https://islamansiklopedisi.org.tr/uklisi
485’te (1092) Dâniye’de (Denia) dünyaya geldi; Tuleytula’ya (Toledo) bağlı Uklîş’te (Uclés) doğduğu da söylenmektedir (Kehhâle, I, 310). Dâniye’ye yerleşen babası Mead aslen Uklîş’ten olduğu için Uklîşî nisbesiyle anılmıştır. Bazı kaynaklarda İbnü’l-Uklîşî diye geçer (Makkarî, II, 599). Uklîşî, Murâbıtlar döneminde yaşamış olup bu hânedan zamanında VI. (XII.) yüzyılın ilk yarısında çeşitli alanlarda pek çok âlim yetişmiştir. Endülüs ve Mağrib’de yöneticilerin ilim adamlarına yakın ilgi göstermesi, saraylarda ve devlet görevlerinde âlimlere öncelik tanınması bölgedeki ilmî ve edebî faaliyetlerin gelişmesini teşvik etmiştir. Böyle bir ortamda yetişen Uklîşî ilk eğitimini babasından aldıktan sonra uzun süre Ebü’l-Abbas Ahmed b. Tâhir ed-Dânî’nin öğrencisi oldu. Ebû Ali el-Gassânî, Ebû Ali es-Sadefî, Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, Abbâd b. Serhân el-Meâfirî, Ebü’l-Velîd İbnü’d-Debbâğ gibi âlimlerden hadis dersleri aldı. Kıraat ilmini Ebû Abdullah Muhammed b. Hasan’dan okudu. Belensiye’de (Valencia) Batalyevsî’den Arap dili ve edebiyatı tahsil etti. Meriye’de (Almeria) İbn Verd diye bilinen Ebü’l-Kāsım Ahmed b. Muhammed’den fıkıh, usûl-i fıkıh ve tefsir, İbn Atıyye el-Endelüsî’den tefsir dersleri gördü; İbnü’l-Arîf’in tasavvuf eğitiminden geçti.
Tahsilini tamamladıktan sonra öğretim faaliyetlerine başlayan Uklîşî, Dâniye’de ve Endülüs’ün birçok şehrinde ders verdi. Derslerini çoğu zaman evinde yapardı. Hz. Peygamber’e olan sevgisiyle, zühd ve takvâsıyla şöhret buldu. Hadislerin, zühd ve rikākla ilgili kitapların okunduğu meclislerde çok defa ağladığı görülürdü. Öğrencileri arasında oğlu Ebû Ahmed el-Uklîşî, Vezir Ebû Bekir b. Süfyân, Âbid unvanıyla bilinen Ebû Bekir Ahmed b. Muhammed b. Ca‘fer el-Uklîşî, Ebü’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Kevser, kadı ve müfessir Beybeş b. Muhammed el-Abderî sayılabilir. Uklîşî ilmî seyahatlerine ileri yaşlarına kadar devam etti. 542’de (1147) Ebü’l-Hasan Târık b. Yaîş’le birlikte Doğu İslâm ülkelerine gitti. Hac farîzasını yerine getirdikten sonra birkaç yıl Mekke’de kaldı. 546’da (1151) Mısır’a geçti ve İskenderiye’de Silefî ile bilgi alışverişinde bulundu. Ertesi yıl Mekke’ye döndü ve Ebü’l-Feth Abdülmelik b. Abdullah el-Kerûhî’den Tirmizî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ini dinledi. Kaynaklar Uklîşî’nin vefat tarihi ve yeri konusunda farklı bilgiler verir. Onun Mekke’de öldüğü zikredilmekle birlikte tercih edilen görüşe göre son seyahatinden dönerken 550’de (1155) Mısır’daki Kûs şehrinde vefat etti. Daha çok hadis alanındaki eserleriyle tanınan Uklîşî aynı zamanda Arap dili, nahiv ve tasavvufta döneminin önde gelen şahsiyetlerindendir. Fasih konuşmaları ve edipliğiyle bilinirdi. Kendini tamamen ilme ve ibadete vermiş, özellikle zühdle ilgili şiirleri rivayet edilmiştir.
Eserleri. 1. el-İnbâʾ fî ḥaḳāʾiḳi(şerḥi)’ṣ-ṣıfât ve’l-esmâʾ. Esmâ-i hüsnâ şerhidir (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 64; el-Mektebetü’l-Ezheriyye, nr. 28924 [tasavvuf]).
2. Envârü’l-âs̱âr el-muḫtaṣṣa bi-fażli’ṣ-ṣalâti ʿale’n-nebiyyi’l-muḫtâr. Hz. Peygamber’e salâtüselâm getirmenin fazileti hakkında kırk hadisten ibaret olup Muhammed b. Azzûz tarafından müellifin Şerḥu’l-Bâḳıyâti’ṣ-ṣâliḥât adlı eseri ile birlikte yayımlanmıştır (Beyrut 2003).
3. ed-Dürrü’l-manẓûm fîmâ yüzîlü’l-ġumûm ve’l-hümûm (ed-Dürrü’l-munaẓẓam fî mevlidi’n-nebiyyi’l-aʿẓam). Resûl-i Ekrem’den ve ashaptan seçme rivayetlerin yer aldığı eser on fasıl halinde tertip edilmiştir (nşr. Ebû Huzeyfe İbrâhim b. Muhammed, Tanta 1410/1990).
4. el-Ḥaḳāʾiḳu’l-vâżıḥât fî şerḥi’l-Bâḳıyâti’ṣ-ṣâliḥât fî bürûzi’l-ümmehât (Îżâḥu’l-meʿâni’z-zâhirât ve’l-ifṣâḥ bi-ḥaḳāʾiḳi’l-ʿibârât fî şerḥi’l-kelimâti’l-Bâḳıyâti’ṣ-ṣâliḥât). Eser daha çok Şerḥu’l-Bâḳıyâti’ṣ-ṣâliḥât adıyla bilinir (nşr. Muhammed b. Azzûz, Beyrut 2003).
5. el-Ġurer min kelâmi seyyidi’l-beşer (Ezher Ktp., nr. 1/238). Muḫtaṣar min Kitâbi’l-Ġurer min kelâmi seyyidi’l-beşer adıyla ihtisar edilmiştir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Hadis, Arabî, nr. 1581).
6. en-Nücem min kelâmi seyyidi’l-ʿArab ve’l-ʿAcem. Kudâî’nin Şihâbü’l-aḫbâr’ına bazı hadisler ve hikmetli sözlerin ilâvesiyle oluşturulan ve on bölümden meydana gelen eserin sonuncu bölümü müstakil bir cilt olarak Hz. Peygamber’den nakledilen dualara ayrılmıştır (Kahire 1302). Ebû Saîd Muhammed b. Mes‘ûd el-Kâzerûnî eseri şerhetmiş (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1930), Radıyyüddin es-Sâgānî ed-Dürrü’l-mülteḳaṭ fî tebyîni’l-ġalaṭ adlı kitabında (nşr. Ebü’l-Fidâ Abdullah el-Kādî, Beyrut 1405/1985) en-Nücem’de mevcut, uydurma olduğunu ileri sürdüğü on dört rivayete yer vermiştir (s. 39-41).
7. el-Kevkebü’d-dürrî fi’l-ḥadîs̱i’n-nebevî (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 23183-B, nr. 386- Hadis, Arabî).
8. el-Kevkebü’d-dürrî el-müstaḫrec min kelâmi’n-nebiyyi’l-ʿArabî (Muḥammed el-Muṣṭafâ). en-Nücem’den sonra yazılan eserde (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1523) on hadis kitabından derlenen rivayetler alfabetik sırayla kaydedilmiştir (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1512; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 1051, 1055; Burdur İl Halk Ktp., nr. 825; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Hadis, nr. 386).
9. Mecâlisü’l-mecâlis. Tasavvufun esaslarına dairdir (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 342).
10. Naẓm fi’d-difâʿ ʿan fikri’l-imâm Ebî Ḥâmid el-Ġazzâlî. Müellif yetmiş beyitlik bu kasidesinde Gazzâlî’yi savunmuştur. Kasideyi özel bir kütüphanedeki nüshasına dayanarak Hayât Kâre’nin yayımladığı söylenmektedir (Uklîşî, neşredenin girişi, s. 29).
11. Tefsîrü’l-Fâtiḥa (Tefsîrü’l-ʿulûm ve’l-meʿânî el-müstevdeʿa fî sebʿi’l-mes̱ânî; nşr. Ahmed Muhammed el-Cündî, Beyrut 2010).
12. İġās̱etü’l-lehfân fî tefsîri’l-emlâk ve’l-cân (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 73-Tal‘at).
Uklîşî’ye ayrıca el-Baḥrü’l-mezîd fi’l-mevżûʿât, Şifâʾü’ẓ-ẓamʾân fî fażli’l-Ḳurʾân ve birkaç ciltten meydana geldiği belirtilen hadise dair Żiyâʾü’l-evliyâʾ, Muʿaşşerâtühû fi’z-zühd gibi eserler nisbet edilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Uklîşî, Tefsîrü’l-Fâtiḥa (nşr. Ahmed Muhammed el-Cündî), Beyrut 2010, neşredenin girişi, s. 9-30.
İbnü’l-Ebbâr, et-Tekmile (nşr. Alfred Bel – M. Ben Şeneb), Cezayir 1920, s. 74-76.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XX, 358.
İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 246-247.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, V, 321.
Süyûtî, Buġyetü’l-vuʿât, I, 392.
Makkarî, Nefḥu’ṭ-ṭîb, II, 513, 598-600.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 171, 186, 218; II, 988, 1032, 1050, 1523, 1930.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 85.
Îżâḥu’l-meknûn, II, 316.
Brockelmann, GAL, I, 456-457; Suppl., I, 633.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, I, 310.
İhsan Abbas, Aḫbâr ve terâcim Endelüsiyye: Müstaḫrece min Muʿcemi’s-sefer, Beyrut 1405/1985, s. 24-25.
Nâtık Sâlih Matlûb, “el-Uḳlîşî, Ebü’l-ʿAbbâs et-Tücîbî Aḥmed b. Meʿad”, Mv.AU, II, 260-265.