https://islamansiklopedisi.org.tr/medeni-huseyin-ahmed
19 Şevval 1296’da (6 Ekim 1879) Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Bangar Meo kasabasında doğdu. Diyûbendîler arasında “şeyhülislâm” unvanıyla meşhurdur. Baba tarafından seyyid olan ecdadı (Muhammed Miyân, s. 81), XV. yüzyılın sonlarında Hindistan’a gelip Feyzâbâd’a bağlı Tanda kasabasına yerleşmişti. Hüseyin Ahmed üç yaşında iken ailesi Bangar Meo’dan ayrılarak ata yurtları Tanda’ya göç etti. Hüseyin Ahmed, ilk eğitimini ilim ve tasavvuf ehli bir zat olan babası Seyyid Habîbullah’tan aldı. 1892’de Diyûbend Dârülulûmu’na gönderildi. Burada başta Şeyhülhind Mahmûd Hasan Diyûbendî, Halîl Ahmed Sehârenpûrî, Habîbürrahman Osmânî ve Reşîd Ahmed Gengûhî olmak üzere pek çok hocadan ders okudu. Medrese programını tamamlamadan 1899’da ailesiyle birlikte Medine’ye hicret etti. Burada kütüphanelerde kitap istinsah etmeye (Abdürreşîd Erşed, s. 464-465), ayrıca Mescid-i Nebevî’de ve diğer camilerde ders vermeye başladı. Mekke’de bulunan Çiştî şeyhi İmdâdullah Tehânevî’den tasavvuf ve tarikat dersi aldı. Reşîd Ahmed Gengûhî kendisini Hindistan’a çağırınca Şubat 1901’de oraya gitti, iki yıl seyrüsülûk eğitimi aldıktan sonra Medine’ye döndü. 1908’de tekrar Hindistan’a giderek üç yıl Diyûbend’de kaldı; Mahmûd Hasan Diyûbendî’den hadis dersleri aldı, bir süre de burada ders verip Medine’ye geldi (1912).
Mahmûd Hasan Diyûbendî, İngiliz yönetimine karşı başlattığı mücadeleden dolayı İngiliz yönetiminin kendisini ele geçirmek istediğini haber alınca gizlice Hicaz’a gitmiş ve eski öğrencisi Medenî ile buluşmuştu. Medenî burada Diyûbendî’nin Osmanlı Devleti Harbiye Nâzırı Enver ve Bahriye Nâzırı Cemâl paşalarla yaptığı görüşmeyi organize etti. Ancak İngilizler’le birlikte hareket eden Mekke Emîri Şerîf Hüseyin’in adamları tarafından yakalanarak hocası ve iki arkadaşıyla birlikte İngilizler’e teslim edildi (Ekim 1916). İngilizler bunları Kahire’de sorgulayıp suçlu bularak savaş esiri statüsüyle Malta’ya sürgüne gönderdi (21 Şubat 1917). Medenî, sürgün hayatının ardından Mahmûd Hasan Diyûbendî ile beraber serbest bırakılınca (12 Mart 1920) bir İngiliz savaş gemisiyle Bombay’a vardı (8 Haziran 1920), oradan Diyûbend’e geçti. Ebü’l-Kelâm Âzâd’ın isteği üzerine bir süre Kalküta’daki kolejde hocalık yaptı. Kurucularından olduğu Câmia Milliyye İslâmiyye’de dört yıl müderris olarak çalıştı. 1927 yılında Diyûbend Dârülulûmu’na başmüderris seçildi; ayrıca burada hadis ve tefsir dersleri verdi. Yaklaşık otuz iki yıl kadar sürdürdüğü bu görevleri sırasında çok sayıda talebe yetiştirdi (Seyyid Mahbûb Rizvî, II, 210).
Medenî, ülkenin yabancı işgalinden kurtarılması için Mahatma Gandi’nin öncülüğünü yaptığı Indian National Congress ile birlikte çalıştı, İngiliz karşıtı silâhsız pasif direniş hareketine destek verdi. Hindistan Hilâfet Hareketi’ne katılarak Karaçi’de yapılan kongrede (Temmuz 1921), müslümanların İngiliz ordusunda görev almalarının ve onlara yardım etmelerinin İslâm’a aykırı olduğunu ilân eden sonuç bildirisini hazırlayanlar arasında yer aldı. Kasım 1921’de, ülkedeki düzeni bozmaya kalkışma suçlamasıyla Muhammed Ali ve Şevket Ali kardeşlerle beraber iki yıl hapse mahkûm edildi. İlmî çalışmalarının yanı sıra siyasî faaliyetlerine devam eden Medenî, Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesine katılmasından dolayı 1930, 1932 ve 1942’de çeşitli defalar tutuklandı. 1940’ta Cem‘iyyet-i Ulemâ-yı Hind’in başkanlığına seçildikten sonra Hindistan’ın bütünlüğünü koruması ve bağımsızlığını kazanması konusunda faaliyetlerde bulundu. Başkanlığı 1957’ye kadar devam etti. 1947’de Hint alt kıtasının Hindistan ve Pakistan olarak ikiye ayrılmasının ardından Hindistan’da kaldı ve Hindistan Kongre Partisi komite üyeliğini devam ettirdi. Bölgede iki müstakil devletin kurulması üzerine aktif siyaseti bırakıp kendisini ilmî çalışmalara ve eğitime verdi. 5 Aralık 1957’de vefat eden Medenî, Diyûbend’de Mahmûd Hasan Diyûbendî ve Muhammed Kāsım Nânevtevî’nin yanına defnedildi.
Ebü’l-Kelâm Âzâd’ın ortaya attığı birleşik Hindistan milliyetçiliği teorisini geliştiren Medenî ümmet yerine kavim terimini esas alan siyasî tavrı tercih etmiştir. Ona göre Hz. Peygamber’in yahudilerle yaptığı Medine Antlaşması Hindistan’daki birleşik Hint-müslüman milliyetçiliğinin de dayanağını oluşturur (Ziya-ul-Hasan Faruqi, s. 103-104; Aziz Ahmed, s. 234-237). Medenî ve bazı Diyûbend ulemâsı ile, Muhammed Ali Cinnah’ın başını çektiği müslümanların Hindular’dan ayrı bir devlet kurmalarını savunan Muslim League Partisi arasında fikir ayrılıkları vardı. Milliyetçilik fikrinin İslâm’a aykırı olduğunu kabul eden ve bölgede iki kavim düşüncesini (Doctrine of Two Nations) savunan Muhammed İkbal ile Medenî arasında bu konuda tartışmalar oldu (1937-1938; bu tartışmaları ihtiva eden makale ve mektupları için bk. Hazret Tâlût, Naẓariyye-i Ḳavmiyyet: Mevlânâ Ḥüseyn Aḥmed Ṣâḥib Medenî ve ʿAllâme İḳbâl, Lahor, ts.).
Medenî’nin dinî düşüncesinde tasavvufun derin izleri vardır. Hem Tehânevî hem Gengûhî’den Çiştiyye, Nakşibendiyye, Kādiriyye ve Sühreverdiyye tarikatlarına ait dersler ve hilâfet almıştır. Eserlerinde Muhyiddin İbnü’l-Arabî’yi savunmuş ve İbn Teymiyye’yi eleştirmiştir. Bir dönemde Hindistan’da hayli etkin olan sünnet ve hadis muhaliflerine ve İslâmî şiârları hafife alanlara karşı sert bir tavır ortaya koymuştur (Abdülhay el-Hasenî, VIII, 120). On yılı aşkın bir süre Mescid-i Nebevî’de ders verdiği için İslâm dünyasının her bir tarafından öğrencisi olmuş, Türkçe dahil çeşitli yabancı dilleri öğrenmiştir.
Eserleri. 1. eş-Şihâbü’s̱-s̱âḳıb ʿale’l-müsteriḳi’l-kâẕib (Diyûbend 1907). Diyûbend ulemâsının küfrüne fetva veren Rızâ Han Birelvî’ye karşı yazılan ilk reddiyelerdendir.
2. Mütteḥide Ḳavmiyyet aor İslâm (Delhi 1938; Lahor 1975 [Lahor baskısında Muhammed İkbal’in Medenî’ye karşı milliyetçilik hakkında yazdığı yazılar da yer almaktadır]). Medenî’nin büyük yankılar uyandıran birleşik Hindistan milliyetçiliğiyle ilgili düşüncelerini içerir.
3. Muslim Lîg Kiyâ he (I-II, Delhi 1945-46). Müellifin, Pakistan’ı kuran parti olan Muslim League hakkındaki düşüncelerinden oluşur.
4. Pâkistân Kiyâ he (I-II, Delhi 1946).
5. Sefernâme-i Şeyḫu’l-Hind (Delhi 1946). Medenî’nin, Hicaz’da Mahmûd Hasan Diyûbendî ve diğer arkadaşlarıyla birlikte İngilizler’e teslim edilmelerini ve daha sonraki dramatik olayları anlattığı eseridir.
6. Mektûbât-ı Şeyḫu’l-İslâm (nşr. Necmeddin Islahî, I-IV, A‘zamgarh 1952; Diyûbend 1963-1966 [?]).
7. Naḳş-ı Ḥayât (I-II, Diyûbend, 1953-1954; Karaçi, ts. [Ferzend-i Tevhîd]; Karaçi, ts. [Dârü’l-işâat]). Medenî’nin otobiyografisidir.
8. Mevdûdî Düstûr aor ʿAḳāʾid ki Ḥaḳīḳat (Dehli 1956 [?]). Mevdûdî’ye karşı yaptığı eleştirilerden oluşmaktadır.
9. Murâdâbâd Ceyl meyn Ders-i Ḳurʾân ki Sât Meclîseyn (Dehli 1969). Seyyid Muhammed Miyân tarafından baskıya hazırlanan eser, Medenî’nin 1943 yılında Murâdâbâd Hapishanesi’nde iken okuttuğu Fâtiha sûresi tefsiridir.
10. Melfûẓât-ı Ḥażret Medenî (Lahor 1997). Medenî’nin ilmî ve siyasî yazılarıyla konuşmalarından oluşan bir derlemedir.
11. Miʿrâc Cismânî aor Sâyns u Felsefe (Diyûbend, ts. [Mektebe-i Dîniyye]). Mi‘racın cismanî oluşu hususunu ilim ve felsefe ışığında ele almaktadır.
12. İslâm aor Farîża-i Teblîġ (Diyûbend, ts. [Mektebe-i Dîniyye]). İslâm’da iman ve tebliğ arasındaki ilişki hakkındadır.
Medenî’nin dinî ve siyasî içerikli başka çalışmaları da vardır.
BİBLİYOGRAFYA
Hüseyin Ahmed Medenî, Naḳş-ı Ḥayât, Karaçi, ts. (Dârü’l-işâat), s. 16, 636.
Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-ḫavâṭır, VIII, 116, 120-121.
Ziya-ul-Hasan Faruqi, The Deoband School and the Demand for Pakistan, Lahore [1962], s. 103-104.
P. Hardy, The Muslims of British India, Cambridge 1972, s. 243-245.
Ebü’l-Hasan Barabankvî, Ḥayât-ı Şeyḫü’l-İslâm, Diyûbend 1975, tür.yer.
Seyyid Muhammed Miyân, Esîrân-ı Malṭa, Karaçi, ts. (Şemsî Publishing House), s. 81.
Seyyid Mahbûb Rizvî, Mükemmel Târîḫ-i Dârü’l-ʿulûm-i Diyûbend, Karaçi, ts. (Mîr Muhammed Kütübhâne-i Merkez-i İlm ü Edeb), II, 208, 210.
G. Minault, The Khilafat Movement: Religious Symbolism and Political Mobilization in India, New York 1982, s. 140, 164, 170, 205.
Abdürreşîd Erşed, Bîs Barey Müselmân, Lahor 1990, s. 464-465, 468, 469.
Aziz Ahmed, Hindistan ve Pakistan’da Modernizm ve İslâm (trc. Ahmet Küskün), İstanbul 1990, s. 234-237.
Y. Friedmann, “Husain Ahmad Madani (Maulānā) [India, 1879-1957]”, Dictionnaire biographique des savants et grandes figures du monde musulman périphérique du XIXe siècle à nos jours (ed. M. Gaborieau v.dğr.), Paris 1992, I, 11-12.
a.mlf., “The Attitude of the Jam’iyyat-i ‘Ulamā’-i Hind to the Indian National Movement and the Establishment of Pakistan”, AAS, VII (1971), s. 157-180.
a.mlf., “The Jam’iyyat al-‘Ulamā’-i Hind in the Wake of Partition”, a.e., XI/2 (1976), s. 181-211.
“Madani, Husain Ahmad (Maulana) (1879-1957)”, Encyclopaedia of Muslim Biography: India, Pakistan, Bangladesh (ed. N. Kr. Singh), New Delhi 2001, III, 411-412.