https://islamansiklopedisi.org.tr/sakik-b-seleme
Câhiliye döneminde yedi yıl yaşadığına, risâletin ilk yıllarında on yaşlarında bir çocuk olduğuna ve 100 yaşında vefat ettiğine dair rivayetler dikkate alındığında 600 yılının başlarında dünyaya geldiği söylenebilir. Hicretin 1. (622) yılında doğduğuna dair rivayet (İbn Hibbân, IV, 354) isabetli görülmemiştir. Annesinin hıristiyan olduğu belirtilen Şakīk (İbn Kuteybe, s. 255), Hz. Peygamber’i müslüman olarak göremediği için muhadramûndan sayılmıştır. Onun, Resûl-i Ekrem’in zekât toplama görevlisine bir koç getirip zekâtını almasını istemesinden Resûlullah hayatta iken İslâm’ı kabul ettiği anlaşılmaktadır. Ancak Hz. Ebû Bekir devrinde Benî Esed’den peygamberlik iddiasında bulunan Tuleyha b. Huveylid üzerine giden Hâlid b. Velîd’in ordusundan kaçması onun geçici bir süre irtidad ettiğini düşündürmektedir. Esasen kendisinin, “O gün ölseydim cehennemliktim” dediğinin rivayet edilmesi (İbn Ebû Şeybe, XIII, 55), Abdullah b. Mes‘ûd’un da hakkında “tövbekâr” ifadesini kullanması (İbn Sa‘d, VI, 100) bu ihtimali güçlendirmektedir. Ebû Bekir döneminde samimiyetle İslâm’a sarılan Şakīk, Ömer’in hilâfeti yıllarında Şam ve Filistin fetihlerinde bulundu. Kûfe şehrinin kurulmasından sonra buraya yerleşti. Hz. Osman devrinde Belencer Savaşı’na (32/652-53) katıldı. Sıffîn (37/657) ve Nehrevan (38/658) savaşlarında Hz. Ali’nin yanında yer aldı. Emevîler döneminde Yezîd’in Kûfe valisi Ubeydullah b. Ziyâd tarafından şehrin malî işlerine bakmakla görevlendirildiyse de ölçüsüz harcamalara karşı çıktığı için görevinden alındı. Irak genel valisi Haccâc b. Yûsuf es-Sekafî de ilerlemiş yaşına rağmen ona görev teklif etti, ancak Şakīk bu görevi kabul etmedi. Şakīk, 82 (701) yılında Kûfe’de vefat etti. 99’da (717) öldüğüne dair rivayetler doğru bulunmamıştır.
Zâhidâne bir hayat süren Şakīk b. Seleme’nin Kûfe’de atını ve kendisini barındıracak büyüklükte kamıştan yapılmış bir kulübesi vardı. Tek geçim kaynağı devlet hazinesinden yıllık olarak tahsis edilen 2000 dirhemdi. Bunun ailesine bir yıl yetecek miktarını ayırır, geri kalanını fakirlere dağıtırdı (Ebû Nuaym, IV, 101). Biri ticaretle uğraşan, diğeri Bağdat’ta kadılık yapan iki oğlunun kazancından eve getirdiklerine haram karıştığı düşüncesiyle onları yemez, çarşı pazardan uzak durmaya çalışırdı. Çocuklarının da kendisi gibi cihada önem vermelerini ister, “Allah yolunda savaşan bir çocuğumun olması benim için 100.000 dirhemden daha değerlidir” derdi (a.g.e., IV, 105). Ehl-i re’ye önem vermez, talebelerine de onlarla görüşmemelerini tavsiye ederdi (İbn Sa‘d, VI, 101).
Kütüb-i Sitte’de rivayetleri bulunan Şakīk b. Seleme aralarında Hz. Ömer, Osman, Ali, Muâz b. Cebel, Abdullah b. Mes‘ûd, Ebû Mûsâ el-Eş‘arî, Âişe ve Ebû Hüreyre’nin de bulunduğu elliye yakın sahâbîden hadis rivayet etmiştir. Onun Kûfe’de Abdullah b. Mes‘ûd’un hadislerini en iyi bilen kişi olduğu belirtilir (Mizzî, XII, 552). Hz. Ebû Bekir’den nakledilen rivayetleri ise mürseldir. Kendisinden Mesrûk b. Ecda‘ ve Alkame b. Kays gibi akranları yanında Amr b. Mürre, Hammâd b. Ebû Süleyman, A‘meş, Âsım b. Behdele, Amr b. Şürahbîl ve Şa‘bî gibi pek çok âlim rivayette bulunmuştur. Büyük imam ve Kûfe’nin muhaddisi olarak anılan Şakīk hadis münekkitlerince sika ve kesîrü’l-hadîs diye nitelendirilmiştir. Yahyâ b. Maîn onun hakkında, “lâ yüs’elü an mislih” (onun gibisi bulunmaz) ifadesini kullanmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, VI, 96-102.
İbn Ebû Şeybe, el-Muṣannef (nşr. Muhtâr Ahmed en-Nedvî), Karaçi 1406/1986, XIII, 55, 62, 76.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, IV, 245-246.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif, Beyrut 1407/1987, s. 255.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, IV, 371.
İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, IV, 354-355.
Ebû Nuaym, Ḥilye, IV, 101-113.
Hatîb, Târîḫu Baġdâd, IX, 268-271.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), II, 710; IV, 1774.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, II, 527-528.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, XII, 548-555.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, IV, 161-166.
a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 60.
İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), III, 386-387.
a.mlf., Tehẕîbü’t-Tehẕîb (nşr. Halîl Me’mûn Şîhâ v.dğr.), Beyrut 1417/1996, II, 508-509.
M. Hişâm en-Na‘sân, “İbn Seleme el-Esedî, Ebû Vâil Şaḳīḳ”, Mv.AU, XIII, 118-121.