ÂMENTÜ İslâm dininin iman esaslarını ana hatlarıyla ifade eden terim.
ÂMENTÜ ŞERHİ Numan Kurtulmuş’un (ö. 1952) iman esaslarını açıklamak üzere kaleme aldığı akaid kitabı.
AN / 1. Bölüm Birbirini takip eden süreler arasında varlığı farzedilen zaman sınırı; ardarda gelmesiyle zamanı oluşturan ve bölünmeyen zaman parçası gibi anlamlarda kullanılan felsefe terimi.
A‘RÂF Cennetle cehennemi birbirinden ayıran bölgedeki surun yüksek kısmının adı.
ARASÂT Kıyamet gününde insanların toplanacağı yerin bir adı.
ARAZ Cevher ve cismin gelip geçici niteliği anlamına gelen, cevher ve zâtın zıddı olarak kullanılan felsefe, mantık ve kelâm terimi.
ARŞ Kur’an ve hadiste ilâhî hükümranlık ve taht anlamında kullanılan bir terim.
ÂŞÛRÂ Çeşitli din ve mezheplerin önem verdiği, muharremin onuncu günü.
el-AVÂSIM mine’l-KAVÂSIM Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’nin (ö. 543/1148) kelâm ve mezhepler tarihiyle ilgili eseri.
ÂYET Allah’ın varlığına, peygamberlerin doğruluğuna işaret eden delil ve mûcize anlamında, ayrıca Kur’ân-ı Kerîm sûrelerinin belli bölümlerinden her biri için kullanılan bir terim.
AYN / 1. Bölüm Kelâm, felsefe ve tasavvufta değişik anlamlarda kullanılan bir terim.
AYNE’l-YAKĪN Gözlem yoluyla elde edilen ve doğruluğu apaçık olan bilgi mânasında bir terim.
AZAP Allah’ı tanımayan veya emirlerine karşı gelenlere dünyada ve âhirette verilen ilâhî ceza.
BAHRÜ’l-KELÂM Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin (ö. 508/1114) akaide dair risâlesi.
CEBRÂİL İlâhî emirleri meleklere ve peygamberlere ulaştıran vahiy meleği.
CEDEL Meşhur olan veya doğruluğu herkes tarafından kabul edilen önermelere dayanan kıyas; tartışmada rakibi susturma yöntemi anlamında kullanılan mantık, felsefe ve kelâm terimi.
HURAFE / 2. Bölüm: KELÂM Mantıkî temeli olmayan telakki ve uygulamaları, din adına ileri sürülüp benimsenen bâtıl inanç ve davranışları ifade eden bir terim.
HÜCCET Bir hükmün doğruluğunu kanıtlamak ve muarıza karşı galip gelmek amacıyla ileri sürülen delil.
İBN AKĪL, Ebü’l-Vefâ Usul ilimlerine dair çalışmalarıyla tanınan ve Selefiyye içinde akılcılığın kapısını aralayan Hanbelî âlimi.
KESB İhtiyarî fiillerin meydana gelişinde kulun etkisini ifade eden terim.
KIDEM Allah’a nisbet edilen selbî sıfatlardan biri.
KIYAMET ALÂMETLERİ Kozmolojik düzenin bozulmasından önce meydana gelecek olan ve bu sürecin jeolojik zaman ölçüsüyle yaklaştığına işaret eden belirtiler.
ŞEFAAT / 2. Bölüm: İslâm'da Şefaat Âhirette peygamberlerin ve kendilerine izin verilen kimselerin müminlerin bağışlanması için Allah katında niyazda bulunmaları anlamında bir terim.
ŞER / 1. Bölüm Allah’ın emri ve insanın selim fıtratıyla bağdaşmayan kötü ve zararlı şey anlamında bir kelâm terimi.
TAB‘-ı KALB Gerçekleri kavrayıp benimseme kabiliyetine sahip kalbin hidayete yönelme yeteneğinin köreltilmesi anlamında bir terim.
TAŞKÖPRİZÂDE AHMED EFENDİ eş-Şeḳāʾiḳu’n-nuʿmâniyye ve Miftâḥu’s-saʿâde adlı eserleriyle tanınan Osmanlı âlimi.
TAVÂLİU’l-ENVÂR Kādî Beyzâvî’nin (ö. 685/1286) kelâm ilmine dair eseri.
TEKÂFÜ’ Bütün delillerin eşit olması ve hiçbir görüşün diğerini geçersiz kılmaması anlamında bir cedel terimi.
TEKFİR Hz. Muhammed’in vahiy yoluyla alıp insanlara tebliğ ettiği kesin delille sabit olan dinî bir esasın doğruluğunu inkâr edenin kâfirliğine hükmetme anlamında kelâm terimi.
TEŞBİH / 1. Bölüm Zâtı, sıfatları ve mâbud oluşu yönünden Allah ile yaratılmışlar arasında benzerlik kurma anlamında terim.
TEVESSÜL Sâlih amelleri veya bazı kişileri vesile edinerek Allah’a yakın olmaya çalışmak, O’ndan dilekte bulunmak anlamında terim.
TE’VİL / 1. Bölüm Naslarda yer alan bir lafza taşıdığı muhtemel mânalardan birini tercih edip yükleme anlamında terim.
ULÜV İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, en aşkın olma anlamına gelen Allah’ın sıfatlarından biri.
USÛL-i SELÂSE İslâm inancının üç ana esası ve akaidle kelâm kitaplarının içeriğini oluşturan üç temel bölüm anlamında tabir.
VAHDÂNİYYET Şerikinin olmaması anlamında Allah’a nisbet edilen selbî sıfatlardan biri.
VAHİY / 1. Bölüm Allah’ın dilediği emir, hüküm ve bilgileri peygamberine bildirmesi anlamında terim.
VECİH Zâtı, kendisi veya rızası anlamında Allah’a nisbet edilen haberî sıfatlardan biri.
VÜCÛD Allah’ın zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğunu ve yokluğunun düşünülemeyeceğini belirten sıfat.