TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin - TDV İslâm Ansiklopedisi

TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin

محمّد حسين طباطبائي
Müellif: M. SUAT MERTOĞLU
TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin
Müellif: M. SUAT MERTOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2010
Erişim Tarihi: 23.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/tabatabai-muhammed-huseyin
M. SUAT MERTOĞLU, "TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/tabatabai-muhammed-huseyin (23.11.2024).
Kopyalama metni

29 Zilhicce 1321’de (17 Mart 1904) Tebriz yakınlarındaki Şâdâbâd (Şâdegân) köyünde doğdu. İçinden âlimlerin yetiştiği Tabâtabâî ailesine mensup olup babasının dedesi Ali Asgar şeyhülislâm unvanına sahipti. Allâme unvanıyla şöhret bulan Tabâtabâî, sülâlesinde Azerbaycan Kādılkudâtı Mirza Muhammed Ali gibi şahsiyetlerin bulunmasından dolayı Kādî unvanıyla, doğum yerine nisbetle Tebrîzî ve soyunun hem Hz. Hasan’a hem Hüseyin’e dayanmasından ötürü Hasenî ve Hüseynî nisbeleriyle de anılır. Beş yaşında annesini, dokuz yaşında iken babasını kaybetti. İlk eğitimini Tebriz’de aldı. 1925’te Necef’e giderek Muhammed Hüseyin İsfahânî ve Muhammed Hüseyin Nâînî gibi hocalardan Şiî fıkhı, Hüseyin Bâdkûbî’den felsefe, Ebü’l-Kāsım Hânsârî’den matematik ve hendese öğrendi. İctihad derecesine ulaşmakla birlikte merci-i taklîd olmaya yönelmedi. Bu dönemde mânevî kişiliği üzerinde kendisinden ahlâk ve amelî hikmet dersleri aldığı kuzeni Ali Kādî et-Tabâtabâî’nin etkisi olmuştur. Malî durumlarının kötüleşmesi yüzünden 1935’te kardeşi Muhammed Hasan İlâhî ile birlikte Tebriz’e döndü ve çiftçilikle uğraştı. II. Dünya Savaşı’nda Ruslar’ın İran’ın kuzeyini işgal etmesi üzerine 1946’da Kum’a gitti. Burada medreselerin müfredatında fazla yer bulamayan Kur’an tefsiriyle öğrencilerin materyalist etkilere karşı korunması için gerekli gördüğü, ancak bazı tepkilere yol açan felsefe dersleri verdi ve zamanla bu derslerin yaygınlaşmasını sağladı. 1958-1977 yılları arasında Henry Eugenie Corbin’le yürüttüğü, öğrencisi Seyyid Hüseyin Nasr’ın mütercim olarak katıldığı görüşmelerde ilâhî hikmet, gnostisizm ve tasavvuf konularında farklı din ve kültürlerin karşılaştırılmasına yönelik çalışmalar yaptı. 16 Kasım 1981’de Kum’da vefat etti ve Âyetullah Gülpâyigânî’nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Abdülkerîm Hâirî ve Âyetullah Muhammed Takī Hânsârî’nin türbelerinin yakınına defnedildi. Devrim sonrası İran yönetimi bir meclis bildirisiyle tâziye mesajı yayımlayarak cenazesine temsilci gönderdi.

Tabâtabâî’nin, Âyetullah Humeynî tarafından ortaya konulan ve on ikinci imamın gaybeti esnasında kendisinin siyasî ve fıkhî fonksiyonlarının ulemâ tarafından icra edilmesini ifade eden velâyet-i fakīh doktrinini ana hatlarıyla da olsa benimsediği anlaşılmaktadır. Ancak 1962’de Kum’da ulemânın hazırladığı ortak bildiriyi imzalaması dışında aktif siyasal olayların içinde yer almamayı tercih etmiştir. Bu sebeple 1979 İran İslâm Devrimi’nde doğrudan fazla rolü bulunmamaktadır (Algar, XVII/3 [2006], s. 347). Bununla birlikte Murtazâ Mutahharî, Muhammed Hüseynî Bihiştî, Mûsâ Sadr, Muhammed Müfettah, Muhammed Takī Misbâh Yezdî gibi öğrencilerinin bu devrimin etkili şahsiyetleri arasında yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda onun bu konuda dolaylı etkisinden söz etmek mümkündür. Tabâtabâî, gerek Kur’an tefsiriyle gerekse geleneksel hikmetin canlandırılmasına yönelik felsefî çalışmaları ve bu iki alanı ustaca mezcetmesiyle tanınan bir âlimdir. Kur’an tefsirinde âyetlerin zâhirî mânalarının korunmasına özen göstererek kelâmcıların, İslâm filozoflarının (özellikle Meşşâîler) ve mutasavvıfların bazı Kur’an âyetlerini zâhirî mânalarından uzaklaştırıp te’vile yönelmesini şiddetle eleştirir. Tabâtabâî, Molla Sadrâ’nın eserlerinin yaygınlaştırılması konusundaki çabası ve onun tarafından tasavvuf, İşrâkīlik, Meşşâîlik ve kelâmın senteziyle oluşan müteâl hikmet (ilâhî hikmet) öğretisine yakınlığı ile bilinmektedir. Bununla birlikte en çok okuttuğu metinler arasında yer alan Molla Sadrâ’nın el-Esfârü’l-erbaʿa’sının bazı Kur’an âyetlerinin zâhirine aykırı bulduğu meâd kısmını hiç okutmaması (a.g.e., XVII/3 [2006], s. 335-336), yine el-Mîzân’da, filozofların cismanî meâdı inkâr etmeleri gibi Kur’an ve Sünnet’in zâhirine aykırı görüşlerini eleştirmekten geri durmaması da (Ali el-Evsî, s. 183-186) bu tutumunun sonucu olmalıdır. Yaşadığı dönemin sosyal ve entelektüel problemlerine ilgi gösterip özellikle modern materyalist akımlardan etkilenen İranlı yeni nesillere ya da çeşitli felsefî ve teolojik sorular soran Batılılar’a yönelik klasik felsefe birikimine dayanan çalışmalar yapması kendisine ayrı bir şöhret kazandırmıştır. Yaygın bir okur kitlesine sahip olan eserlerinin yanı sıra yetiştirdiği öğrencilerle de günümüzde Şiî dünyasının en etkili şahsiyetleri arasında yer alır. Tahran’da Tabâtabâî’nin adını taşıyan bir üniversite (Dânişgâh-ı Allâme Tabâtabâî) bulunmaktadır. İlmî faaliyetleri yanında hat sanatı ve edebiyatla da ilgilenen Tabâtabâî Farsça ve Arapça şiirler kaleme almıştır.

Eserleri. Tabâtabâî’nin tefsir, felsefe ve Şîa tarihine dair Arapça ve Farsça kaleme aldığı kırk civarında eserinden bazıları şunlardır:

1. el-Mîzân fî tefsîri’l-Ḳurʾân. İmâmiyye Şîası’nın önemli Kur’an tefsirleri arasında sayılan ve telifi yaklaşık yirmi yıl süren eser Tahran’da (1375, 1389, 1392) ve Beyrut’ta (1393/1973, 3. bs.) neşredilmiş, İngilizce’ye (trc. Seyyid Saîd Ahdar Rizvî, al-Mīzān: An Exegesis of the Qurʾān, I-VI, Tahran 1403-1406/1983-1986, Âl-i İmrân sûresinin 120. âyetinin sonuna kadar olan kısmın tercümesidir), Farsça’ya (trc. Muhammed Bâkır Mûsevî, Terceme-i Tefsîrü’l-Mîzân, I-XX, Kum 1363-1367 hş./1984-1988) ve Türkçe’ye (trc. Vahdettin İnce – Salih Uçan, el-Mîzân fî Tefsîri’l-Kur’an, İstanbul 1993-; tercümesi biten ve tamamı yirmi cilt tutan çalışmanın halen ilk dokuz cildi yayımlanmıştır) çevrilmiştir. el-Mîzân’ın temalarından hareketle derlenen bazı kısımları müstakil kitaplar halinde neşredilmiştir.

2. Şîʿa der İslâm (Tahran 1347 hş.). İngilizce’ye (trc. Seyyed H. Nasr, Shi‘ite Islam, New York 1975), Fransızca’ya (trc. Mohsen Khaliji, Le Chiïsme dans l’Islam, Tahran 1983), Urduca’ya (trc. Şâhid Çûhderî, İslâm beyne Şîʿa, Tahran 1404/1984), Türkçe’ye (trc. Kadir Akaras – Abbas Kâzımî, İslâm’da Şia, İstanbul 1993), Almanca’ya (Die Schia im Islam, Hamburg 1996) ve Arapça’ya (trc. Ca‘fer Bahâeddin, eş-Şîʿa fi’l-İslâm, Beyrut, ts.) tercüme edilmiştir.

3. Ḳurʾân der İslâm (Tahran 1350 hş.). Arapça’ya (trc. Ahmed el-Hüseynî, el-Ḳurʾân fi’l-İslâm, Beyrut 1393), Urduca’ya (trc. Şâhid Çûhderî, İslâm men Ḳurʾân, Tahran 1983), İngilizce’ye (trc. Alaedin Pazargadi, The Quran in Islam, Tahran 1984; trc. Asadullah Yate, London 1987) ve Türkçe’ye (trc. Ahmed Erdinç, İslam’da Kur’an, İstanbul 1988) çevrilmiştir.

4. Uṣûl-i Felsefe ve Reviş-i Riʾâlism (I-IV, Kum 1332-1350 hş., Murtazâ Mutahharî’nin mukaddimesi ve hâşiyesiyle birlikte). Seyyid Hâdî Hüsrevşâhî tarafından Uṣûl-i Felsefe-i Riʾâlism adıyla tek cilt halinde de yayımlanan eser (Kum 1387) materyalizme reddiyedir. İlk iki cildi Arapça’ya (trc. Muhammed Abdülmün‘im el-Hâkānî, Üsüsü’l-felsefe ve’l-meẕhebü’l-vâḳıʿî, I-II, Beyrut 1402/1981) ve ilk cildi Türkçe’ye (trc. Bahri Akyol, Felsefenin Temelleri ve Realizm Metodu, Tahran 1996) tercüme edilmiştir.

5. Bidâyetü’l-ḥikme (Kum, ts.). Yazımı 1970’te tamamlanan eser, Câmia-i Müderrisîn-i Havze-i İlmiyye’de başlangıç seviyesinde ders kitabı olarak okutulmuş, Farsça’ya (trc. Muhammed Ali Gerrâmî, Kum 1401; trc. Ali Rabbânî Gülpâyigânî, I-III, Kum 1371 hş.; trc. Ali Şirvânî, I-III, Tahran 1371 hş.) ve İngilizce’ye (trc. Ali Qûlî Qarâ’i, The Elements of Islamic Metaphysics: Bidāyat Al-Ḥikmah, London 2003) çevrilmiştir.

6. Nihâyetü’l-ḥikme (Kum, ts.). Muhammed Takī Misbâh Yezdî’nin ta‘likiyle de basılmıştır (Kum 1405; I-II, Tahran 1363 hş.). Câmia-i Müderrisîn-i Havze-i İlmiyye’de ileri seviyelerde ders kitabı olarak okutulan eser Ali Şirvânî tarafından şerhli olarak Farsça’ya tercüme edilmiştir (I-III, Tahran 1372 hş.).

7. el-Esfârü’l-erbaʿa (I-IX, Kum-Tahran 1378-1379/1958-1959). Molla Sadrâ’nın el-Ḥikmetü’l-müteʿâliye adlı eserinin, ikinci kısmı dışında diğer üç kısmının çeşitli hâşiyeleriyle birlikte Tabâtabâî’nin hâşiyesini de (Ḥâşiye ber Esfâr) ihtiva eden tahkikli neşridir.

8. Sünenü’n-nebî (baskı yeri yok, 1350 hş.). Aynı adla Farsça’ya (trc. Muhammed Hâdî Fıkhî, Tahran 1354 hş.) ve Farsça tercümesinden İngilizce’ye (trc. Tahir Ridha Jaffer, Sunan an-Nabī: A Collection of Narrations on the Conduct and Customs of the Noble Prophet, Ontario 2007) çevrilmiştir.

9. Vaḥy yâ Şuʿûr-i Mermûz (Kum 1336 hş., Nâsır Mekârim eş-Şîrâzî’nin ta‘lîkātıyla birlikte). Arapça’ya tercüme edilmiştir (el-Vaḥyü evi’ş-şuʿûrü’l-ḫafiyye, baskı yeri ve tarihi yok).

10. ʿAlî ve’l-felsefetü’l-İslâmiyye (Beyrut, ts.). İbrâhim Seyyid Alevî eseri Farsça’ya çevirmiştir (ʿAlî ve Felsefe-i İlâhî, Kum, ts.).

11. el-Velâye (Kum 1360). Hümâyun Himmetî tarafından Farsça’ya tercüme edilmiştir (Velâyetnâme, Tahran 1366 hş.).

12. Mekteb-i Teşeyyuʿ Şîʿa Mecmûʿa-i Müẕâkerât bâ Purûfisûr Kurbin (Kum 1339 hş.). Müellifin Henry Corbin’le yaptığı görüşmelere dair olup İsmail Bendiderya tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir (Söyleşiler, İstanbul 1996). Bu görüşmelerin II. cildi, Ali Ahmedî Miyânî ve Seyyid Hâdî Hüsrevşâhî’nin mukaddimeleriyle birlikte Risâlet-i Teşeyyuʿ der Dünyâ-yı İmrûz adıyla yayımlanmıştır (Tahran 1370 hş.).

13. el-Aʿdâdü’l-evveliyye. Müellifin hocası Hânsârî’nin metoduna göre 1’den 10.000’e kadar sayıların elde edilmesine dairdir (Âgā Büzürg-i Tahrânî, eẕ-Ẕerîʿa, II, 232-233).

Tabâtabâî’nin kelâma dair yedi risâlesi Resâʾilü’t-tevḥîdiyye adıyla yayımlanmış (Kum 1365 hş.) ve Ali Şirvânî tarafından Farsça’ya çevrilmiştir (Resâʾil Tevḥîdî, Tahran 1370 hş.). Mantıkla ilgili yedi risâlesi de Resâʾil sebʿa ismiyle neşredilmiştir (Kum 1362 hş.). Felsefeye dair yedi risâlesini (Mecmûʿa-i Resâʾil, 3. bs., Tahran 1370 hş.) ve iki kitap halinde makalelerini (Berresîhâ-yi İslâmî, Kum 1396; İslâm ve İnsân-ı Muʿâṣır, Kum, ts.) Seyyid Hâdî Hüsrevşâhî yayımlamıştır. Tabâtabâî ayrıca Muhammed Bâkır el-Meclisî’nin Biḥârü’l-envâr’ı, Küleynî’nin el-Uṣûl mine’l-Kâfî’si, Hür el-Âmilî’nin Vesâʾilü’ş-Şîʿa ilâ taḥṣîl mesâʾili’ş-şerîʿa’sı gibi bazı Şiî hadis kaynaklarının yayıma hazırlanmasına katkıda bulunmuştur (Algar, XVII/3 [2006], s. 340-341; eserlerinin listesi ve hakkında yazılanlar için ayrıca bk. , IX, 255-256; Muhsin Kedîver – Muhammed Nûrî, II, 1436-1455).

Tabâtabâî hakkında Ali Ramazan Matar’ın eṭ-Ṭabâṭabâʾî ve menhecühû fî tefsîrihi’l-Mîzân adıyla bir yüksek lisans tezi (1980, Câmiatü’l-Kāhire külliyyetü dâri’l-ulûm) ve Ali el-Evsî’nin aynı adı taşıyan bir çalışmasının yanı sıra (bk. bibl.) Yûsuf Selîm İbrâhim el-Fakīr’in Tefsîru Muḥammed Ḥüseyn eṭ-Ṭabâṭabâʾî el-Mîzân fî tefsîri’l-Ḳurʾân dirâse menheciyye ve naḳdiyye (1994, Amman, Ürdün Üniversitesi), Avd b. Hasan b. Ali el-Vâdiî’nin eṭ-Ṭabâṭabâʾî ve menhecühû fî tefsîrihî (1421, Riyad Melik Suûd Üniversitesi), Alekber Muradov’un Elmalılı ve Tabâtabâî Tefsirlerinde Siyasal İçerikli Ayetler ve Yorumları (2000, AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve Mühenned Muhammed Sâlih’in el-Ârâʾü’l-felsefiyye ve’l-kelâmiyye ʿinde’l-ʿAllâme Muḥammed Ḥüseyn eṭ-Ṭabâṭabâʾî (1427/2006, Necef, Kûfe Üniversitesi) adlı yüksek lisans tezleri, M. Kâzım Yılmaz’ın Tabersî ve Tabatabâi’de İmâmiye Tefsiri (1985, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Yâsîn Ali Bâbekir Âbidîn’in Menhecü’l-üstâẕ Muḥammed Ḥüseyn eṭ-Ṭabâṭabâʾî fî tefsîri’l-Mîzân dirâse muḳārene (2004, Ümmü Dermân Kur’ân-ı Kerîm ve İslâmî İlimler Üniversitesi) başlıklı doktora tezleri bulunmaktadır. Vefatından sonra Tabâtabâî hakkında çeşitli armağan kitapları (yâdnâme) yayımlanmıştır (Tahran 1361 hş., 1362 hş., 1363 hş.; Kum 1361 hş., 1381 hş.; Tebriz 1370 hş.).


BİBLİYOGRAFYA

M. Hüseyin Tabâtabâî, Berresîhâ-yi İslâmî (nşr. Seyyid Hâdî Hüsrevşâhî), Kum 1396, s. 8-12.

a.mlf., Shi‘ite Islam (trc. Seyyed Hossein Nasr), New York 1975, s. 239-240, ayrıca bk. tercüme edenin girişi, s. 18-26.

, I, 387, 1399-1400; III, 3348, 3886; V, 5397.

, IX, 254-256.

Âgā Büzürg-i Tahrânî, eẕ-Ẕerîʿa ilâ tesânîfi’ş-Şîʿa, Beyrut 1403/1983, II, 232-233.

a.mlf., Ṭabaḳātü aʿlâmi’ş-Şîʿa: Nuḳabâʾü’l-beşer fi’l-ḳarni’r-râbiʿ ʿaşer, Meşhed 1404, II, 645-646.

Ali el-Evsî, eṭ-Ṭabâṭabâʾî ve menhecühû fî tefsîrihi’l-Mîzân, Tahran 1405/1985, s. 37-39, 183-186.

S. Hüseyin Nasr, Molla Sadrâ ve İlâhi Hikmet (trc. Mustafa Armağan), İstanbul 1990, s. 53-54.

M. Hâdî el-Emînî, Muʿcemü ricâli’l-fikr ve’l-edeb fi’n-Necef ḫilâle elf ʿâm, [baskı yeri yok] 1413/1992, III, 965-966.

Muhsin Kedîver – Muhammed Nûrî, Meʾhaz Şinâsî-i ʿUlûm-i ʿAḳlî Menâbiʿ-i Çâpî-yi ʿUlûm-i ʿAḳlî ez İbtidâ tâ 1375, Tahran 1379 hş., II, 1436-1455.

Mûsâ er-Rızâ Bâştenî v.dğr., Fihrist-i Kitâbhâ-yi Fârsî Şôde-i Çâpî ez Âġāz tâ Sâl-i 1370, Meşhed 1380 hş., II, 1047-1048.

Haşimi Rafsancani, Hatıralar (trc. Hakkı Uygur), İstanbul 2006, s. 318-319, 478.

Hamid Algar, “ʿAllāma Sayyid Muḥammad Ḥusayn Ṭabāṭabāʾī: Philosopher, Exegete, and Gnostic”, Journal of Islamic Studies, XVII/3, Oxford 2006, s. 326-351.

a.mlf., “Muṭahharī”, , VII, 762-763.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 39. cildinde, 306-308 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER