https://islamansiklopedisi.org.tr/hatib-el-cevheri
14 Cemâziyelevvel 819’da (10 Temmuz 1416) Kahire’de doğdu. İbn Dâvûd, Sayrafî ve İbnü’s-Sayrafî diye de anılır; Cevherî nisbesi baba mesleği olan kuyumculuğundan gelir. Hâfız olduktan sonra İbnü’d-Deyrî, Şümünnî, Emînüddin el-Aksarâyî ve Muhyiddin Kâfiyeci gibi devrinin ünlü âlimlerinden fıkıh, dil, edebiyat ve tarih ilimlerini tahsil etti. Babasının 1449’da ölümünün ardından Kahire’de Sultan Berkuk Camii’nde hatiplik yaptı, bu arada ilim ve ticaretle de uğraştı. 1468 yılında kadılığa tayin edildi; ancak bir süre sonra bu görevinden alındı ve bunun üzerine bir daha herhangi bir resmî görev üstlenmedi. Bu sıralarda İbn Hacer el-Askalânî, İbn Tağrîberdî ve Sehâvî’nin kitaplarını istinsah etmeye başladı. Bu vesileyle tarih kitaplarına ilgi duydu ve pek çok kıymetli eseri görüp okuma fırsatı buldu. Aynı zamanda Kahire’deki mücevherat çarşısında kuyumculuk yapan Cevherî Şevval 900’de (Temmuz 1495) vefat etti.
Hatîb el-Cevherî Mısır ve Suriye’de Makrîzî, İbn Hacer el-Askalânî, Bedreddin el-Aynî, İbn Tağrîberdî, Süyûtî ve İbn İyâs gibi çok sayıda tarihçinin yetiştiği, ilgi ve itibar gördüğü bir dönemde yaşamış ve onlarla tanışmış, bir kısmının öğrencisi, bir kısmının da hocası olmuştur. Ancak muhtemelen resmî görevlerden uzak ve mütevazi bir hayat yaşadığı için kaynaklarda onun hakkında fazla bilgi yoktur. Dönemin tarih yazıcılığına hâkim olan üslûptaki eserlerinde gerek kendisinden önce gerekse kendi asrında yaşamış tarihçilerin tesirleri açıkça görülür. Cevherî, kendi döneminde tarih yazıcılığı geleneğine uyarak hem terâcim-i ahvâl hem de umumi vekāyi‘nâmeler türünden eserler vermiş orta düzeyde bir tarihçidir. Yazılarında kullandığı dil ise bazan edebî tarzda, bazan da mahallî ağızları ön plana çıkarır mahiyettedir.
Eserleri. Hatîb el-Cevherî’nin kaleme aldığı çalışmaların sayısı hakkında bir fikir birliği bulunmamaktadır. Çünkü bazı araştırmacıların müstakil kitap saydığı bir eserini bazıları başka bir çalışmasının parçası kabul etmektedir. Bunların başlıcaları şöylece sıralanabilir:
1. İnbâʾü’l-heṣr bi-ebnâʾi’l-ʿaṣr. Memlükler’in önemli bir devrini kapsayan ve Mısır toplumunu etkileyen iç ve dış olaylarla toplumda meydana gelen değişiklikleri anlatan kitap, 873-886 (1468-1481) yılları arasındaki hadiseleri konu edinen bir umumi tarihtir; özellikle Sultan Kayıtbay’ın yaptığı bir dizi idarî ve askerî düzenlemeyi kapsaması açısından Mısır tarihinin önemli bir boşluğunu doldurmaktadır. Esere ayrıca vefeyât bölümü ekleyen müellif, böylece dönemin birçok önemli siması hakkında okuyucularına bilgi vermiştir. Yazma nüshası Bibliothèque Nationale’de muhafaza edilen eser Hasan Habeşî tarafından bir indeks ilâvesiyle yayımlanmıştır (Kahire 1970).
2. Sîretü’l-Eşref Ḳayıtbay. Bazı araştırmacılara göre İnbâʾü’l-heṣr’in bir parçası olan çalışma, Cevherî’nin yaşadığı dönemdeki tarih yazıcılığında önemli bir yeri bulunan terâcim-i ahvâl türünden bir eserdir. Yazma nüshası British Museum’da bulunmaktadır (Abbas el-Azzâvî, s. 251).
3. Nüzhetü’n-nüfûs (ḳulûb) ve’l-ebdân fî tevârîḫi’z-zamân (ezmân). Müellif daha ziyade, diğer klasik İslâm tarihçileri gibi yaratılıştan kendi zamanına kadar meydana gelen olayları kaleme aldığı bu eseriyle tanınmıştır. Kitap iki bölümden oluşur. Birinci bölüm Hz. Peygamber’e ayrılmış ve nesebi Hz. Âdem’e kadar götürülmek suretiyle bir peygamberler tarihi meydana getirilmiştir; bu kısım, müellifin kendi el yazısıyla 400 varak halinde Hindistan’ın Râmpûr şehrindeki Rızâ (Raza) Kütüphanesi’nde (nr. 3537) bulunmaktadır. Bazılarının el-Cevheriyye dedikleri eserin ikinci bölümü ise (bazı araştırmacılara göre üçüncü bölüm) Nüzhetü’n-nüfûs adını taşımakta ve 784-850 (1382-1446) yılları arasında geçen olayları anlatmaktadır. Mısır tarihine ait önemli bilgiler içeren bu kısım yıl, ay ve gün esasına göre tertip edilmiş, her yılın sonunda o yıl içinde Mısır’da ve diğer İslâm ülkelerinde ölen tanınmış şahsiyetler hakkında açıklamalar yapılmıştır. Kitapta ayrıca dönemin devlet teşkilâtı ile başlıca devlet görevlileri, çeşitli kavim ve kabileler, sanat ve sanatkârlar, suç ve cezalar hakkında çeşitli bilgiler verilmiştir. İbn İyâs’ın, “ne söyleyene ve ne de râviye dayanmadan” yazıldığını iddia ettiği eserin 842 (1438) yılına kadar olan kısmı Hasan Habeşî tarafından neşredilmiş (I-III, Kahire 1970-1973), bu arada eklenen ayrıntılı dipnotlarla İbn İyâs’ın tenkitlerinin haksız olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Kitabın el-Melikü’z-Zâhir Çakmak devrinin 842-850 (1438-1446) yıllarını içine alan IV. cildi henüz yayımlanmamıştır.
4. ed-Dürrü’l-manẓûm fîmâ verede fî Mıṣr ve ehlihâ min mevcûd ve maʿdûm (ed-Dürrü’s̱-s̱emîn fîmâ verede fî Mıṣr ve aʿmâlihâ bi’l-ḫuṣûṣ ve’l-ʿumûm). Mısır ve halkı hakkında bilgi veren bu eserin Viyana, Paris ve Kahire kütüphanelerinde birer yazma nüshası bulunmaktadır (Brockelmann, II, 41).
BİBLİYOGRAFYA
Hatîb el-Cevherî, İnbâʾü’l-heṣr bi-ebnâʾi’l-ʿaṣr (nşr. Hasan Habeşî), Kahire 1970, s. 5-23.
a.mlf., Nüzhetü’n-nüfûs ve’l-ebdân fî tevârîḫi’z-zamân (nşr. Hasan Habeşî), Kahire 1970, I, 3-19.
Sehâvî, eḍ-Ḍavʾü’l-lâmiʿ, V, 217-219.
İbn İyâs, Bedâʾiʿu’z-zühûr, II, 288.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1949.
Brockelmann, GAL Suppl., II, 41.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 739.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, VII, 89-90.
Ziriklî, el-Aʿlâm, V, 98.
M. Mustafa Ziyâde, el-Müʾerriḫûn fî Mıṣr, Kahire 1954, s. 36-39.
Abbas el-Azzâvî, et-Taʿrîf bi’l-müʾerriḫîn fî ʿahdi’l-Moġūl ve’t-Türkmân, Bağdad 1376/1957, I, 251-252.
Cezzâr, Medâḫilü’l-müʾellifîn, II, 867.
Sâlihiyye, el-Muʿcemü’ş-şâmil, III, 470-471.
İnâyetullah Fâtîhî Nejâd, “İbn Ṣayrafî”, DMBİ, IV, 126-127.