https://islamansiklopedisi.org.tr/meanil-asar
Tam adı Şerḥu meʿâni’l-âs̱âr olan eser bazı kaynaklarda Meʿâni’l-âs̱âr şeklinde zikredilmiştir. Meʿâni’l-âs̱âr’ın yazıldığı dönemde sonraki şerh literatürünün temellerini oluşturacak bazı erken örnekler verilmiş olmakla birlikte henüz klasik anlamıyla şerhler ortaya çıkmadığından adındaki “şerh” ifadesi bu eserin klasik anlamda bir hadis şerhi olduğunu göstermez. Buradaki şerh tabiriyle, birbiriyle ihtilâf halinde görünen hadislerin uzlaştırılması veya bu çelişkilerin giderilip çözüme kavuşturulması şeklinde bir açıklama kastedilmiştir. Eserin adındaki “el-âsâr” ise rivayetler anlamında kullanılmış olup merfû, mevkuf, maktû her türlü rivayeti kapsamaktadır. Âsâr kelimesi o dönemlerde yazılmış benzer eserlerde de (meselâ Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin hocası Ebû Hanîfe’den rivayet ettiği hadisleri derlediği Kitâbü’l-Âs̱âr; hicrî III. asırda Hanefî hadis geleneğini sürdüren Muhammed b. Şücâ‘ es-Selcî’ye ait Taṣḥîḥu’l-âs̱âr; İbn Cerîr et-Taberî’nin ahkâm hadislerini derlediği Tehẕîbü’l-âs̱âr) yakın anlamda kullanılmıştır. Ayrıca Tahâvî’ye Ṣaḥîḥu’l-âs̱âr adında bir eser daha nisbet edilmektedir (bk. Abdülmecîd Mahmûd, s. 281).
Tahâvî, kendisinden önce Şâfiî’nin İḫtilâfü’l-ḥadîs̱’te ve İbn Kuteybe’nin Teʾvîlü muḫtelifi’l-ḥadîs̱’te uyguladığı hadisler arasındaki ihtilâfları çözme ve izah etme faaliyetini daha geniş kapsamlı bir şekilde ve ahkâm hadisleri bağlamında gerçekleştirmiştir. Tahâvî’nin erken dönem eserlerinden olan Meʿâni’l-âs̱âr’ı yanında hayatının son yıllarında telif ettiği Müşkilü’l-âs̱âr (Şerḥu müşkili’l-âs̱âr) da bu alanın başlıca örneklerindendir (bk. MÜŞKİLÜ’l-ÂSÂR). Hatta Meʿâni’l-âs̱âr kimi kaynaklarda Tahâvî’nin ilk eseri olarak kaydedilse de (bk. Kureşî, I, 276), müellifin burada ortaya koyduğu ilmî birikim kitabın daha geç bir dönemde yazıldığını göstermektedir (Abdülmecîd Mahmûd, s. 133).
Meʿâni’l-âs̱âr’ın kısa önsözünde anlattığına göre Tahâvî’nin bu eseri teliften amacı nâsih-mensuh rivayetler ile amel edilmesi gereken ve gerekmeyen hadisler konusundaki cehâletleri sebebiyle hadislerin birbiriyle çelişik olduğunu zanneden mülhidlerin ve bilgisiz müslümanların şüphelerini gidermektir. Müellif musannef türünde planladığı eserde nâsih ve mensuh hadisler, ulemânın te’villeri, kendi kanaatince sahih olup kitap, sünnet, icmâ veya tevâtür yoluyla sabit sahâbe ve tâbiîn kavillerinin desteklediği görüşleri açıklamıştır.
Önsözde işaret edildiği gibi klasik fıkıh bablarına uygun biçimde kaleme alınan eser 29 ana bölümden oluşmakta, “Tahâret” bölümü ile başlayıp “Ferâiz”le sona ermektedir. Dolayısıyla eser ihtilâflı ahkâm hadislerini ihtiva eden bir sünen hüviyetindedir.
Hadislerin senedleriyle verildiği eserin iç düzeni neredeyse bütün bablarda şöyledir: Önce bir konuyla ilgili olarak iki muhalif ulemâ grubunun esas aldığı hadisler sırayla zikredilir ve ihtilâf ortaya konulur. Ardından bu rivayetler arasında yerine göre nesih, tercih veya cem‘ (uzlaştırma) gibi nakil cihetiyle bilinen yöntemlerle çözüme gidilir. Sonra da “nazar” adı verilen bir izah tarzıyla bu çözümün aklen de mâkul olduğu anlatılır, ardından ulaşılan çözümü teyit eden sahâbe ve tâbiîn kavilleri zikredilir. Her bölümün sonunda Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Şeybânî’nin ortak görüşü aktarılır ki bu aynı zamanda Tahâvî’nin yukarıda nakil ve akıl cihetlerinden tercih ettiği görüştür. Bu üç imam arasında ihtilâf bulunması halinde Tahâvî kendi tercihini belirtir. Bu açıdan bakıldığında Meʿâni’l-âs̱âr ahkâm alanında Hanefî mezhebinin dayandığı hadisleri ve ihtilâflı hadisler arasındaki tercih ya da te’villerinin naklî ve aklî gerekçelerini ortaya koyan bir hadis kitabıdır. Kütüb-i Sitte müellifleriyle çağdaş olan Tahâvî’nin bu eseri bir anlamda ehl-i hadîse karşı aynı dönemde Hanefîler adına verilmiş bir cevap olarak da kabul edilebilir. Hicrî II. asırda Şeybânî’nin el-Ḥücce ʿalâ ehli’l-Medîne üzerinden yaptığı ehl-i re’y ve ehl-i hadîs arasındaki mukayese ve muhasebeyi III. asırda Tahâvî’nin yaptığı söylenebilir. Meslekten bir hadisçi olması sebebiyle rical, ilelü’l-hadîs, garîbü’l-hadîs ve cerh-ta‘dîl gibi konularda yetenekli olan Tahâvî bu yönünü sonradan intisap ettiği Hanefî mezhebinde elde ettiği fıkıh melekesiyle birleştirip Meʿâni’l-âs̱âr’a yansıtmış, böylece rivayet ve dirayet birikimini birleştirmenin başarılı bir örneğini sergilemiştir. Bu bakımdan Meʿâni’l-âs̱âr’ı hicrî III. asırda tasnif edilmiş temel hadis kaynakları arasında saymak yanlış olmaz.
Bazıları hakkında tenkitler bulunmakla birlikte Meʿâni’l-âs̱âr’da adı geçen râviler genel itibariyle ma‘rûf sayıldığından eser de makbul hadislerden oluşmaktadır. Bu hadislerin sayısı İbrâhim Şemseddin neşrine göre 7325’tir. Tekrarlar, mütâbaat ve şâhid türünden rivayetler bu sayıya dahildir.
Meʿâni’l-âs̱âr tarih boyunca gerek onu eleştiren gerekse beğenen ulemânın ilgisine mazhar olmuştur. Tahâvî Meʿâni’l-âs̱âr’da Hanefî mezhebinin istidlâl ettiği hadisleri tercih ettiği yahut hadisleri kendi mezhebi doğrultusunda sahih veya zayıf saydığı gerekçesiyle Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī (bk. Maʿrifetü’s-sünen, I, 219-220) ve Takıyyüddin İbn Teymiyye gibi âlimler tarafından eleştirilmiş, Hanefî tabakatı müellifi Abdülkādir el-Kureşî de bu tenkitlere karşı Tahâvî’yi savunmuştur (bk. el-Cevâhir, IV, 570-572).
Meʿâni’l-âs̱âr mezhep içinden ve dışından âlimlerce tenkit edilmekten ziyade beğenilmiş, bazı meşhur hadis kitaplarından üstün tutulmuş, medreselerde okutulmuş, şerh, hâşiye, ihtisar ya da rical türünden pek çok çalışmaya konu edilmiştir. Mâlikî âlimi İbn Abdülber en-Nemerî Meʿâni’l-âs̱âr’dan dolayı Tahâvî’ye büyük bir hürmet duymuş, ona bir telhis yazarak eser üzerindeki çalışmaları başlatan isimlerden olmuştur. Yine İbn Abdülber meşhur el-Muvaṭṭaʾ şerhi et-Temhîd’i yazarken Meʿâni’l-âs̱âr’dan yararlanmış hatta Tahâvî’nin tarzından etkilenerek bazı fıkhî konuları önce “eser” sonra “nazar” açısından değerlendirmiştir (bk. İbn Abdülber, II, 256, 264). İbn Hazm’a göre Meʿâni’l-âs̱âr önem bakımından Ṣaḥîḥayn’dan sonra gelir ve Ebû Dâvûd ile Nesâî’nin sünenleriyle aynı seviyededir. Mâlikî âlimi Ebü’l-Velîd İbn Rüşd (Muḫtaṣaru Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr, I-II, nşr. Hâmid Abdullah el-Mahallâvî, Beyrut 2015) ile Hanefî âlimleri Rükneddin Abdullah b. Muhammed es-Semerkandî (Mülaḫḫaṣ min Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr) ve Naṣbü’r-râye müellifi Abdullah b. Yûsuf ez-Zeylaî de (Muḫṭaṣaru Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr) eser üzerine ihtisar çalışmaları yapmışlardır. Hanefî tabakat müellifi Abdülkādir el-Kureşî el-Ḥâvî fî beyâni âs̱âri’ṭ-Ṭaḥâvî adlı eserinde Meʿâni’l-âs̱âr’daki hadislerin tahrîcini, bazı râvilerin tanıtımını ve garîb kelimelerinin izahını kısaca yapmıştır (I-III, nşr. Seyyid Yûsuf Ahmed, Beyrut 1419/1999). İbn Hacer İtḥâfü’l-mehere’yi hazırlarken esas aldığı eserler arasında Meʿâni’l-âs̱âr’ı da bulundurmuştur. Meʿâni’l-âs̱âr üzerine yapılmış çalışmaların en güzel örneklerini veren Bedreddin el-Aynî ise eseri önce Mebâni’l-aḫbâr fî şerḥi Meʿâni’l-âs̱âr adıyla şerhetmiş, sonra bunu Nüḫabü’l-efkâr fî tenḳīḥi Mebâni’l-aḫbâr fî şerḥi Meʿâni’l-âs̱âr adıyla ihtisar etmiş (nşr. Ebû Temîm Yâsir b. İbrâhim, Devha 1429/2008), Meʿâni’l-âs̱âr’ın râvileri üzerine de Meġāni’l-aḫyâr fî şerḥi esâmî ricâli Meʿâni’l-âs̱âr adlı eseri yazarak 4310 râviyi tanıtmıştır (nşr. Muhammed Hasan İsmâil, Beyrut 2006; ayrıca bk. Gökçe, s. 122-123; Engin, s. 235 vd.). Meġāni’l-aḫyâr Rüşdullah Şah es-Sindî tarafından özetlenerek Keşfü’l-estâr ʿan ricâli Meʿâni’l-âs̱âr adıyla el yazısından yapılan bir baskıyla neşredilmiştir (nşr. Muhammed Şefî‘ ed-Diyûbendî, Delhi 1349). Kāsım b. Kutluboğa da el-Îs̱âr fî ricâli Meʿâni’l-âs̱âr adlı eserinde Meʿâni’l-âs̱âr’ın râvilerini tanıtmıştır (Nuʻmânî, s. 156-158). Buhârî üzerine şerh yazan Hindistanlı âlim Muhammed Enver Şah Keşmîrî Meʿâni’l-âs̱âr’ı Ebû Dâvud’un es-Sünen’ine yakın görmüş, Tirmizî ve İbn Mâce’nin sünenlerine üstün saymıştır (a.g.e., s. 154-157). Zâhid Kevserî ise istinbat yollarını göstermesi, teâruzları gidermesi ve nâsih-mensuh bilgisi vermesi gibi özelliklerinden dolayı Meʿâni’l-âs̱âr’ın Ebû Dâvûd, Tirmizî ve İbn Mâce’nin eserlerinden üstün olduğunu belirtmektedir (bk. el-Ḥâvî, s. 13).
Meʿâni’l-âs̱âr Hint alt kıtasında özellikle Hanefî çevrelerinde özel bir ilgiye mazhar olmuş, medreselerde okutulan hadis kitapları arasında yer almıştır. Tebliğ Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Muhammed Yûsuf Kandehlevî Şerḥu meʿâni’l-âs̱âr üzerine Emâni’l-aḥbâr fî Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr adında bir şerh yazmaya başlamış ancak tamamlayamamıştır. Şerhin “Bâbü’r-rekʿateyn baʿde’l-ʿaṣr” bahsine kadarki kısmı el yazısından yapılan bir baskıyla dört cilt halinde neşredilmiştir (Mültan, ts. [İdâre-i Te’lîfât-ı Eşrefiyye]). Meʿâni’l-âs̱âr’ın ricali üzerine ayrıca Habîbürrahman el-A‘zamî tarafından el-Ḥâvî li-ricâli’ṭ-Ṭaḥâvî adlı bir çalışma yapılmış olup Sudan Ümmüdürman Üniversitesi’nde Abdülkerîm Muhammed Cerrâd ve diğer öğrenciler tarafından yüksek lisans tezi olarak eser kısım kısım neşre hazırlanmıştır (2008).
Meʿâni’l-âs̱âr üzerine günümüzde yapılmış akademik çalışmalar arasında şunlar sıralanabilir: Muhammed b. İbrâhim eş-Şetvî, Zevâʾidü’l-ḳısmi’l-evvel min Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr li’ṭ-Ṭaḥâvî ʿale’l-Kütübi’s-sitte (yüksek lisans tezi, 1408, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye; Harun Reşit Demirel, Ebu Cafer et-Tahâvî Hayatı-Eserleri ve Meâni’l-âsâr ile Müşkilü’l-âsâr’daki Hadisçiliği (yüksek lisans tezi, 1990, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü); Hâlid b. Muhammed Mahmûd eş-Şermân, eṣ-Ṣınâʿatü’l-ḥadîs̱iyye fî kitâbi Şerḥi’l-âs̱âr (yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma daha sonra basılmıştır, Riyad 1424/2003); Azamat Zhamashev, Hanefî Hadis Anlayışı Açısından İmam Tahâvî’nin Bedreddîn el-Aynî’ye Yansımaları (doktora tezi, 2017, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü); Taha Çelik, Tahâvî ve Beyhakî’de Hadis: Şerhu Meâni’l-Âsâr ve Ma’rifetü’s-Sünen Örneği (doktora tezi, 2017, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü); İsa Atcı, Ebu Cafer et-Tahavi’nin İbadetler ile İlgili Konularda Hanefi İmamlarına Muhalif Görüşleri (doktora tezi, 2018, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
Meʿâni’l-âs̱âr’ın birçok neşri mevcuttur (Leknev 1300-1302; Delhi 1301-1302; nşr. Hamîdüddin el-Feyzâbâdî, Kalküta 1375/1955; nşr. Muhammed Zührî en-Neccâr – Muhammed Seyyid Câdelhak, Kahire 1386-1388/1966-1968; Beyrut 1407/1987). Büyük boy iki ciltlik el yazısından yapılan bir neşirde (Mültan 1406-1408) Hindistanlı âlim Muhammed Eyyûb el-Mezâhirî’nin Terâcimü’l-aḥbâr min ricâli Şerḥi meʿâni’l-âs̱âr adlı rical ve tahrîc çalışması dipnotlara eklenmiş, dört ciltlik yeni bir neşirde de (nşr. İbrâhim Şemseddin, Beyrut 2001) hadisler numaralandırılmış ve tahriç edilmiştir. Eser üzerine iki ayrı fihrist çalışması yapılmıştır (Abdurrahman Dımaşkıyye – Süleyman el-Hareş, Riyad 1407/1987; Rebî‘ Ebû Bekir Abdülbâkī, Beyrut 1412/1992). Hadislerle İslâm Fıkhı adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir (I-VII, trc. M. Beşir Eryarsoy, İstanbul 2007-2009).
BİBLİYOGRAFYA
Tahâvî, Şerḥu meʿâni’l-âs̱âr (nşr. İbrâhim Şemseddin), Beyrut 2001, I, 7.
Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, Maʿrifetü’s-sünen ve’l-âs̱âr (nşr. Abdülmuʻtî Emîn Kalʻacî), Kahire 1412/1991, I, 219-220.
İbn Abdülber en-Nemerî, et-Temhîd (nşr. Mustafa b. Ahmed el-Alevî – M. Abdülkebîr el-Bekrî), Mağrib 1387/1967, II, 256, 264.
Kureşî, el-Cevâhirü’l-muḍıyye, I, 276; IV, 570-572.
Leknevî, el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 31-34.
Zâhid Kevserî, el-Ḥâvî fî sîreti’l-İmâm Ebî Caʿfer eṭ-Ṭaḥâvî, Kahire 1368, s. 12-14, 24 vd.
a.mlf., Maḳālât, Kahire 1372, s. 471-472.
M. Abdürreşîd en-Nuʻmânî, el-İmâm İbn Mâce ve kitâbühû es-Sünen (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut 1419, s. 152-160.
Abdülmecîd Mahmûd, Ebû Caʿfer eṭ-Ṭaḥâvî ve es̱eruhû fi’l-ḥadîs̱, Karaçi 1412, s. 133, 163 vd., 281.
İsmail L. Çakan, Hadislerde Görülen İhtilaflar ve Çözüm Yolları: Muhtelifü’l-Hadîs İlmi, İstanbul 2010, s. 45-46.
Ferhat Gökçe, “Bedruddin el-Aynî’nin (762/1360-855/1451) Eserleri: Aynî ve Eserleri Üzerine Yapılan Çalışmalar”, Uluslararası Bedruddîn el-Aynî Sempozyumu ve II. Hadis İhtisas Toplantısı (ed. Recep Tuzcu), Ankara 2016, s. 122-123.
Sezai Engin, “Megâni’l-ahyâr fî Şerh-i Esâmî Ricâli Meâni’l-âsâr İsimli Eseri Bağlamında Aynî’nin Rical Tenkidi ve Edebiyatındaki Yeri”, a.e., s. 233 vd.
Davut İltaş, “Tahâvî”, DİA, XXXIX, 385-388.