN
Akıl hastalığı, bir ehliyet ârızası.
HATA
Mükellefiyeti tamamen veya kısmen kaldıran ehliyet arızalarından biri, kastın karşıtı olarak kullanılan fıkıh terimi.
NİSYAN
Bazı dinî hükümlere etkisi sebebiyle ehliyet ârızaları arasında incelenen unutma anlamında terim.
AVÂRIZ
Ehliyeti ortadan kaldıran veya daraltan sebepler mânasına bir fıkıh terimi.
HACİR
Hakları kullanma ehliyetinin yokluğu, kaldırılması veya kısıtlanması anlamında İslâm hukuku terimi.
KĀSIR
Edâ ehliyeti kısıtlı kişi anlamında fıkıh terimi.
MARAZ-ı MEVT
Kişinin edâ ehliyetini kısıtlayan ölüm hastalığı anlamında fıkıh terimi.
VESÂYET
Edâ ehliyeti bulunmayan veya eksik olanları himaye ve mallarını idareye ilişkin yetki ve sorumluluk anlamında fıkıh terimi.
HAK
İslâm literatüründe çeşitli anlamlarda kullanılan bir terim.
ZİMMET
İnsanın hak ve borçlarının varlık zemini anlamına gelen ve büyük ölçüde modern hukuktaki kişilik kavramına tekabül eden fıkıh terimi.
TEMYİZ
İnsanın söz ve davranışlarının sebep ve sonuçlarını idrak edebilme ve bu idrake uygun biçimde iradesini kullanabilme gücü anlamında fıkıh terimi.
ÇOCUK
CENİN
Anne karnındaki çocuk.
BULÛĞ
Kişinin çocukluk devresinden çıkıp fiilen veya hükmen cinsî ergenlik kazanması.
RİDDE
Bir müslümanın İslâm dininden çıkması anlamında fıkıh terimi.
SARHOŞLUK
UYKU
HAYIZ
Kadının döl yolundan belirli sürelerle gelen ve bazı ibadetlerin ifasına engel teşkil eden kan anlamında fıkıh terimi.