https://islamansiklopedisi.org.tr/zubeydi-muhammed-b-velid
Abdülmelik b. Mervân’ın hilâfeti döneminde (685-705) doğdu. Nâfi‘, İbn Şihâb ez-Zührî, Mekhûl b. Ebû Müslim, Amr b. Şuayb, Saîd b. Ebû Saîd el-Makbürî, Âmir b. Abdullah b. Zübeyr ve Sa‘d b. İbrâhim gibi hocalardan ilim tahsil etti. Kendisinden Evzâî, Şuayb b. Ebû Hamza, Ferec b. Fedâle, Yemân b. Adî, Bakıyye b. Velîd, Muhammed b. Harb, İsmâil b. Ayyâş ve Mesleme b. Ali’nin yanı sıra İbn Hacer el-Askalânî tarafından “mechûlü’l-hâl” diye nitelenen (İbn Hacer, Taḳrîbü’t-Tehẕîb, s. 625) kardeşi Ebû Bekir hadis rivayetinde bulundu.
Zübeydî, Hişâm b. Abdülmelik döneminde (724-743) hilâfet merkezi olan Rusâfe’de on yıl boyunca kendisinden ders aldığı Zührî’nin en güvenilir talebelerinden biri olup Mâlik b. Enes, Süfyân b. Uyeyne, Ubeydullah b. Ömer, Ma‘mer b. Râşid, Yûnus b. Yezîd el-Eylî, Ukayl b. Hâlid el-Eylî ve Şuayb b. Ebû Hamza ile birlikte bu ünlü hadis bilgininin birinci tabaka ashabı arasında yer aldı (Hâris Süleyman ed-Dârî, s. 157). Kendisi de kısa bir süre Zührî’ye talebelik eden, ancak onun bazı rivayetlerini Zübeydî vasıtasıyla alan Evzâî’nin Zübeydî’yi Zührî’nin diğer talebelerinden üstün tutması onun anılan isimler içindeki yerini göstermesi bakımından önemlidir. Zübeydî, Zührî’nin derslerine en fazla devam eden dört talebesinden biridir ve hocasından naklettiği rivayetler Yahyâ b. Maîn’e göre Süfyân b. Uyeyne’nin rivayetlerinden daha kıymetlidir. Kendisi bizzat Zührî’nin takdirini kazanmıştır. Zührî ilim tahsil etmek amacıyla kendisine başvuran Muhammed b. Sâlim’e, “Sizin orada Zübeydî gibi biri varken niçin bana geliyorsunuz, o bendeki bütün ilimleri aldı” demiş, bir başka mecliste de kendisinden hadis dinleme imkânı bulamayanlara Zübeydî’ye gitmelerini tavsiye etmiştir. Zübeydî’yi Humus’un en büyük âlimi olarak tanıtan Zührî onu bütün Humuslular’dan üstün tutmuştur (İbn Asâkir, LVI, 194; Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VI, 282). Zübeydî’nin vefat tarihi olarak 146 (763), 147 ve 149 yılları zikredilmekle birlikte yaygın kabule göre 148’de (765) vefat etmiştir. Birçok kaynakta yetmiş yaş civarında öldüğü bildirildiğine göre bazı kaynaklarda genç yaşta öldüğüne dair yer alan bilgi (meselâ bk. Bâcî, II, 684) yanlış olmalıdır.
Birçok ricâl âlimi tarafından sika kabul edilen Zübeydî’nin yalnız sika râvilerden hadis aldığı ve rivayetlerinde hata bulunmadığı söylenmiş (İbn Hacer, Tehẕîbü’t-Tehẕîb, IX, 503), özellikle Zührî’den yaptığı rivayetlere ayrı bir değer verilmiştir. Humus’ta kadı ve beytülmâl sorumlusu olarak görev yapan, fetva ve hadis bilgisi açısından Şam bölgesinin önde gelen ismi kabul edilen (İbn Sa‘d, VII, 465) ve ilmî birikimi yönünden Evzâî’ye denk tutulan Zübeydî’nin ilmî mirasından gerektiği gibi yararlanılamadığı bildirilmektedir. Onun, Zührî’nin birinci tabaka ashabı arasında yer alan Mâlik b. Enes ve Süfyân b. Uyeyne gibi meşhur isimlere nisbetle erken vefat ettiği için ilmini yaymaya fırsat bulamadığı belirtilmişse de (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VI, 282) kendisinden yeterince faydalanılabilecek kadar yaşadığı ve yetmiş yaşında öldüğü dikkate alındığında bu durumu henüz anlaşılamayan başka bir gerekçeye dayandırmanın daha uygun olduğu söylenebilir. Zübeydî’nin rivayetleri Tirmizî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’i dışındaki Kütüb-i Sitte’de mevcuttur.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, VII, 465.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, VIII, 111-112.
İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, VII, 373.
Bâcî, et-Taʿdîl ve’t-tecrîḥ li-men ḫarrece lehü’l-Buḫârî fi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaḥîḥ (nşr. Ebû Lübâbe Hüseyin), Riyad 1406/1986, II, 684, 874.
İbn Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Amrî), XXXV, 180, 183; LVI, 191-198.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, XXVI, 586-591.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, VI, 281-284.
a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 162-163.
Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Cîze 1418/1998, XIII, 447.
İbn Hacer, Tehẕîbü’t-Tehẕîb, IX, 502-503.
a.mlf., Taḳrîbü’t-Tehẕîb (nşr. Muhammed Avvâme), Halep 1997, s. 625.
Hâris Süleyman ed-Dârî, el-İmâmü’z-Zührî ve es̱eruhû fi’s-sünne, Musul 1985, s. 157-162.