https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-seddad-abdulaziz
Zîrîler hânedanına mensup olup Temîm b. Muiz b. Bâdîs’in torunu, Ebü’l-Fütûh Yahyâ b. Temîm’in yeğenidir. Hayatının önemli bir bölümünü, Zîrîler’in Mehdiye’deki son emîri Hasan b. Ali es-Sanhâcî’nin (1121-1148) maiyetinde geçirdi. Mehdiye’nin 543’te (1148) bu hükümdar tarafından Normanlar’a teslim edilişine şahit oldu. Onunla birlikte yardım istemek üzere Merakeş’e Muvahhidler Devleti’nin kurucusu Abdülmü’min el-Kûmî’nin yanına gitti; 551 (1156) yılında da Palermo’da bulunduğu bilinmektedir. Daha sonra Dımaşk’a yerleşti ve ölünceye kadar orada yaşadı. Bu arada Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir’den hadis okudu ve 567’de (1172) ondan rivayet için icâzet aldı (İbnü’l-Fuvatî, IV/1, s. 213). 582 (1186) yılında, Mehdiyeli bir hemşerisinin verdiği İfrîkıye’de gelişen bazı olaylarla ilgili bilgileri kaydetti (Ticânî, s. 14).
İbn Şeddâd’ın, asıl adı Kitâbü’l-Cemʿ ve’l-beyân fî aḫbâri’l-Ḳayrevân ve men fîhâ ve fî sâʾiri bilâdi’l-Maġrib mine’l-mülûk ve’l-aʿyân olan ve Târîḫu’l-Maġrib, Târîḫu İfrîḳıyye ve’l-Maġrib, Aḫbârü’l-Ḳayrevân adlarıyla da tanınan tek eseri günümüze ulaşmamıştır. Bununla birlikte İbn Hallikân, İzzeddin İbnü’l-Esîr, Ahmed b. Abdülvehhâb en-Nüveyrî, Makrîzî, Abdullah b. Muhammed et-Ticânî ve Ebü’l-Fidâ gibi müellifler tarafından kaynak olarak kullanılan ve bazı kısımları iktibas edilerek hakkında çeşitli bilgiler verilen kitabın (meselâ bk. Ticânî, s. 14, 341, 346, 347 vd.; Nüveyrî, XXIV, 156, 157 vd.) İbn Şeddâd’ı Kuzey Afrika’nın seçkin tarihçilerinden biri yaptığı ve mahallî tarih türünün en güzel örneklerinden olduğu anlaşılmaktadır. Kaynaklardan öğrenildiğine göre, muhteva itibariyle eserin önemli bir bölümü İbn Şeddâd’ın mensubu olduğu Zîrîler hânedanıyla ilgilidir ve kitap özellikle Zîrîler hakkında ilk elden bilgi vermesi açısından değerlidir; yazar doğrudan yaşadığı veya gördüğü birçok hadiseyi aktarmıştır. Bazı konularda Şiîlik karşıtı eğilim taşıdığı anlaşılan eserin Fâtımî halifeleri ve nesepleri hakkındaki kısımları ise sonraki tarihçiler tarafından iktibas edilmekle birlikte aşırı bulunmuştur (meselâ bk. İbnü’l-Esîr, VIII, 27; İbn Saîd el-Mağribî, s. 34; Makrîzî, I, 37). Müellifin kaynakları arasında Atıyye b. Mahled b. Rebâh el-Mağribî, İbnü’l-Yesa‘ el-Endelüsî ve Rakīk el-Kayrevânî gibi isimler yer almaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 27.
İbn Hallikân, Vefeyât, I, 306; VI, 211.
İbn Saîd el-Mağribî, en-Nücûmü’z-zâhire fî ḥulâ ḥażreti’l-Ḳāhire (nşr. Hüseyin Nassâr), Kahire 1970, s. 34.
Ticânî, Riḥletü’t-Ticânî (nşr. Hasan Hüsnî Abdülvehhâb), Tunus 1958, s. 14-15, 341, 346, 347 vd.
İbnü’l-Fuvatî, Telḫîṣu Mecmaʿi’l-âdâb (nşr. Mustafa Cevâd), Dımaşk 1962, IV/1, s. 213.
Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb, XXIV, 156, 157 vd.
Makrîzî, İttiʿâẓü’l-ḥunefâʾ (nşr. Cemâleddin eş-Şeyyâl – M. Hilmî M. Ahmed), Kahire 1416/1996, I, 37.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 29, 601.
el-Ḥulelü’s-sündüsiyye, I, 460, 534; II, 23, 75.
P. H. Mamour, Polemics on the Origin of the Fatimi Caliphs, London 1934, s. 34.
Brockelmann, GAL Suppl., I, 575.
B. Lewis, The Origins of Ismailism, Cambridge 1940, s. 57.
H. R. Idris, La Berbérie orientale sous les Zīrīdes Xe-XIIe siècles, Paris 1962, I, s. XVIII-XIX.
M. Talbi, “Ibn S̲h̲addād”, EI2 (İng.), III, 933.
Muhammed Seyyidî, “İbn Şeddâd”, DMBİ, IV, 77-78.