İhvâniyyât türü mektuplar dost ve akraba arasındaki özel yazışmalardır. Konuları doğum, evlilik, bayram ve başarı kutlamaları, tâziye, teşekkür, hediyeleşme gibi normal hayatın olaylarıdır. Bunlarda hitap edilen kimseye karşı duyulan sevgi ve özlem gibi duygularla nostalji dile getirilir. Duyguların tasviri için bu tür mektuplarda uzun yazım (ıtnâb) üslûbunun kullanılması uygun görülmüştür. Mesafeler ve uzun süren ayrılıklar dostluk ve sevgi bağlarını zayıflattığından bu durumlarda gelen mektuplar uzaklardaki dostun vekili ve sadakatin şahidi olarak dostluğu kurtaran, sürdüren ve güçlendiren en önemli faktör olarak görülür. Kalkaşendî’den önceki yazarlar ihvâniyyâtın kutlama, tâziye, hediyeleşme ve iltifat gösterme gibi birkaç türünden söz etmişlerdir. Kalkaşendî ise ihvâniyyât için on yedi kategori belirlemiştir. Bunlar arasında ara buluculuk talebi, aşk, özlem, ziyaret daveti, sevgi, evlenme teklifi, özür beyanı, teşekkür, sitem, hastanın durumunu sorma, haber iletme gibi hususlar yer alır (Ṣubḥu’l-aʿşâ, VIII, 126). Halife, vezir ve emîr gibi yüksek dereceli devlet adamlarıyla onların altında bulunan kimseler arasında özel işlerle ilgili olarak yazılan mektuplar da ihvâniyyâta dahil edilmiş, ancak bunlar resmî mektuba benzeyen ihvâniyyât olarak görülmüştür. İhvâniyyât türü mektuplarda nesirle yazılanlar çoğunluğu oluşturmakla birlikte nesir-nazım karışık olanlarla yalnız şiir halinde yazılan mektuplar da vardır. Ebû İshak es-Sâbî ile Şerîf er-Radî arasında teâti edilen mektupların ilk bölümünü bu tür teşkil eder (krş. Resâʾilü’ṣ-Ṣâbî ve’ş-Şerîf er-Raḍî, s. 7-62). Özel mektuplarda anlatım daha lirik ve şiirseldir; çünkü övme, yerme, şikâyet ve sitem gibi birçok temada şiirle ortaktır.
Diğer inşâ türlerinde olduğu gibi mektuplarda da giriş (bidâyet/sadr), gelişme (mevzû) ve sonuç (nihâyet/hâtime) kısımları bulunur. Yazışma müslümanlar arasında ise mektup besmeleden sonra kısa hamdele ve bazan salvele ile başlar, daha sonra mektubun asıl konusuna geçilir. Doğu mektuplarında görülen bu standart başlama formuna karşılık Endülüs mektupları genellikle gönderilene dua veya bir manzume ile başlar ya da konuya doğrudan giriş yapılır. Müslümanlarla gayri müslimler arasındaki yazışmalarda bu klişeler yer almaz. Onlarda, “Bu falancadan falancaya bir mektuptur ...” gibi bir ifadeyle başlanır. Mektuplar çoğunlukla bir dua klişesiyle, bazan da muhtevaya uygun âyet, hadis, şiir, atasözü vb. ile son bulur. Resmî mektupların (dîvâniyyât) bölümlerinde de benzer klişeler yer alır. 90 (709) yılında Mısır valisi olan Kurre b. Şerîk’in mektuplarında bu klişelerin görülmüş olması, Arap toplumunda ondan çok daha önce mektup yazma geleneğiyle klişelerinin bulunduğunu gösterir (Becker, I, 92-94).
Dîvâniyyât (resâilü dîvâniyyât) adını, ilk teşekkülü Muâviye b. Ebû Süfyân zamanında (661-680) gerçekleşen, devletin resmî yazışmalarını hazırlamakla görevli Dîvânü’r-resâil’den (Dîvân-ı İnşâ) alır. Ancak yönetimin bütün mektupları bu divandan çıkmadığından devlet, idare ve hükümet işleriyle ilgili mektuplar için “resmî mektuplar” (resâil resmiyye) tabiri daha kapsamlı görülmüştür (Hüsnî Nâise, s. 246). Bunlar idarî, siyasî, adlî, kazâî, teşrîî, iktisadî vb. konularda tayin-azil, icâzet, yemin, kutlama, sulh, biat, iktâ, vasiyet, mehir, tezkire mektupları, veliaht olacaklar için yazılan ahidnâme, bir düşmana veya âsiye güvence olarak verilen emânnâme, savaş veya zafer kutlaması, âsiler için yazılan tehdit mektupları, umuma açıklamalar içeren beyan mektubu (menşûrât/fermanlar) gibi resmî mektuplardır. İbnü’n-Nedîm, bu tür mektuplardan konularına göre belirlenmiş çok sayıda örnek zikrettiği gibi Kalkaşendî Dîvânü’l-inşâ’dan çıkan otuz çeşit mektup kaydetmektedir (Ṣubḥu’l-aʿşâ, XV, 1-73). Dîvâniyyâtta, günümüzdeki idarî mektupların ince diplomasi üslûbunun yanında yüksek düzeyde bir edebî dilin kullanıldığı görülür. Bu sebeple Ahmed b. Yûsuf el-Kâtib, Ebû İshak es-Sâbî, Ebü’l-Fazl İbnü’l-Amîd, Sâhib b. Abbâd, Kādî el-Fâzıl ve İbn Nübâte gibi edip ve kâtiplerin kaleminden çıkmış dîvâniyyât mektupları, edebiyat ve belâgat âlimlerince yüksek edebî düzeyde inşâ örnekleri olarak değerlendirilmiştir. Bunların en iyileri divanda örnek olarak saklandığı gibi bu tür resmî ve edebî mektuplar halka okunur, muhtevaları tartışılıp yorumlanırdı.
Edebî mektup yazma sanatına “teressül” (sınâatü’t-teressül), yazana da “müteressil” denir. Dîvân-ı İnşâ’da görev alacak müteressiller en yüksek edebî üslûba sahip edip ve yazarlar arasından seçilirdi. III. (IX.) yüzyılın ortalarından itibaren devletin çeşitli kademelerinde görev yapacak kâtipler için el kitapları yazılmaya başlanmıştır. İbn Kuteybe’nin Edebü’l-kâtib’i, İbn Ebû Tâhir Tayfûr’un Kitâbü’l-Mens̱ûr ve’l-manẓûm’u, Ebû Bekir es-Sûlî’nin Edebü’l-küttâb’ı, İbn Halef’in Mevâddü’l-beyân’ı, Ziyâeddin İbnü’l-Esîr’in el-Mes̱elü’s-sâʾir fî edebi’l-kâtib ve’ş-şâʿir ile el-Miftâḥu’l-münşâ li-ḥadîḳati’l-inşâ’sı, Şehâbeddin Mahmûd el-Halebî’nin Ḥüsnü’t-tevessül ilâ ṣınâʿati’t-teressül’ü, İbn Fazlullah el-Ömerî’nin, et-Taʿrîf bi’l-muṣṭalaḥi’ş-şerîf’i ve bunun şerhi, İbn Nâzırülceyş’in Tes̱ḳīfü’t-Taʿrîf’i bu tür eserlerdendir. On dört ciltlik hacmiyle bu nevi eserlerin en kapsamlısı Kalkaşendî’nin Ṣubḥu’l-aʿşâ fî ṣınâʿati’l-inşâ’sıdır (bu eserlerin bir listesi için bk. Samir al-Droubī, s. 60-79). Sözü edilen eserlerde, Dîvân-ı İnşâ’da kâtip olarak görev yapacak edibin yüksek düzeyli bir edebî ve belâgī üslûba, ayrıca geniş bir kültüre sahip olmasının zarureti, yetişmesi için okuyup ezberlemesi gereken ilmî ve edebî formasyon bilgileri, sahip olması istenen ahlâkî meziyetler, çeşitli kişi ve makamlara yazılacak mektupların başlangıç, sonuç ve muhtevalarının nasıl olması gerektiği, hitaplarda çeşitli düzeydeki yöneticiler için kullanılacak sıfat, lakap ve künye klişeleri, kompozisyon ve imlâ esasları, hat ve çeşitleri, harfler ve nitelikleri, mektuplarda kullanılacak kâğıdın evsafı, kalem ve divit çeşitleri, mürekkep, hokka vb. konularda ayrıntılı bilgilerle muhtelif mektup örnekleri yer alır.
Eski ve yeni zamanlara ait çok sayıda mektup koleksiyonu oluşturulmuştur. Bunlardan Ahmed Zekî Saffet’in Cemheretü resâʾili’l-ʿArab’ı (I-IV, Kahire 1971) Câhiliye, sadr-ı İslâm, Emevî ve Abbâsîler’in ilk dönemlerine ait mektup örneklerini kapsamaktadır. Bunun dışında Muhammed Kürd Ali’nin Resâʾilü’l-büleġā’sı, Fâyiz Abdünnebî Felâh el-Kaysî’nin Edebü’r-resâʾil fi’l-Endelüs fi’l-ḳarni’l-ḫâmisi’l-hicrî’si zikredilebilir. Ayrıca eskilerden Câhiz, İbn Hazm, İbn Zeydûn, İbnü’l-Mu‘tez, Ebû Bekir el-Hârizmî, Bedîüzzaman el-Hemedânî, Ziyâeddin İbnü’l-Esîr, Ebü’l-Alâ el-Maarrî, Ebû İshak es-Sâbî, Şerîf er-Radî, Şerîf el-Murtazâ, Sâhib b. Abbâd, Ebü’l-Fazl İbnü’l-Amîd, Kādî el-Fâzıl, İbn Nübâte el-Mısrî; yenilerden Mahmûd el-Âlûsî, Kermelî, Cübrân Hâlil Cübrân, Mey Ziyâde, Mustafa Sâdık er-Râfiî, M. Reşîd Rızâ, Şekîb Arslan ve Cemîl Sıdkī ez-Zehâvî tarafından yazılmış mektup ve mektuplaşma örneklerini kapsayan birçok koleksiyon mevcuttur (bunların bir listesi için bk. M. Şükrî el-Âlûsî, neşredenin girişi, s. 65-77)
BİBLİYOGRAFYA
Lisânü’l-ʿArab, “rsl” md.; M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “rsl” md.; İbn Ebû Tâhir, el-Mens̱ûr ve’l-manẓûm (nşr. Ahmed el-Elfî), Beyrut 1986, tür.yer.; Ebü’l-Hasan İbn Tabâtabâ, ʿİyârü’ş-şiʿr (nşr. Tâhâ el-Hâcirî – M. Zağlûl Sellâm), Kahire 1956, s. 6-7; Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb, Tahran 1970, VI, 116; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, X, 266; XX, 56; Ebû Hilâl el-Askerî, Kitâbü’ṣ-Ṣınâʿateyn (nşr. Ali M. el-Bicâvî – M. Ebü’l-Fazl), Kahire 1371/1952, s. 69, 136; Resâʾilü’ṣ-Ṣâbî ve’ş-Şerîf er-Raḍî (nşr. M. Yûsuf Necm), Kahire 1968, s. 7-62; Mecmûʿu resâʾil ve maḳāmât, Bibliothèque Nationale, Arabe, nr. 3923, vr. 55, 60-61; Seâlibî, Yetîmetü’d-dehr (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Kahire 1375-77/1956-57, III, 8, 10-12, 80-83, 312; IV, 190, 191, 192; İbn Halef, Mevâddü’l-beyân (nşr. Fuat Sezgin), Frankfurt 1407/1986, s. 45-48, 323-355, ayrıca bk. tür.yer.; Ebü’l-Velîd İsmâil el-Himyerî, el-Bedîʿ fî vaṣfi’r-rebîʿ (nşr. H. Beiris), Rabat 1940, s. 55, 60, 178; Humeydî, Ceẕvetü’l-muḳtebis, Kahire 1386/1966, s. 212; İbn Bessâm eş-Şenterînî, eẕ-Ẕaḫîre fî meḥâsini ehli’l-Cezîre (nşr. İhsan Abbas), Kahire 1978-79, I/1, s. 242, 486, 491; II/1, s. 194-195; III/1, s. 332; III/2, s. 705-755; Yâkūt, Muʿcemü’l-üdebâʾ (nşr. D. S. Margoliouth), London 1909-13, II, 4-5; V, 329, 351; VI, 67-68, 106, 166; Ziyâeddin İbnü’l-Esîr, el-Mes̱elü’s-sâʾir (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1411/1990, I, 87-148; İbn Fazlullah el-Ömerî, et-Taʿrîf bi’l-muṣṭalaḥi’ş-şerîf (nşr. Semîr ed-Dürûbî), Kerek 1413/1992, s. 6-245, ayrıca bk. tür.yer.; İbn Nübâte, Serḥu’l-ʿuyûn (nşr. Saîd el-Efgānî), Beyrut 1969, s. 3-8; İbn Nâzırü’l-Ceyş, Tes̱ḳīfü’t-Taʿrîf bi’l-muṣṭalaḥi’ş-şerîf (nşr. R. Vesely), Kahire 1987, neşredenin girişi, s. IV-V; Kalkaşendî, Ṣubḥu’l-aʿşâ, bk. Fehâris, XV, 1-73; a.e. (Şemseddin), I, 244-356; II, 327; VIII, 126; IX, 9-225; Ahdeb, Keşfü’l-meʿânî ve’l-beyân ʿan resâʾili Bedîʿizzamân, Beyrut 1890, s. 372-373, 431-432, 511; C. H. Becker, Papyri Schott Reinhardt, Heidelberg 1906, I, 92-94; Ahmed Zekî Safvet, Cemheretü resâʾili’l-ʿArab fî ʿuṣûri’l-ʿArabiyyeti’z-zâhire, Beyrut, ts. (el-Mektebetü’l-ilmiyye), III, 57, 61, 114-115, 120-121, 122-124, 136; IV, 262, 364-365; J. Leclercq, “L’amitié dans les lettres du moyen âge”, Revu du moyen âges latin, Strasbourg 1945, I, 391-410; a.mlf., “Le genre épistolaire au moyen âge”, a.e. (1946), II, 63-78; G. Lecomte, “L’introduction au Kitāb Adab al-Kātib”, Mélanges Louis Massignon, Damas 1957, III, 45-63; Şevkī Dayf, el-Fen ve meẕâhibüh, Kahire 1977, s. 95-113; G. Karlsson, Idéologie et cérémonial dans l’épistolographie byzantine, Uppsala 1962, s. 22; Ahmed el-Hâşimî, Cevâhirü’l-edeb, Kahire 1385/1965, I, 44-45, ayrıca bk. tür.yer.; G. Constable, “Letters and Letter-Collections”, Typologie des sources du moyen âge occidental, Turhout 1976, fas. 17, s. 25, 32; H. Hunger, Die Hochsprachliche profane literatur der Byzantinev I, Munich 1978, s. 206, 210-211; Hüsnî Nâise, el-Kitâbetü’l-fenniyye, Beyrut 1398/1978, s. 243-257, 318-329; Ali Ahmed Saîd Adonis, es̱-S̱âbit ve’l-müteḥavvil, Beyrut 1983, III, 21-33; Câbir Kumeyha, Edebü’r-resâʾil fî ṣadri’l-İslâm, Kahire 1406/1986, s. 5-14; M. Şükrî el-Âlûsî, Edebü’r-resâʾil beyne’l-Âlûsî ve’l-Kermelî (nşr. K. Avvâd – M. Avvâd), Beyrut 1407/1987, neşredenlerin girişi, s. 7-9, 65-77; Fâyiz Abdünnebî Felâh el-Kaysî, Edebü’r-resâʾil fi’l-Endelüs fi’l-ḳarni’l-ḫâmisi’l-hicrî, Amman 1409/1989, s. 7-86, 100-133; Samīr al-Droubī, A Critical Edition of and Study on Ibn Fadl Allāh’s Manual of Secretaryship, “al-Ta‘rīf bi’l-mustalah al-sharīf”, Mu‘tah 1992, s. 60-79; W. Marçais, “Les origines de la prose littéraires arabe”, RAfr. CCCXXX/1 (1927), s. 1-15; M. Grignaschi, “Le romain épistolaire classique ...”, Le Muséon, LXXX, Louvain 1967, s. 219, 223; A. Arazi – H. Ben Shammay, “Risāla”, EI2 (Fr.), VIII, 549-557.