ZEBÎDÎ, Muhammed Murtazâ - TDV İslâm Ansiklopedisi

ZEBÎDÎ, Muhammed Murtazâ

محمّد المرتضى الزبيدي
Müellif: İSMAİL DURMUŞ
ZEBÎDÎ, Muhammed Murtazâ
Müellif: İSMAİL DURMUŞ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2013
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/zebidi-muhammed-murtaza
İSMAİL DURMUŞ, "ZEBÎDÎ, Muhammed Murtazâ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/zebidi-muhammed-murtaza (22.12.2024).
Kopyalama metni

1145 (1732) yılında Hindistan’ın kuzeyinde Kannevc’e 5 fersah (yaklaşık 25 km.) uzaklıktaki Bilgram kasabasında doğdu. Bilgram Seyyidleri diye anılan ataları Irak’ın Vâsıt şehrinden Hindistan’a gelmiş olup soylarını, Hülâgû’nun Bağdat’ı istilâsından (656/1258) sonra Hindistan’a göç eden Hz. Ali neslinden Ebü’l-Ferrâh el-Vâsıtî’ye dayandırırlar. Zebîdî’nin Vâsıtî nisbesi buradan gelir. Kendisi de verdiği icâzetnâmelerde şeceresini Hz. Ali’ye kadar sayar ve nesebini Hz. Hüseyin’in torunu Zeyd b. Ali Zeynelâbidîn’e ulaştırır. Bu sebeple Hüseynî, Alevî, Zeydî nisbeleri ve seyyid, şerîf sıfatlarıyla da anılır. Abdülhay el-Kettânî onu tahsil ve şöhret açısından Zebîdî, mezhep bakımından Hanefî, akîde bakımından Eş‘arî, irtibaten Kādirî, sülûken Nakşibendî olarak tanıtır (Fihrisü’l-fehâris, I, 527). Evlâdı bulunmamakla birlikte hepsi övgü ve takdir ifade eden Ebü’l-Feyz, Ebü’l-Vakt, Ebü’l-Cûd, Ebü’l-Eşbâl künyeleriyle tanınır. Vefâiyye tarikatı şeyhi Ebü’l-Envâr İbn Vefâ’ya bağlılığından dolayı Vefâî nisbesini de alan Zebîdî’ye Ebü’l-Feyz künyesini 17 Şâban 1182’de (27 Aralık 1768) bu şeyhi vermiştir.

Zebîdî’nin hayatı Hindistan, Yemen (Zebîd) ve Mısır olmak üzere üç devreye ayrılır. On altı yaşına kadar yaşadığı Hindistan’da ilk bilgileri Bilgram’da aldı, daha sonra tahsil için gittiği Sendîle, Hayrâbâd, İlâhâbâd, Ekberâbâd, Dihli ve Sûret’te Sıfatullah el-Hayrâbâdî, Ahmed b. Ali es-Sendîlî, Muhammed Fâhir b. Yahyâ ez-Zâir el-İlâhâbâdî, Yâsîn el-Abbâsî, Şah Veliyyullah ed-Dihlevî, Nûreddin Muhammed el-Kabûlî ve Hayreddin Muhammed Zâhid es-Sûretî’den hadis tahsil etti (Sıddîk Hasan Han, III, 217-222). 1162’de (1749) Hanefî mezhebinin önemli merkezlerinden olan Yemen’in Zebîd şehrine gitti. Burada yaklaşık beş yıl kalarak birçok hocadan ders aldı. Abdülhâliḳ b. Ebû Bekir el-Mizcâcî’den hadis ve diğer dinî ilimleri okudu, Fîrûzâbâdî’nin el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ’ini rivayet etti. Süleyman b. Yahyâ Ehdelî ez-Zebîdî, Muhammed b. Abdülbâkī el-Mizcâcî, Şemseddin b. Muhammed b. Alâeddin ez-Zebîdî, Abdullah b. Süleyman el-Cerhezî ez-Zebîdî gibi pek çok âlimden faydalandı. Zebîd’de kaldığı süre içinde her yıl hac mevsiminde Hicaz’a gidip Mekke, Medine ve Tâif ulemâsıyla görüşerek onlardan istifade etti. Mekke’de Abdullah Muhammed es-Sindî, Ömer b. Ahmed es-Sekkāf el-Mekkî, İbnü’t-Tayyib eş-Şarkī el-Fâsî gibi âlimlerden yararlandı. İbnü’t-Tayyib el-Fâsî’den Medine’de el-Ḳāmûs’u okudu ve onun yazdığı İżâʾetü’r-râmûs ḥâşiye ʿale’l-Ḳāmûs adlı eseri kendisinden aldı. 1166’da (1753) Abdullah b. İbrâhim el-Mîrganî et-Tâifî’den fıkıh tahsil etmek amacıyla Tâif’e gitti. O sırada Tâif’te bulunan mutasavvıf Seyyid Abdurrahman b. Mustafa el-Ayderûs’tan İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn ile Teftâzânî’nin Muḫtaṣarü’l-meʿânî’sini okudu; ona bağlanarak kendisinden icâzet aldı ve tarikat hırkasını onun elinden giydi. Ayderûs, Zebîdî’ye ilmî hayatın daha canlı olduğu Mısır’a gitmesini tavsiye etti. 9 Safer 1167’de (6 Aralık 1753) hayatının otuz sekiz yılını geçireceği Kahire’ye gitti. Seyyid Ali b. Mûsâ (İbnü’n-Nakīb) el-Makdisî, Sâlim b. Ahmed en-Nefrâvî, Ahmed b. Hasan el-Cevherî el-Ezherî, Ahmed b. Muhammed ed-Derdîr, Muhammed b. Sâlim el-Hifnî, Ali b. Ahmed el-Adevî, Abdullah b. Muhammed eş-Şebrâvî, İbn Sûde et-Tâvüdî el-Fâsî, Abdülhay b. Hasan el-Behnesî, Atıyye b. Atıyye el-Üchûrî, tarihçi Abdurrahman el-Cebertî’nin babası Hasan b. İbrâhim el-Cebertî gibi Mâlikî, Şâfiî, Hanefî fakihleri ve hadis ulemâsının ders halkalarına devam etti. Kısa zamanda fazileti, ilmi, hıfzı ve rivayetiyle tanınarak hocalarından icâzetler aldı. Mısır’da birçok şehri dolaşıp ilim ve tasavvuf erbabından faydalandı. Kudüs, Yafa, Reşîd, Remle, Dimyat, Senhûr, Mansûre, Demenhûr, Asyût, Cürcân ve Ferşût’a ilim tahsili ve hadis semâı için seyahatler yaptı (a.g.e., III, 219). Bu seyahatlerinde hacimli bir cilt teşkil edecek kadar notlar tuttu. Zebîdî el-Muʿcemü’l-ekber, el-Muʿcemü’ṣ-ṣaġīr ve Elfiyyetü’s-sened adlı eserlerinde kendilerinden ders okuduğu ve icâzet aldığı 300’ü aşkın hocasından söz eder. Kettânî de Zebîdî’nin hocalarına geniş yer ayırmıştır (Fihrisü’l-fehâris, I, 531-536).

Mısır’da ilim, tasavvuf ve tarikat erbabı, yöneticiler ve halkla dostane ilişkiler kuran Zebîdî bu sayede kısa zamanda tanındı. Kahire’ye gittikten yedi yıl sonra telifine başladığı Tâcü’l-ʿarûs şöhretini daha da arttırdı. Yazımı yedi yıl süren ilk cildi bitince düzenlediği ziyafette ulemâ ve talebeye eserini tanıttı, büyük ilgi gören bu şerh için ulemâ takrizler yazdı. 2 Receb 1188’de (8 Eylül 1774) Tâcü’l-ʿarûs’u tamamlayınca şöhreti iyice yayıldı. Ardından Selef usulü hadis imlâsını başlattı. Pazartesi ve perşembe günleri Şeyhûniyye Camii’nde yapılan imlâ meclisleri 400’e ulaşmıştır. İbn Hacer ve öğrencisi Şemseddin es-Sehâvî ile sona eren, bir ara Süyûtî’nin hadis ve lugat imlâ gayreti de ilgi görmediğinden sonuçsuz kalan bu usule göre hadis mecliste bulunanlara imlâ edilirken hadisin râvileri, hadisi tahriç edenler ve hadisin çeşitli tarikleri ezberden okunur, imlâ meclislerine katılan herkesin adı kaydedilirdi. Bir süre Ezher ulemâsının devam edip icâzet aldığı bu dersler zenginlerin evlerinde ziyafetler eşliğinde bütün aile fertlerinin, akraba ve dostların katılımıyla biraz daha sürdürüldü (Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, II, 106-107; Abdülhay el-Kettânî, I, 526, 530). Hanefî Camii’nde şemâil dersleri veren Zebîdî’nin halk kesimine de açık tutulan bu umumi dersleri ve imlâ meclisleri geniş kitlelerce sevilip sayılmasını sağladığı gibi Mısır’dan ve dış ülkelerden emîr, vali, halife ve melik gibi yüksek düzeyden devlet ricâli nezdinde saygınlığının artmasına vesile oldu. Anadolu, Hicaz, Irak, Mağrib, Sudan, Cezayir ve diğer ülkelerden devlet ricâlinin mektup ve hediyeleri yıllarca devam etti. Mısır Valisi İzzet Mehmed Paşa’nın 1191’de (1777) yüksek bir maaş bağladığı Zebîdî’den I. Abdülhamid de hadis icâzeti aldı. Zebîdî, 1194’te (1780) İstanbul’a davet edildiyse de inzivaya çekilme arzusunun başladığı yıllara rastladığından bu davete olumlu cevap vermedi. Özellikle Mağrib halkının derin bir saygı gösterdiği Zebîdî’yi hac sırasında ziyaret etmeyen hacıların haccının tamamlanmadığına inanılırdı. Kendisinden ders ve icâzet alanlar arasında İbnü’l-Cevherî (Cevherî es-Sagīr), Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, Abdülkādir b. Muhammed el-Muaskerî, Ebû Re’s el-Muaskerî, Ali b. Muhammed Saîd es-Süveydî, Muhammed b. İsmâil el-Kosantînî, İbn Abdüsselâm ed-Der‘î, İbnü’l-Hâc es-Sülemî gibi tanınmış âlimler mevcuttur.

Zebîdî şöhretinin zirvesinde iken bütün ilişkilerini asgari düzeye indirdi, kendisine gönderilen mektuplara cevap vermedi, 1195’te (1781) derslerini ve imlâ meclislerini sona erdirdi, gelen hediyeleri geri çevirdi ve münzevi bir hayat yaşamaya başladı. Onun vefatına kadar sürecek olan inzivaya çekilmesinde bu tarihlerde şerhiyle uğraştığı İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn’de Gazzâlî’nin şöhretin, devlet adamlarıyla yakın ilişkinin ve dünyaya meyletmenin âfet olduğunu söylemesinin etkisi bulunabileceği gibi çok sevdiği eşi Zübeyde Hanım’ın on dört yıllık evliliğin ardından 1196’da (1782) vefatının da etkili olduğu şüphesizdir. Yaşının ilerlemesi ve sağlık sorunları da buna eklenebilir. Eşini Hz. Ali’nin kızı Seyyide Rukayye’nin yanına defneden Zebîdî onun için duygu yüklü mersiyeler nazmetti, türbe yaptırdı, yakınına inşa ettirdiği küçük bir eve kayınvâlidesini yerleştirdi, kendisi de birçok gecesini burada dua ve niyazla geçirdi (Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, VI, 152-154). Ardından bir evlilik daha yapan Zebîdî’nin çocuğu olmamıştır. Zebîdî, Şâban 1205 (Nisan 1791) tarihinde vebadan öldü ve eşi Zübeyde Hanım’ın yanına defnedildi. Osmanlı Sultanı III. Selim onun kütüphanesini 70.000 akçeye satın alarak Mısır’da talebelere vakfetmiştir. Zebîdî’nin Arapça’dan başka Türkçe ve Farsça da bildiği kaydedilir (a.g.e., IV, 148).

Eserleri. Zebîdî’nin 140 dolayındaki eserinin çoğu küçük hacimli kitaplar ve risâleler şeklindedir. Bunların bir kısmı didaktik manzumelerden teşekkül etmektedir. Zebîdî didaktik manzumeler konusunda üretken bir şairdir. Bunun yanında lirizmin egemen olduğu çok sayıda kaside yazmıştır. Duygu yüklü lirik şiirlerinin başında Zübeyde Hanım için yazdığı mersiyelerle İmam Şâfiî için kaleme aldığı ve alfabenin her harfini kafiye olarak kullandığı kırk kasidesi gelir. Bunların yanında Ḳaṣîde fî medḥi’l-Ḳuṭb Aḥmed el-Bedevî, I. Abdülhamid’e yazdığı Ḳaṣîde mütḥafe, İsmâil b. Abdullah er-Ruaynî ile Vefâiyye tarikatı şeyhi Ebü’l-Envâr İbn Vefâ için kaleme aldığı iki methiye ve özellikle Taḫmîsü Ḳaṣîdeti’l-bürdeti’ş-şerîfe (li’l-Bûṣîrî) zikredilir. Makāme türünde yazdığı İsʿâfü’l-eşrâf ile İsmâil b. Abdullah er-Ruaynî’ye methiye tarzında kaleme aldığı makāmesi de bulunmaktadır (Fihrisü’l-Kütübḫâneti’l-Ḫidîviyye, IV, 214).

A) Lugat, Dil ve Edebiyat: 1. Tâcü’l-ʿarûs min cevâhiri’l-Ḳāmûs. Zebîdî’nin şöhretini sağlayan en önemli eseridir. Fîrûzâbâdî’nin el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ’inin şerhi yanında ikmal, tashih ve tenkidi mahiyetindeki eser 120.000 maddelik hacmiyle zamanımıza ulaştığı bilinen en büyük Arapça sözlüktür. Zebîdî kitabın yazımına, el-Ḳāmûs şârihlerinden hocası İbnü’t-Tayyib el-Fâsî’nin teşvikiyle Mısır’a gittikten yedi yıl sonra 1174’te (1761) başlamış, eserini on dört yıl iki ayda tamamlamıştır (1188/1774). Eserin girişinde belirtildiği üzere sözlük başta Lisânü’l-ʿArab olmak üzere lugat, nahiv, sarf, emsâl, tarih, tabakāt, ensâb, edebiyat, Kur’an ilimleri, coğrafya, hayvanat, nebatat, tıp ve siyaset alanlarında 120 kaynaktan yapılmış derleme ve seçmelerle oluşturulmuştur. el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ gibi köklerin son harfine göre alfabetik sıralanan eserin mukaddimesinde sözlük biliminin temel kavram ve konuları on başlık (maksad) altında ele alınmıştır. Bu konular dillerin doğuşu nazariyesi, Arap dilinin zenginliği, kelime kalıpları, mütevâtir-âhâd, fasih-efsah, muttarid-şâz, hakikat-mecaz, müşterek, muarreb-müvelled lugatlar, lugatçıların âdâbı, mertebeleri, Basriyyûn ve Kûfiyyûn dilcilerinin öncüleri, ilk lugat yazarı, Fîrûzâbâdî’nin biyografisi ve Zebîdî’nin Fîrûzâbâdî’ye ulaşan sened zincirine dairdir. Aynı zamanda bir genel ansiklopedi niteliği taşıyan eserde sözlük bilgilerinin dışında müellifin kişisel gözlemlerine dayanan Mısır şehir, kasaba ve köy adları, yer adlarına ilişkin izahlar, hadis ve fıkıh âlimleri, ünlü kişiler ve özel isimlerle ilgili kısa bilgiler, bilimsel terimlere, zooloji, botanik ve tıbba dair önemli açıklamalar, garîb, müvelled, dahîl, a‘cemî kelimeler, bilhassa Zemahşerî’nin Esâsü’l-belâġa’sına dayanan mecazi mânalar, İbn Fâris’in Muʿcemü meḳāyîsi’l-luġa’sından alınan etimolojik açıklamalar yer alır. Tâcü’l-ʿarûs’un önce ayn harfi sonuna kadar gelen ilk beş cildi (Kahire 1285-1287), ardından tamamı (I-X, Kahire 1306-1308) basılmış, bu baskı esas alınarak Muhammed Kāsım ve arkadaşlarının tashihiyle yeni bir basımı gerçekleştirilmiş (I-X, Bingazi 1386/1966), eseri ayrıca Seyyid Ali Cevdet (I-X, Kahire 1889-1900) ve Ali Şîrî (I-XX, Beyrut 1414/1994) yayımlamıştır. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc, Hüseyin Nassâr, Mustafa el-Hicâzî ve Abdüsselâm Hârûn gibi önemli dilcilerin yer aldığı kalabalık bir heyetin gerçekleştirdiği neşir ise otuz yedi yılda tamamlanmıştır (I-XL, Küveyt 1965-2002). Hamed el-Câsir, Küveyt neşrinin eleştirisine dair Naẓarât fî Kitâbi Tâci’l-ʿarûs (I-II, Riyad 1407/1987), Hâşim Tâhâ Şelâş el-Edviye ve’l-edvâʾ fî muʿcemi Tâci’l-ʿarûs (Bağdat 1408/1987), Mahmûd Mustafa ed-Dimyâtî Muʿcemü esmâʾi’n-nebâtât (Kahire 1966) adıyla birer eser yazmışlardır (ayrıca bk. el-KĀMÛSÜ’l-MUHÎT).

2. et-Tekmile ve’ẕ-ẕeyl ve’ṣ-ṣıla li-mâ fâte ṣâḥibü’l-Ḳāmûs mine’l-luġa. Zebîdî’nin, Radıyyüddin es-Sâgānî’nin Cevherî’nin eṣ-Ṣıḥâḥ’ı için kaleme aldığı zeyilden esinlenerek yazdığı eser, Tâcü’l-ʿarûs’ta el-Ḳāmûs’a yapılan ilâvelerin özetlenmesi ve bazı konuların eklenmesiyle meydana gelmiştir Tekmilede bilhassa Mısır’la ilgili yer, şahıs ve kabile adlarıyla diğer dillerden Arapça’ya girmiş kelimeler bulunmaktadır (nşr. Mustafa Hicâzî [I, II, V, VI. ciltler]; Dâhî Abdülbâkī Muhammed [III, IV. ciltler], Abdülvehhâb Avadullah [VII. cilt], Kahire 1406-1416/1986-1996).

3. el-Ḳavlü’l-mesmûʿ fi’l-farḳ beyne’l-kûʿ ve’l-kürsûʿ (nşr. Abdürraûf Zafer, ed-Dirâsâtü’l-İslâmiyye, XXX/2 [İslâmâbâd 1995], s. 134-148; nşr. Ebû Mahfûz el-Kerîm el-Ma‘sûmî, Buḥûs̱ ve tenbîhât, s. 57-64; a.mlf., Mecelletü’l-baʿs̱i’l-İslâmî, XXVII [Leknev 1404], s. 61-69).

4. el-Ḳavlü’l-mes̱bût (mebtût/mażbûṭ) fî taḥḳīḳı lafẓi’t-tâbût (nşr. Dâhî Abdülbâkī Muhammed, ed-Dirʿiyye, II/6-7 [Rabat 1420/1999], s. 693-730).

5. et-Taʿrîf bi-żarûriyyi ḳavâʿidi ʿilmi’ṣ-ṣarf (nşr. Guneym Gānim el-Yenbuâvî, Mekke 1418/1997).

6. Ḥikmetü’l-işrâḳ ilâ küttâbi’l-âfâḳ (nşr. Abdüsselâm Muhammed Hârûn, Nevâdirü’l-maḫṭûṭât [Kahire 1373/1954], s. 49-98; Kahire 1393/1973; nşr. M. Talha Bilâl, Cidde 1411/1990).

7. İcâze li’s-Sulṭân Ebi’l-Fetḥ ʿAbdilḥamîd Ḫan ve ḳaṣîde mütḥafe ile’s-Sulṭân Ebi’l-Fetḥ ʿAbdilḥamîd Ḫan. Osmanlı Sultanı I. Abdülhamid’in talebi üzerine Zebîdî’nin kendisine verdiği hadis icâzetiyle sonuna eklediği methiyesidir. İcâzetin metni Muhammed İshak tarafından doktora tezi içinde yayımlanmıştır (India’s Contribution to the Study of Hadith Literature, Dacca 1976, s. 261-270).

8. Tuḥfetü’l-ḳamâʿîl fî medḥi Seyyidi (Şeyḫi)’l-ʿArab İsmâʿîl. Ebü’l-Mehâmid Mecdüddin İsmâil b. Abdullah b. Hemmâm el-Hevvârî er-Ruaynî el-Himyerî hakkında yazılan bir makāme ve methiyedir (Hidîviyye Ktp., nr. 16725 [müellif hattı]).

9. Taḥḳīḳu’l-vesâʾil li-maʿrifeti’l-mükâtebât ve’r-resâʾil (, II, 398).

B) Hadis: Beẕlü’l-mechûd fî taḫrîci ḥadîs̱i “şeyyebetnî Hûd” (Kahire 1312; Beyrut 1405/1985; Tanta 1413/1993); el-ʿArûsü’l-mecliyye fî esânîdi’l-ḥadîs̱i’l-müselsel bi’l-evveliyye (nşr. Muhammed b. Nâsır el-Acmî, Beyrut 1425/2004); Laḳṭü’l-leʾâli’l-mütenâs̱ire fi’l-eḥâdîs̱i’l-mütevâtire (nşr. M. Abdülkādir Atâ, Beyrut 1968, 1405/1985); Bulġatü’l-erîb fî muṣṭalaḥi âs̱âri’l-ḥabîb (Kahire 1326; nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Kahire 1326; Beyrut 1408; İbnü’l-Hanbelî’nin Ḳafvü’l-es̱er fî ṣafvi ʿulûmi’l-es̱er’i ile birlikte); el-Murabba’l-Kâbülî fî men revâ ʿani’ş-Şems el-Bâbilî (Îsâ b. Muhammed es-Seâlibî’nin S̱ebetü Şemsiddîn el-Bâbilî adlı eseriyle birlikte, nşr. Muhammed b. Nâsır el-Acmî, Beyrut 1425/2004); Ġāyetü’l-ibtihâc li-muḳtefî esânîdi (kitâbi) Müslim b. el-Ḥaccâc (nşr. Ebû Kuteybe Nazar Muhammed el-Fâryâbî, I-II, Riyad 1427/2006, Ṣaḥîḥ-i Müslim ile birlikte); İncâzü vaʿdi’s-sâʾil fî şerḥi ḥadîs̱i Ümmi Zerʿ mine’ş-şemâʾil (Beyrut 2008, 2011); Senedü’l-ḥadîs̱i’l-müselsel bi’l-evveliyye (el-Ḥadîs̱ü’l-müselsel bi’l-muṣâfaḥa, el-Ḥadîs̱ü’l-müselsel bi’l-müşâbeke, el-Ḥadîs̱ü’l-müselsel bi’ṣ-ṣûfiyye) (Berlin Königliche Bibliothek, nr. 1618); Risâle fî eḥâdîs̱ teteʿallaḳ bi-fażli yevmi’l-ʿâşûrâʾ (Hidîviyye Ktp., Mecmua, nr. 160, vr. 7-10); Ḳalensüvetü’t-tâc fî baʿżı eḥâdîs̱i ṣâḥibi’l-isrâʾ ve’l-miʿrâc (Berlin Königliche Bibliothek, nr. 293); el-Mirḳātü’l-ʿaliyye bi-şerḥi’l-ḥadîs̱i’l-müselsel bi’l-evveliyye (Şerḥu ḥadîs̱i’r-raḥme) (Türk Tarih Kurumu Ktp., Muhammed Tancî, ʿİḳdü’l-cevheri’s̱-s̱emîn’in yer aldığı mecmua içinde, vr. 151-184; Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 3761); el-Emâli’ş-Şeyḫûniyye (1189-1190 yıllarında Şeyhûniyye Camii’nde icra edilen hadis imlâlarını kapsayan iki ciltlik bir eserdir; Berlin Königliche Bibliothek, nr. 10253; Mevâhibü rabbi’l-beriyye bi’l-emâli’ş-Şeyḫûniyye, Berlin Königliche Bibliothek, nr. 1215); el-Müselselât fi’l-ḥadîs̱ (TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 64).

C) Tasavvuf, Ahlâk: İtḥâfü’s-sâdeti’l-müttaḳīn bi-şerḥi esrâri İḥyâʾi ʿulûmi’d-dîn (Zebîdî bu şerh üzerinde on bir yıl çalışmış ve eseri 1201 yılında tamamlamıştır; I-XIII, Fas 1302-1304; I-X, Kahire 1311); ʿİḳdü’l-cevheri’s̱-s̱emîn fî ṭuruḳı’l-ilbâs ve’t-telḳīn (tarikatta zikrin şartları, âdâbı, hırka giydirme, biat ve telkinin keyfiyetine dairdir; Türk Tarih Kurumu [Muhammed Tancî, Mecmûʿa, vr. 1-57] ve Medine Ârif Hikmet [nr. 260/55] kütüphanelerinde yazma nüshası bulunan eseri Âbid Yaşar Koçak al-Murtażā al-Zabīdī ve ʿİḳd al-Cavhar al-S̱amīn’i adlı doktora tezinde tahkik edip incelemiştir; İÜ Ed.Fak., 1986); Tenbîhü’l-ʿârifi’l-baṣîr ʿalâ esrâri’l-Ḥizbi’l-kebîr (Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’nin Ḥizbü’l-kebîr [Ḥizbü’l-bir] adlı eserinin şerhidir; Ebû Zeyd Abdurrahman b. Muhammed el-Fâsî’nin şerhiyle birlikte, Kahire 1333; nşr. Ahmed eş-Şerkāvî İkbâl, Merakeş 1986; nşr. Bedr b. Abdullah el-İmrânî, Beyrut 2003, 1432/2011); Müzîlü niḳābi’l-ḫafâʾ ʿan künâ sâdâtinâ Beni’l-Vefâʾ (bir mukaddime, yirmi bölüm ve bir hâtimeden oluşur, Benî Vefâ’nın mertebelerine dairdir; nşr. Ahmed Ferîd el-Mezîdî, Dımaşk 1428/2007); el-Maḳāṣıdü (el-Meḳāʿidü)’l-ʿindiyye fi’l-meşâhidi’n-Naḳşbendiyye (Nakşibendiyye esaslarına, usul ve âdâbına dair 150 beyitlik bir manzumedir; nşr. Ebû Mahfûz el-Kerîm el-Ma‘sûmî, Buḥûs̱ ve tenbîhât, s. 75-83; a.mlf., Mecelletü’l-Mecmaʿi’l-ʿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2 [Hindistan 1400/1980], s. 68-77); ed-Dürretü’l-mużîʾe ve’l-vaṣiyyetü’l-Murtażıyye fî ṭarîḳati’s-sâdeti’n-Naḳşbendiyye ḳaddesallāhu esrârahüm (104 beyitlik bir manzumedir; nşr. Ebû Mahfûz Kerîm el-Ma‘sûmî, Mecelletü’l-Mecmaʿi’l-ʿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2 [Hindistan 1400/1980], s. 79-87; Buḥûs̱ ve tenbîhât, s. 65-82); Kelimât seniyye ve ʿibârât fâʾiḳāt merżıyye fi’l-hażreti’n-nebeviyye (Kahire 1347); en-Nefâʾiḥu’l-miskiyyeʿale’l-fevâʾiḥi’l-Kîşkiyye (tasavvufî hayatı yaşama âdâbı ve buna dair mev‘izalar hakkında bir risâledir; TSMK, Hazine, nr. 1741/2, vr. 4-9; TTK, Muhammed Tancî, Mecmûʿa, vr. 60-66); İtḥâfü (İsʿâfü)’l-aṣfiyâʾ bi-refʿi selâsili’l-evliyâʾ (Hz. Peygamber’e ulaşan tarikatların silsileleri ve tarikat kolları alfabetik sıraya göre yazılmıştır; TTK, Muhammed Tancî, Mecmûʿa, nr. 83-130); Bulûġu aḳṣa’l-ereb bi-şerḥi Delâʾili’l-ḳureb (Seyyid Kutbüddin Mustafa el-Bekrî salavatının şerhi olup otuz varaklık müellif hattı nüshası Ezher Kütüphanesi’ndedir [Fihrisü Mektebeti’l-Ezheriyye, VI, 340]); el-Minaḥu’l-ʿaliyye fi’ṭ-ṭarîḳati’n-Naḳşbendiyye (Nakşî sâlikinin kemale ermesi için izlemesi gereken yolu açıklayan bir risâledir; İÜ Ktp., nr. 1597/3, vr. 12-15; İSAM Ktp., nr. 14064, vr. 151-157); Esânîdü’ṭ-ṭuruḳı’s̱-s̱elâs̱e (İlkāniyye, Çiştiyye ve Nakşibendiyye tarikatlarının silsilelerine dairdir [, II, 620]); el-Mevʿiẓatü’l-ḥasene fî vedâʿi şehri ramażân el-mübârek (a.g.e., II, 398).

D) Tefsir, Fıkıh, Kelâm: ʿUḳūdü’l-cevâhiri’l-münîfe fî edilleti meẕhebi’l-İmâm Ebî Ḥanîfe (Ebû Hanîfe’nin ictihadlarının Kütüb-i Sitte’de yer alan hadislerden delillerinin fıkıh bablarına göre ele alındığı bir eserdir; I-II, İskenderiye 1292; nşr. Abdullah Hâşim el-Yemânî el-Medenî, Medine 1382/1962; nşr. Vehbî Süleyman Gāvecî el-Elbânî, I-II, Beyrut 1406/1985); Neşvetü’l-irtiyâḥ fî (beyâni) ḥaḳīḳati’l-meysir ve’l-ḳıdâḥ (nşr. Carlo de Landberg [Şeyh Ömer es-Süveydî], Ṭuraf ʿArabiyye içinde, Leiden 1303/1886, I, 40-55); Hediyyetü’l-iḫvân fî şecereti’d-düḫân (İtḥâfü’l-iḫvân fî ḥükmi’d-düḫân [eserde tütünün mübahlığı savunulmaktadır]; nşr. Hamed el-Câsir, Mecelletü’l-ʿArab, I/2 [Riyad 1396/1976], s. 114-130; nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî, el-Meşriḳ, LXXII/1 [Beyrut 1998], s. 239-249); ʿİḳdü’l-cümân fî beyâni şuʿabi’l-îmân (müellifin Îżâḥu’l-medârik adlı risâlesiyle birlikte, nşr. Servet Abdüssemî‘ Muhammed, “Risâletân li’z-Zebîdî”, MMMA, LIII/2 [Kahire 1430/2009], s. 179-212; nşr. Nizâm Muhammed Sâlih Ya‘kūbî, Beyrut 1425/2004); Mineḥu’l-füyûżâti’l-vefiyye fîmâ fî sûreti’r-Raḥmân min esrâri’ṣ-ṣıfâti’l-ilâhiyye (TSMK, Hazine, nr. 1741/1).

E) Tarih, Biyografi, Ensâb: Tervîḥu’l-ḳulûb bi-ẕikri mülûki(n min) Benî Eyyûb (nşr. Selâhaddin el-Müneccid, Dımaşk 1388/1969; Beyrut 1983; nşr. Medîha eş-Şerkāvî, Kahire 1998); el-Muʿcemü’l-muḫtaṣ (Muʿcemü’l-meşâyiḫ, el-Muʿcemü’l-ekber, XII. asırda yaşamış, içlerinde Zebîdî’nin bazı hocaları ve öğrencilerinin de yer aldığı 600 kadar ricâlin biyografisini kapsar; öğrencisi Abdurrahman el-Cebertî, Mısır tarihiyle ilgili ʿAcâʾibü’l-âs̱âr adlı eserinde XII. yüzyıl ricâlini hemen bütünüyle bu eserden aktarmıştır; nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî – Muhammed b. Nâsır el-Acmî, Beyrut 1427/2006; nşr. M. Adnân el-Bahît – Nevfân Recâ es-Sevâriye, Riyad 1432/2010); el-Muʿcemü’ṣ-ṣaġīr (müellifin çok sayıdaki hocasının isim listesini içeren risâleye Kettânî Fihrisü’l-fehâris’inde yer vermiş [I, 402-406], ayrıca bir önceki eserin sonunda yayımlanmıştır); Elfiyyetü’s-sened (1420 beyitten meydana gelen, Zebîdî’ye icâzet veren hocaların hal tercümeleri hakkındaki eser müellifi tarafından şerhedilmiştir; nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî, Beyrut 1426/2005; nşr. Muhammed b. Azzûz, Beyrut 1427/2006); İstidrâkât ʿalâ Kitâbi’l-Müşecceri’l-keşşâf li-taḥḳīḳı uṣûli’s-sâdeti’l-eşrâf (Muhammed b. Ahmed en-Necefî’nin seyyidler ve eşrafın ensâbına dair eserinin zeylidir; adı geçen eserle birlikte, nşr. Ârif Ahmed Abdülganî – Abdullah b. Hüseyin es-Sâde, I-II, Dımaşk 1422/2001); Îżâḥu’l-medârik ʿan nesebi’l-ʿavâtiḳ (Îżâḥu’l-medârik fi’l-ifṣâḥ ʿani’l-ʿavâtiḳ) (Hz. Peygamber’in anne tarafından on ninesinin nesebi ve biyografisiyle ilgilidir; nşr. Müsâid Sâlim el-Abd el-Câdir, Beyrut 1425/2004; müellifin ʿİḳdü’l-cümân adlı risâlesiyle birlikte, nşr. Servet Abdüssemî‘ Muhammed, “Risâletân li’z-Zebîdî”, MMMA, LIII/2 [Kahire 1430/2009], s. 179-212); Ceẕvetü’l-iḳtibâs fî nesebi Beni’l-ʿAbbâs (eserde, Abbas b. Abdülmuttalib’in soyundan ve Mütevekkil-Alellah’a kadar gelen Abbâsî halifelerinden söz edilmektedir; nşr. Yahyâ Mahmûd b. Cüneyd, Beyrut 1426/2005); Tuḥfetü’l-aḥbâb fi’l-künâ ve’l-elḳāb (nşr. Muhammed Fâtih Kaya, Beyrut 2009); er-Ravżü’l-celî fî ensâbi âli Bâ ʿAlevî (nşr. Ârif Abdülganî, Dımaşk 1431/2010); Muʿcemü’l-ʿAllâme Ṣafiyyiddîn Muḥammed el-Buḫârî el-Es̱erî (nşr. Muhammed Mutî‘ el-Hâfız, Dımaşk 1420/1999); el-İntiṣâr li-vâlideyi’n-nebiyyi’l-muḫtâr (Ḥadîḳatü’ṣ-ṣafâʾ fî vâlideyi’l-Muṣṭafâ) (Hz. Peygamber’in anne ve babasının nesepleriyle iman konusundaki durumları hakkındadır, İSAM Ktp., nr. 14064, s. 158-162); Nefḥatü’l-ʿanber fî nesebi’ş-şeyḫ ʿAlî İskender (Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 1806, vr. 1-11); Sefînetü’n-necâti’l-muḥteviyye ʿalâ biḍâʿatin müzcâtin mine’l-fevâʾidi’l-münteḳāt (X-XII. yüzyıllara ait ulemâ biyografilerine dair notlardan oluşur; , II, 399); er-Ravżü’l-miʿṭâr fî nesebi(‘s-sâdeti âli)’s-Seyyid Caʿfer eṭ-Ṭayyâr (Fihrisü Mektebeti Dâri’l-kütübi’l-Mıṣriyye, V, 205); el-ʿİḳdü’l-munaẓẓam fî ẕikri ümmehâti’n-nebiyyi’l-mükerrem (Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 4567 [müellif hattı]); el-Hediyye ve’t-tuḥfe bi-esmâʾi ehli’ṣ-ṣuffe (Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 27/2, 415/8); Şerḥu’ṣ-ṣadr fî (şerḥi) esmâʾi ehli Bedr (Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 27/1). Kaynaklarda bunların dışında Zebîdî’ye yukarıdaki konularla ilgili birçok eser nisbet edilmektedir (eserlerinin bir listesi ve yazma nüshaları için bk. Ebû Mahfûz el-Kerîm Ma‘sûmî, Buḥûs̱ ve tenbîhât, s. 276-293; a.mlf., V/1-2 [1400/1980], s. 42-59; Yıldırım, VI [1988], s. 39-50; Âbid Yaşar Koçak, s. 20-43).


BİBLİYOGRAFYA

Zebîdî, Tâcü’l-ʿarûs (nşr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Küveyt 1385/1965, neşredenin girişi, I, z-k.

a.mlf., el-Muʿcemü’l-muḫtaṣ (nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî – Muhammed b. Nâsır el-Acmî), Beyrut 1427/2006.

a.mlf., Bulġatü’l-erîb fî muṣṭalaḥi âs̱âri’l-ḥabîb (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut 1408, neşredenin girişi, s. 148-184.

Sıddîk Hasan Han, Ebcedü’l-ʿulûm, Bopal 1296, III, 208, 217-222.

Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, ʿAcâʾibü’l-âs̱âr, Kahire 1322/1905, II, 196-200, 296-298; IV, 148; VI, 152-154; ayrıca bk. tür.yer.

Ali Paşa Mübârek, el-Ḫıṭaṭü’t-Tevfîḳıyye, Kahire 1970, s. 342-346.

, I, 95; II, 73, 272; IX, 581-582.

Baytâr, Ḥilyetü’l-beşer (nşr. M. Behcet el-Baytâr), Dımaşk 1383/1963, III, 1492, 1509-1550.

, VII, 471-477.

, I, 402-406, 526-543; ayrıca bk. İndeks.

Fihrisü’l-Kütübḫâneti’l-Ḫidîviyye, Kahire 1308-1310, I, 225, 240; IV, 179, 214; VII, 209.

, II, 1726-1728.

, II, 371; , II, 398-399, 620, 696.

a.mlf., “Muḥammad Murtaḍā”, , VII, 445.

, I, 55, 130, 159, 284, 300, 325, 579; II, 362, 365, 577, 620, 682.

Fihrisü Mektebeti Dâri’l-kütübi’l-Mıṣriyye, Kahire 1342-61, II, 26; III, 47; V, 43, 150, 205, 343.

Fihrisü’l-Ḫizâneti’t-Teymûriyye, Kahire 1367/1948, II, 24.

Fihrisü Mektebeti’l-Ezheriyye, Kahire 1369/1950, I, 298; VI, 340.

Cemâleddin eş-Şeyyâl, Muḥâḍarât fi’l-ḥarekâti’l-ıṣlâḥiyye, Kahire 1958, II, 50, 53, 66-67, 75-77.

J. A. Haywood, Arabic Lexicography, Leiden 1960, s. 89-90.

Abdüsselâm M. Hârûn, Nevâdirü’l-maḫṭûṭât, Kahire 1960, II, 50-106.

Hüseyin Nassâr, el-Muʿcemü’l-ʿArabî: Neşʾetühû ve teṭavvürüh, Kahire 1968, I, 639-679.

R. Mach, Catalogue of Arabic Manuscripts (Yahuda Section) in the Garrett Collection, Princeton University Library, Princeton-New Jersey 1977, s. 10-11, 61, 70, 164, 184, 251, 386, 394, 407.

Âbid Yaşar Koçak, al-Murtażā al-Zabīdī ve ʿİḳd al-Cavhar al-S̱amīn’i (doktora tezi, 1986), İÜ Ed.Fak., s. 1-44.

a.mlf., “el-Murtedâ ez-Zebîdî: Tâcu’l-‘Arûs Müellifi”, Nüsha, II/6, Ankara 2002, s. 101-114.

Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ʿUyûnü’l-müʾellefât (nşr. Mahmûd Fâhûrî), Halep 1413/1992, I, 219-220.

S. Reichmuth, The World of Murtadā al-Zabīdī (1732-91), Life, Networks and Writings, Exeter 2009.

a.mlf., “Murtaḍā al-Zabīdī and His Role in 18th Century Sufisme”, Le soufisme à l’époque ottomane XVIe-XVIIIe siècle (ed. R. Chih – C. Mayeur-Jaouen), Caire 2010, s. 383-406.

a.mlf., “Murtaḍā az-Zabīdī (d. 1791) in Biographical and Autobiographical Accounts. Glimpses of Islamic Scholarship in the 18th Century”, , XXXIX/1 (1999), s. 64-102.

a.mlf., “Notes on Murtaḍā al-Zabīdī’s Mu‘jam as a Source for al-Jabartī’s History”, Jerusalem Studies in Arabic and Islam, XXV, Jerusalem 2001, s. 374-383.

Ebû Mahfûz el-Kerîm Ma‘sûmî, Buḥûs̱ ve tenbîhât I, Beyrut 2001, s. 57-64, 65-94, 235-294.

a.mlf., “el-ʿAllâme ez-Zebîdî: Ḥayâtüh ve âs̱âruh”, Mecelletü’l-Mecmaʿi’l-ʿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2, Aligarh 1400/1980, s. 1-88.

Suat Yıldırım, “Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî”, , VI (1986), s. 21-52.

Şevkī el-Maarrî, “el-Murtaçâ ez-Zebîdî”, et-Türâs̱ü’l-ʿArabî, XVI/62, Dımaşk 1416/1996, s. 66-80.

Süleyman Akkuş – Recep Önal, “Muhammed Murtaza ez-Zebîdî ve İthâfü’s-Sâdeti’l-Müttakîn bi Şerhi Esrârı İhyâi Ulûmi’d-Dîn Adlı Eserinin Kelâm İlmi Açısından Tahlili”, Usûl: İslâm Araştırmaları, sy. 6, Adapazarı 2006, s. 115-144.

Mahmûd Ali Mekkî, “ez-Zebîdî”, Mevsûʿatü aʿlâmi’l-fikri’l-İslâmî, Kahire 1425/2004, s. 401-404.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 44. cildinde, 168-171 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER