ABDULLAH b. EBÛ BEKİR b. MUHAMMED - TDV İslâm Ansiklopedisi

ABDULLAH b. EBÛ BEKİR b. MUHAMMED

عبد الله بن أبي بكر بن محمّد
Müellif: MUSTAFA FAYDA
ABDULLAH b. EBÛ BEKİR b. MUHAMMED
Müellif: MUSTAFA FAYDA
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1988
Erişim Tarihi: 21.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/abdullah-b-ebu-bekir-b-muhammed
MUSTAFA FAYDA, "ABDULLAH b. EBÛ BEKİR b. MUHAMMED", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/abdullah-b-ebu-bekir-b-muhammed (21.12.2024).
Kopyalama metni

Hazrec kabilesinin Neccâroğulları soyundan tanınmış bir aileye mensuptur. 60 (679-80) veya 65 (684-85) yılında Medine’de doğdu. Büyük dedesi Amr b. Hazm Hz. Peygamber’in hizmetinde bulunmuş, hem yönetici sıfatıyla, hem de İslâmiyet’i öğretmek üzere Necran’a gönderilmiştir. Dedesi Muhammed b. Amr, Emevîler’in Medine baskını sırasında Harre Savaşı’nda vefat etmiştir. Babası Ebû Bekir ise Medine’de kadılık ve valilik yapmış, ayrıca hadis toplamak üzere Ömer b. Abdülazîz tarafından görevlendirilmiştir. Abdullah’ın kardeşi Muhammed de bir süre Medine kadılığında bulunmuş, fakat kendisi resmî hiçbir görev kabul etmemiştir. Resmî görevi neden kabul etmediği bilinmemekle beraber, Horovitz’in de dediği gibi, bu durum onun araştırmalar yapıp eserler te’lif etmesine imkân sağlamıştır.

Abdullah b. Ebû Bekir, mensup olduğu İbn Hazm ailesinin Mescid-i Nebevî’deki ders halkasında babasından hadis, fıkıh, siyer ve megāzî öğrendi; ayrıca Enes b. Mâlik, Abbâd b. Temîm, Urve b. Zübeyr gibi otoritelerden hadis okudu. Talebeleri ve kendisinden hadis rivayet edenler arasında Zührî, Mâlik b. Enes, İbn Cüreyc, Süfyân b. Uyeyne ve Hişâm b. Urve bulunmaktadır. Siyer ve megāzî sahasında en meşhur talebesi ise İbn İshak’tır. 130 (747-48) yılında Medine’de vefat etti. 135’te (752-53) vefat ettiği de rivayet edilmektedir.

İbn İshak, Vâkıdî, İbn Hişâm, İbn Sa‘d, Belâzürî, Taberî, İbn Seyyidünnâs ve İbn Kesîr gibi müelliflerin eserlerinde Abdullah b. Ebû Bekir’den rivayet edilen haberleri göz önüne alan J. Horovitz, onun megāzî ile uğraşan büyük bir âlim olduğunu ve hatta kardeşinin oğlu Abdülmelik b. Muhammed el-Kādî’ye ait Kitâbü’l-Meġāzî’nin belki de gerçek müellifinin Abdullah olabileceğini ileri sürmüştür. Nitekim Zehebî de Siyeru aʿlâmi’n-nübelâʾsında Abdullah’ın bir megāzî kitabı yazdığını ifade etmiştir. Abdullah b. Ebû Bekir yoluyla rivayet edilen haberler incelendiğinde, aslında onun yalnızca Hz. Peygamber’in gazveleriyle meşgul olmadığı, bunun yanında Câhiliye devrinin bazı önemli olayları, Peygamber’in hayatının ilk yılları, gençliği, Hz. Peygamber’e gelen kabile heyetleri, onun gönderdiği elçiler, memurlarına ve komşu hükümdarlara yazdığı mektuplar, Peygamber’in vefatından sonraki gelişmeler, bilhassa ridde savaşları, Hz. Ömer devrinin bazı önemli olayları ve Hz. Osman’ın şehid edilmesi hakkında bilgiler naklettiği ve bunları kronolojik sıraya göre verdiği görülmektedir. Bu çalışmasıyla o, İslâm devletinin diplomatik vesikalarını daha sonraki devirlere aktarma konusunda değerli hizmetler vermiştir. Bütün bu rivayetler, onun, Hz. Peygamber’in savaşları esas olmak üzere, bir siyer kitabı yazma gayretini ortaya koymaktadır.

Abdullah sika kabul edilmekle beraber, haberleri naklederken çoğunlukla rivayet zincirini zikretmez. Nakillerinin bir kısmının râvisi, babasının teyzesi Amre bint Abdurrahman’dır. Abdullah Hz. Peygamber’in bazı mektuplarını da rivayet etmiştir ki bunlar ailesinden kendisine intikal eden vesikalardır. Peygamber’in Himyerî meliklerine yazdığı mektup ile büyük dedesi Amr b. Hazm’a, Necran’a giderken verdiği mektup bunlar arasında zikredilebilir.


BİBLİYOGRAFYA

, bk. İndeks.

, bk. İndeks.

, s. 283.

, II, 661.

a.mlf., (Zekkâr), s. 626.

, III, 54.

, bk. İndeks.

İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, Kahire 1348, s. 329-330.

, V, 314-315.

J. Horovitz, el-Meġāzi’l-ûlâ ve müʾellifûhâ (trc. Hüseyin Nassâr), Kahire 1949, s. 37-47, 86, 90-91.

, I, 253-254, 256, 284, 286, 291.

Mahmûd Yâsîn et-Tikrîtî, “ʿAbdullah b. Ebî Bekir b. Muḥammed b. ʿAmr b. Ḥazm el-Enṣârî”, Âdâbü’r-Râfideyn, VI, Musul 1975, s. 157-188.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 95 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER